Sana merhaba demek için ofisine uğradım ama sen koşmaya başladın. | Open Subtitles | لقد مررت بمكتبك لألقي التحية وإذا بك تهرب راكضاً |
Ben sadece merhaba demek için , geçen gün işine gitti, ve ben Chris için masanın bir tutuklama emri gördüm. | Open Subtitles | قدمت إلى مكان عمله في ذلك اليوم فقط لألقي التحية ووجدت على طاولته مذكرة توقيف بحق كريس |
merhaba demek için uğramış. Güzel bir aile olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | قال أنه عرّج عليك لإلقاء التحية قال أننا نشكل عائلة لطيفة |
İhtiyar büyükbaban merhaba demek için bile durmadı. | Open Subtitles | إنَّ جدكِ لم يأتي لإلقاء التحية حتى |
Sadece merhaba demek için uğradım. | Open Subtitles | أردتُ فقط القدوم و إلقاء التحية |
merhaba demek için gelmişti, işlerin nasıl gittiğini görmeye. | Open Subtitles | أتت فقط لتلقي التحية وتعرف ما الجديد في موضوعها |
Bir saat önce sana merhaba demek için inmiştim ama yoktun. | Open Subtitles | لقد مررت لأسلم عليك منذ ساعة ولم أجدك |
Sadece merhaba demek için aramıştım. | Open Subtitles | أنا اتصل فقط لأقول مرحباً حسناً |
Hiçbir şey. Sadece merhaba demek için uğramıştım. - Uğrayıp merhaba diyemez miyim? | Open Subtitles | لا شي , لا شي , فقط مررت لألقي التحية , فقط , ألا يمكنني أن امر |
Şey, sadece merhaba demek için aradım, ve seni seviyorum. | Open Subtitles | اتصلت فقط لألقي التحية و أنا أحبك |
Yapımcıma sadece merhaba demek için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لألقي التحية على والدي. |
Bir "merhaba" demek için uğramıştım. | Open Subtitles | لقد مررت فقط لألقي التحية. |
Evet, sadece merhaba demek için uğramıştım. | Open Subtitles | اجل أتيت لألقي التحية لذا .. |
Sadece merhaba demek için uğramıştım. | Open Subtitles | أتيت فقط لألقي التحية |
Sadece merhaba demek için uğramıştım. | Open Subtitles | حسنا، لقد عرجت فقط لإلقاء التحية |
merhaba demek için uğradım. | Open Subtitles | جئت لإلقاء التحية |
merhaba demek için gelmiştim sadece. | Open Subtitles | أتيت فقط لإلقاء التحية |
merhaba demek için Cheongju Bosung Hastanesi'ne uğramadın mı? | Open Subtitles | (ألم تمر على مستشفى (تشونغ جو بوسونغ لإلقاء التحية عليها؟ |
- Hayır. merhaba demek için uğradım. | Open Subtitles | كلا، عرجت فقط لإلقاء التحية |
- Ben de tam Greg'e, merhaba demek için uğradığımı söylüyordum. | Open Subtitles | كنت أقول ل(غريغ) أني أتيت فقط و إلقاء التحية. |
Bu Earnestine Hazel'de durup Russ'a merhaba demek için iyi bir vakit olurdu. | Open Subtitles | سيكون هذا وقتاً مناسباً للتوقف عند محل (إرنستين و هازل) لتلقي التحية على (راس) |
Sadece merhaba demek için aramıştım. | Open Subtitles | لقد اتصلت لأسلم عليك فقط. |
Sadece bir merhaba demek için aradım. | Open Subtitles | لقد إتصلت فقط لأقول مرحباً |
Bir şey yok Michael. Bir merhaba demek için aradım. | Open Subtitles | لا،لا شئ "مايكل" أردت القاء التحية فقط |