Sarı boyalı asilerinizle uğraşma yükünü Memnuniyetle size veririz Barones. | Open Subtitles | سنقوم بكل سرور بإعطائكِ الدعم لحملتكِ ضد التمرد أيتها البارونة |
İstediğiniz şiirse, Memnuniyetle icra ederim. | Open Subtitles | إن كانت القافية رغبتك سوف أنصاع بكل سرور |
Eğer ölüm, bizim sevgimizin varış yeriyse Ben, Memnuniyetle ölmek için hazırlanırım. | Open Subtitles | إذا كان الموت هو الذى سيجمع حبنا إذاً أنا مستعدّ للموت بسرور |
"büyük bir Memnuniyetle bildiririm ki gerçekte siz haklısınız. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري أن أخبركَ سيدي بأنك على حق |
Çünkü elimden gelen her şekilde size Memnuniyetle yardım ederim. | Open Subtitles | لأنني أريدك أن تعلم أنه يسعدني مساعدتك بأي طريقة ممكنة |
Memnuniyetle söyleyebilirim ki şahsi çabalarım sonucu oylamayı 1,5 saat öne almayı başardım. | Open Subtitles | يسرني أن أخبرك إنه بعد الجهد الكبير المبذول مني أستطعت أن أستعجل التصويت ساعة ونصف, قل شكراً لك |
Senin uğruna, Memnuniyetle ölebileceğini ve gece gündüz seni düşlediğini söyledi. | Open Subtitles | بأنه مستعد للموت بسعادة لأجلك وانه يفكر ويحلم بك ليلا ونهارا |
Ve, Bay Black, size teşekkür edebilir miyiz? Memnuniyetle. | Open Subtitles | بكل سرور هذا حلم اى عميل فى وكالة الخدمة الداخلية |
Temsil ettiğim Adalet Bakanlığı, bunu Memnuniyetle kabullenir. | Open Subtitles | وزارة العدل، التي أمثلها، يمكن أن تعيش معها بكل سرور. |
Eğer gerçek kral sen olsaydın, Memnuniyetle diz çökerdim. | Open Subtitles | كنت لأنحني بكل سرور لو كنت أنت الملك الحقيقي |
Madrid'de yaşıyor. Eğer onu istersen, ona yaşayacağı bir yer vereceğim. Tabii büyük bir Memnuniyetle. | Open Subtitles | إنها تعيش فى مدريد، وسأدبر لقائكما إذا كنت تريدها، بكل سرور. |
Size Memnuniyetle küçük filomuzun dümenini vereceğiz. | Open Subtitles | نحن سنضعك بسرور في دفّة قيادة أسطولنا الصغير |
Sana Memnuniyetle yardım ederdim ama belim çok fena incindi. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا أنا بسرور ساعدَك، هو فقط ذلك عِنْدي آذيتُ ظهرَي. |
Ben uzun bir veda konuşması yapmayı sevmem, bu yüzden size Memnuniyetle yeni kumandan subayınızı tanıtıyorum, Tuğgeneral Jack O'Neill. | Open Subtitles | أنه لمن دواعي سروري أن أقدم لكم القائد الجديد للمنشأة العميد جنرال , جاك أونيل |
Telaffuzun yeterince sağlamsa, Memnuniyetle burs veririm. | Open Subtitles | إذا كان لديك إثباتات قوية سيكون من دواعي سروري أن أوصي عليك داخلياً |
Sizi Memnuniyetle tanıştırırım efendim. Ama çok gururludur, kimseyle tanışmaz. | Open Subtitles | يسعدني أن أقدمك يا سيدي و لكنها متكبرة و لا تقابل أحداً |
Memnuniyetle. Her şey için tekrar teşekkürler. | Open Subtitles | يسرني ذلك مرة أخرى ، شكراً لكِ على كلّ شئ |
Ve bu yüksek olan mutasyon oranında işe başladım, hatta tüm dünyada Memnuniyetle kullanılan bir program olsaydın , eğer kaybedersen hemen ölmek için mutasyona uğramış olursun. | TED | وأبدأ هذا بمعدل تحول عالي جداً بحيث انك اذا اسقطت برنامج تكراري سوف ينمو بسعادة ليملأ كل العالم لو اسقطته , سوف يصير التحول الى الموت مباشرة |
Memnuniyetle bildiririm ki... Şu öpücüğü alır almaz... | Open Subtitles | سيسعدني إخبارك حالما أحصل على القبلة |
Sohbet etme kuralları ile ilgili bir kitap yazılmışsa şayet, Memnuniyetle okurum sana. | Open Subtitles | إذا كان هناك كتاب به قوانين لكل هذه الأمور سأكون سعيداً بقراءتها عليك |
Tekrar açılmak isterseniz, Memnuniyetle götürürüm, Columbo. Hey, Teğmen. Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | لو اردت ان تخرج فى اى وقت, سأكون سعيدا بأصطحابك ايها الملازم كيف تسير الأمور ؟ |
Ancak bana güvenmiyorsanız pusulayı Memnuniyetle İngilizce yazar sadece ulağınızın yakalanmamasını umarım. | Open Subtitles | إذا كنت لا تثق بي سأكون سعيدة بكتابتها بالإنجليزية وآمل أن رسولك |
Acını dayak yiyerek geçirmek istiyorsan, Memnuniyetle yaparım. | Open Subtitles | سأكون أكثر سعادة للتغلب عليكِ مباشرةً إلي الألم , أيها الشاذ المثير للشفقة |
O silahı üzerimden çekersen, bu kağıdı Memnuniyetle sana veririm. | Open Subtitles | سيسرني أن أعطيك هذه الورقة عندما تبعد ذلك المسدس اللعين عني |
Bana arkadaşınla bir gece ayarla, ben de Memnuniyetle daireden gideyim. | Open Subtitles | إن أمكنك جمعي لليلة واحدة مع صديقتكِ، سأترك الشّقة بكلّ سرور. |
Memnuniyetle söylüyorum ki, bol miktarda parayla donanmış Possum ve Bobby, | Open Subtitles | يسرّني أن أعلن، (بوسوم) و(بوبي)، تسلّحا بالمال الكافي، |
Şimdi sakin olup anne ya da babanıza telefonu verirseniz, Memnuniyetle pizzanızı yollarım. | Open Subtitles | و الأن حاول أن تهداء و اَعطي السماعة الى والدتك سأكون مسروراً لتوصيل لك البيتزاء |