Muhtemelen Mesken'deki kızını oradan çıkarmak için artık çok geç. | Open Subtitles | من الأرجح أن الأوان قد فات لتُخرج فتاتك في السفارة |
Mesken'deki bilim ve teknik memurları üstünkörü bir inceleme yaptı. | Open Subtitles | ضباط العلوم والتقنية في السفارة ألقوا نظرة سريعة عليها و؟ |
Bu böceğin onlar için ne kadar önemli olduğunu göz önüne alırsak kaydı alması için bir Mesken memuru gönderip de ortaya çıkması riskini göze alamazlar. | Open Subtitles | وإعطاءً لأهمية جهاز التنصت هذا لهم، فلن يُخاطروا بكشفه بإرسال ظابط من السفارة ليأخذ التسجيل |
Hayır, öğrendiklerimi Mesken'dekilere anlatmadım. | Open Subtitles | ولا, لم أخبر أحداً في السفارة بما اكتشفته |
Mesken'le oradan irtibata geçersin. | Open Subtitles | إتصل بالسفارة هناك |
Mesken'in Bilim ve Teknoloji Bölümü'nün başının bu konuyla bir ilgisi var. | Open Subtitles | رئيس قسم العلوم والتكنولوجيا في السفارة متورط بشدة في هذا |
Şimdi bunun senin ve Mesken'deki adamların için ne anlama geldiğini bir düşün. | Open Subtitles | والآن, فكر بالذي يعنيه هذا لك ولموظفيك في السفارة |
Kesin bir şey olmasa da Mesken'de dolaşıp insanlara sorular falan soruyordum. | Open Subtitles | لا شيء مؤكد كنتُ أبحث في أرجاء السفارة باحِثاً عن أجوبة |
Mesken'deki evrakları çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكِ تصوير بعض الوثائق في السفارة |
Mesken'deki kaynağımı temin ettim ama. | Open Subtitles | لقد أعطيت مصدري في السفارة ضمانات |
Mesken'deki evrakları çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكِ تصوير بعض الوثائق في السفارة |
Mesken'deki kaynağımı temin ettim ama. | Open Subtitles | لقد أعطيت مصدري في السفارة ضمانات |
Kaçakları ele geçirdikten sonra Mesken'dekiler kafayı yiyecek. | Open Subtitles | -أعلم بعد أن نُمسك العملاء الغير شرعيين السفارة ستصبح مثل فضلات القرد |
Beni Mesken'den bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقّعون وجودي في السفارة |
Mesken'de başını işten kaldıramamasını sağlıyorum. | Open Subtitles | فلقد أبقيتها مشغولة في السفارة |
Mesken'deki kaynağım ifşa oldu. | Open Subtitles | مصدرى فى السفارة قد كُشِف أمره |
Mesken'de bir kaos yaşanmış olmalı. | Open Subtitles | لابد انها كانت فوضى في السفارة |
Mesken dışında çalışmadın önceden. | Open Subtitles | لم يسبق لك العمل خارج السفارة الروسية |
Başından beri planımız Mesken'den olabildiğince uzaklaşıp bir şeyler bulup bulamayacağımızdı. | Open Subtitles | كانت الخطة دائماً هي الذهاب بعيداً عن "السفارة السوفييتية" ونرى إن كنَّا سنحصل على شيء |
Mesken'de Bilim ve Teknoloji Bölümü'nün başı Oleg Burov'un peşinden gidiyorum. | Open Subtitles | إذًا، سألاحق (أوليج بوروف) رئيس قسم العلوم والتكنولوجيا بالسفارة |
Herkes Mesken'de kilit altında. | Open Subtitles | الجميع محاصرون في مقر الجاسوسية |