Mütareke Gününde Arlington mezarlığında borazan çalmam için beni seçtiler. | Open Subtitles | اختاروني لعزف الدقات في مقبرة ارلنجتون يوم الهدنة |
Savaştan 55 yıl sonra Yüzbaşı Ernest Gordon, eski İmparatorluk çevirmeni Takashi Nagase ile Tayland'daki ölüm tren yolu mezarlığında buluştu. | Open Subtitles | بعد 55 عام من انتهاء الحرب النقيب ارنست جوردون و المترجم الامبراطوري تاكاشي ناجاس ,تقابلا في مقبرة اسري الحرب في تايلاند |
Boston'daki aile mezarlığında gömülmesini izlerken bile ağlamadım. | Open Subtitles | لم أبك حتى عندما وقفت أشاهدهم وهم ينزلونه إلى الأرض في مقبرة عائلته خارج بوسطن |
Django sizi Tombstone mezarlığında bekliyor. | Open Subtitles | جانجو ينتظرك فى المقبرة عند شواهد القبور |
Eastern'daki Baptist mezarlığında gömülü. | Open Subtitles | انها, اه, دفنت بمقبرة خاصة بالشرق. |
Annemin mezarına giderken bugün onu Hampstead mezarlığında gördüm. | Open Subtitles | رأيته اليوم أثناء زيارتي لقبر أمي في مقابر هامبستيد |
Tamam, tamam; dinle, bu sabah Arlington Ulusal mezarlığında bozuşmuş bir ceset bulundu. | Open Subtitles | حسناً, اسمعي لقد تم العثور على جثة متعفنة هذا الصباح في مقبرة أرلينجتون الوطنية |
Her neyse, şimdi biz aşklarının perili mezarlığında pazarlığa oturacağız. | Open Subtitles | في مقبرة حبهم المسكونة. قمت بهذا المقطع وحدي. |
Elizabeth Adler'ın Orchardbrook mezarlığında olduğunu farkettin mi? | Open Subtitles | أنت مدرك بأن إليزابيث ألدر دفنت في مقبرة أوركيد بروك ؟ |
Kocasını, çocuğunun babasını bir kilise mezarlığında yakmak isterdi. | Open Subtitles | تود لو أنها تستطيع دفن زوجها, والد طفلتها.. في مقبرة الكنيسة |
Şimdi isminin yanlış yazıldığı hapishane mezarlığında. | Open Subtitles | و هي الآن في مقبرة السجن و إسمها مكتوب بطريقة خاطئة. |
Bu şey son on senedir gemi mezarlığında mıymış yani? | Open Subtitles | هل تقصد أن هذه السفينة كانت قابعة في مقبرة القوارب منذ السنوات العشر الماضية؟ |
Hollywood mezarlığında bir ceset bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على جثة في هوليوود للأبد مقبرة |
John Moore bu fotoğrafı Arlington mezarlığında çekti. | TED | قام " جون مور " بإعداد هذه الصورة في مقبرة " أرلينجتون " |
Eğer altı ay önce birisi bana Inisfree mezarlığında senin gibi güzel bir kızla olacağımı ve onu öpeceğimi söyleseydi... | Open Subtitles | لو قال لي أي شخص قبل ستة أشهر بأنني سأكون هنا اليوم وسط مقبرة في "اينسفري" |
Dostları, ailesi ve iş arkadaşları, A TF ajanı John Brigham'ı... toprağa vermek için bu sabah Arlington Milli mezarlığında toplandık. | Open Subtitles | اصدقاء ، عائلات ، وزملاء عمل تجمعوا هنا هذا الصباح في المقبرة الوطنية لدفن جثمان العميل جون برجهام |
Dostları, ailesi ve iş arkadaşları, A TF ajanı John Brigham'ı... toprağa vermek için bu sabah Arlington Milli mezarlığında toplandık. | Open Subtitles | اصدقاء ، عائلات ، وزملاء عمل تجمعوا هنا هذا الصباح في المقبرة الوطنية لدفن جثمان العميل جون برجهام |
Bunu sırf senin bu florasan mezarlığında çürüdüğünü görmek.. | Open Subtitles | فعلتها لأن فكرة تعفنك هنا في تلك المقبرة القذرة |
Hala bir çok ayrıntı belirsiz, ama bir şey kesin özel Ajan Frank Barrows Queens Hill mezarlığında, gözetim sırasında öldürüldü amacı, 2 cinayet zanlısı, kaçak Mark Sheridan'ı yakalamaktı kaçak 6 ay önce de BM'de öldürmüştü. | Open Subtitles | لا تزال تفاصيل عديدة غامضة لكننا نستطيع التأكيد أن العميل "فرانك باروز" بإدارة الأمن الدبلوماسي قتل اليوم بمقبرة "كوينز هيل"في كمين للقبض على المتهم |
Annemin mezarına giderken bugün onu Hampstead mezarlığında gördüm. | Open Subtitles | رأيته اليوم أثناء زيارتي لقبر أمي في مقابر هامبستيد |
Araba mezarlığında da öyle. | Open Subtitles | والمثل بالنسبة لساحة المخلفات |
Kendisi, bugün Arlington Ulusal mezarlığında dini bir merasime iştirak eden Başkan Harding'in iyi dileklerini iletmek üzere aramıza katıldı. | Open Subtitles | والذي ينضم لنا حاملا تهنئة الرئيس "هاردنغ"، وحاضرا بنفسه الطقوس الموقرة لهذا اليوم في مدافن "أرلنغتون". |
Kemik mezarlığında gördüğüm tılsımdan bahsediyorum. | Open Subtitles | انه امر موجود بالقبر العظمي انها تعويذة |
Kutsal ayin odamızda olmalı, binanın altındaki yeraltı mezarlığında. | Open Subtitles | ستكون في غرفة الطقوس السريه خاصتنا في سراديب الموتى تحت البنايه |