| Tüm basın mensupları ana kapıdaki ziyaret noktalarına geri dönmeliler. | Open Subtitles | كل أعضاء الصحفيين عليهم إرجاع علامات الزيارة إلى البوابة الرئيسية |
| Bayanlar, baylar, saygıdeğer hissedarlar ve basın mensupları, Ve Papa. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، حملة الأسهم الفاضلون، أعضاء الصحافة، قداستك |
| Kanada kuzeyindeki kutup dairesi içindeki bu adalarda sürü mensupları birbirleriye çok uzak mesafelerden iletişim kurabilirler. | Open Subtitles | هنا في القطب الشمالي تبقى أعضاء المجموعة على اتصال مع بعضها لمسافات شاسعة |
| Buraya devam etmenden faydalanmak istiyormuş gibi görünmek istemiyorum ama buranın mensupları olan bir çift ile zor bir durumla karşı karşıyayım. | Open Subtitles | لا أقصد أستغلّ حضورك, لكني تورّطت بحالة صعبة.. مع زوجان الذان هما أعضاء هنا. |
| Bayanlar ve baylar.. ...basın mensupları için ayrıntılı brifing verilecek. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة سوف يكون هناك تطلع من الصحفيين المعتمدين |
| Madam sabah giyinme töreninde odanıza sadece saray mensupları girebilir. | Open Subtitles | سيدتي في الصباح مراسيم إرتداء الملابس هي من حقوق أعضاء البلاط العالي |
| Sadece sivillerin güvenliğini Cylonların elinden aldıklarına inandırıldılar ama o andan itibaren polis teşkilatının insan mensupları Cylon idaresinin cismani bir uzantısı haline geldi. | Open Subtitles | ويُؤدى هذا إلى الإعتقاد بأنهم قد تولوا الأمن المدني من بين يد السيلونز لقد أصبح أعضاء القوة البشرية |
| Meclis mensupları bizleri neden özgürlük uğruna savaşacağız diye kandırdı? | Open Subtitles | لماذا يقوم أعضاء البرلمان يدفعوننا لنقاتل بإسم الحرية |
| Değerli basın mensupları, burada olmanız bizim için büyük bir şeref ama bu olayı aksettirme yeteneğinizden emin olmak için söyleyeceğim her şeyi dikkate almamanızda ısrar ediyorum. | Open Subtitles | أعضاء الصحافة يسرنا أن تكونوا هنا ولكن لضمان قدرتكم على تغطية هذا الحدث الرجاء عدم الاستماع بحذر |
| Hissedarlar, kurul üyeleri, basın mensupları sivri uçlu ayakkabılarınız ve bileğinizdeki dövmelerinizle çekici iş kadınları. | Open Subtitles | حَمَلـة الأسهـم ، أعضاء اللجِـان أعضـاء الصحـافة سيـدات الأعمـال الجذّابـة بكعـوب أحذيتكـن ذات النهايـات المدبّبـة |
| Diğer tüm basın mensupları için haber yasağını kaldırıyorum. | Open Subtitles | أنا أرفع حضر الإيقاف عن كل أعضاء مؤسسة الصحافة |
| Arzusunu yerine getirmek için uygun bir şekilde davranan Iyi Klanı mensupları var. | Open Subtitles | "ونحن نمثل أعضاء عشيرة "لايى الذى أجابوا طلبه بالترحاب ووفروا له كل المساعدات اللازمة |
| Ve Nazi yönetiminin kesin emrine rağmen SS mensupları bu işten çok büyük oranda şahsi çıkar elde ediyordu. | Open Subtitles | وعلى نقيض الأوامر المباشرة للقيادة النازية "أعضاء فرديين من الـ " إس إس حصلوا على منفعة شخصية عظيمة |
| Savcılar ellerinden geldiği kadar kampla bağlantısı olan tüm SS mensupları hakkında soruşturma yürütüyordu. | Open Subtitles | المدّعون كانوا يتتبّعون "العديد من أعضاء "إس إس الذين يمكن أن يكون لهم إرتباطات بالمعسكر |
| Auschwitz'in eski komutanı Rudolf Hoss gibi SS mensupları artık ele geçmeden kaçmanın yollarını arıyorlardı. | Open Subtitles | "أعضاء إس إس مثل "رودولف هيس "القائد السابق ل"آوشفيتس الآن يحاولون أن يهربوا من القبض عليهم |
| Arkadaşlarım, ailem ve yönetim kurulu mensupları. | Open Subtitles | أصدقائي ، عائلتي ، أعضاء اللجنة |
| Bankacılar, Sanayiciler, Kraliyet mensupları. | Open Subtitles | ،مصرفيون، رجال صناعة أعضاء أُسر ملكيّة |
| - Bayanlar baylar, basın mensupları | Open Subtitles | السيدات والسادة أعضاء الصحافةِ - |
| Sayın basın mensupları geldiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | أعضاء الإعلام شكراً لقدومكم |
| Bayanlar baylar ve basın mensupları... | Open Subtitles | ايها السيدات والسادة والصحفيون |
| Gizli Operasyonlar Birimi'nin değerli mensupları Kongre üyesi, Charles Wilson. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة من الخدمات السرية حضرة النائب (تشارلز ويلسون) |