Benimle olmasının tek nedeni senin menajerin olmamdı. | Open Subtitles | السبب الوحيد لمرافقتها إيّاي، أنّي مدير أعمالك |
menajerin bana borcunu ödeyebilmek için tüm hesaplarını boşalttı. | Open Subtitles | مدير أعمالك استنفذ كل حساباتك محاولاً تسديد دينه لى |
Ben anan mıyım, menajerin miyim? Ben seni oynatmak için oyun aramam. | Open Subtitles | أنا وكيلك ولست أمك ليس مفترض أن أبحث لك عن أعمال تمثل فيها |
Ve menajerin olarak sana muhteşem bir fırsat yakaladığımızı söylemeliyim... | Open Subtitles | وسوف اتكلم معهم وكأنني وكيلك وأنا سأقول لك اننا سنحصل على عرض جديد |
Belki ben yine senin menajerin olurum... sen de eskisi gibi o kulüpte striptiz yaparsın. | Open Subtitles | ربما يمكن أن أعود لأن أكون مديرك وأنت تعري في ذلك النادي ثانية مثلما كنت |
Belki üç hafta daha yaşarım. menajerin aradı. | Open Subtitles | حتى استطيع التماسك لثلاث اسابيع لقد اتصل وكيل اعمالك |
- Titus, bu sıradaysan menajerin yoktur. | Open Subtitles | تيتوس إذا وقفت في الصف بالتاكيد لا يوجد لديك وكيل أعمال |
Bir matador olduğun zaman... belki menajerin olmamı sağlarsın. | Open Subtitles | ...عندما ستصبح مصارعاً للثيران ربما تجعلنى مدير أعمالك |
menajerin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أسمعنى أريد أن اكون مدير أعمالك |
Senin menajerin olduğuma da inanmıyorlar. | Open Subtitles | كأنهم لا يصدقون أنني مدير أعمالك |
Ve menajerin olarak, Bir şeyden daha eminim. | Open Subtitles | -وبصفتي مدير أعمالك ، -أنا متيقن من شيء آخر |
Dudaklarına menajerin mi karar veriyor? | Open Subtitles | هل يقوم وكيلك بالقرار لـ شفاهك؟ |
menajerin çeneni kapamanı söylüyor! | Open Subtitles | وكيلك قال أن تصمت |
menajerin bunu halleder. | Open Subtitles | وكيلك يتولى أمر ذلك. |
Sonra kardeşin/menajerin zorlukla kazandığın parayla ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | ثم اختفى شقيقك والذي كان مديرك مع كل المال الذي كدحتَ لكسبه |
Sonra kardeşin/menajerin zorlukla kazandığın parayla ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | ثم اختفى شقيقك والذي كان مديرك مع كل المال الذي كدحتَ لكسبه |
menajerin beni oraya yaklaştırmıyor, çünkü geçen sefer takip ettiğim Bulgar meğer bir diplomatmış. | Open Subtitles | مديرك يمتلك تعهد بعدم الاقتراب ضدي أو شيء من هذا القبيل لأن الرجل البلغاري الذي تبعته آخر مرة اتضح انه دبلوماسي |
menajerin, dolgun maaş verme olasılığı bulunan bir yakadan arıyor. | Open Subtitles | هذا وكيل اعمالك, اتصل بك من الساحل مع احتمالية حصولك على مبلغ كبير |
- Bir menajerin mi var? | Open Subtitles | -لديك وكيل أعمال, حقاً؟ |
menajerin de mi var? Mükemmel. | Open Subtitles | اوه ، لديك مدير اعمال هذا ممتاز |
Dewey, menajerin olarak, sana fikirlerimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ديوي , بصفتي مدير اعمالك علي اخبارك بأني قلق عليك |
Hayır, menajerin gelmesini ayarladı. | Open Subtitles | - لا هذا الرجل يرتب أمر قدوم مدير الأعمال - |
Doğru, doğru bu. Senin menajerin olmalıyım. | Open Subtitles | هذا حقيقي, هذا حقيقي يجب أن أكون مديرتك |
Lionel Hutz, yeni menajerin, koruman, yetkili olmayan biyografi yazarı uyuşturucu satıcısı, pardon koruyucu, uzak tutucu. | Open Subtitles | لايونيل هرتز، وكيل أعمالك الجديد، وحارسك الشخصي وكاتب السير المحظور، وتاجر المخدرات أبقها بعيداً |
Bunu sırf senin danışmanın ve menajerin olduğum için söylemiyorum. | Open Subtitles | و لا أقول ذلك لأنني وكيلة دعايتك مديرتك، و وكيلتك |