ويكيبيديا

    "mide bulandırıcı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مقرف
        
    • مقزز
        
    • مقززة
        
    • للاشمئزاز
        
    • مقرفة
        
    • مُقرف
        
    • للإشمئزاز
        
    • للغثيان
        
    • غثيان
        
    • المقرف
        
    • ومقرف
        
    • مُقرفة
        
    • المُقرف
        
    • ذلك مُقْرِفُ
        
    Bana karşı hislerin bunlar? mide bulandırıcı ve iğrenç biriyim? Open Subtitles هذا هو شعوركَ إتجاهي بأنني شخص مريض و مقرف
    Korkarım, yinede çok mide bulandırıcı, tamamını fransızca okudum. Open Subtitles أخشى، على الرغم من أنه هو مقرف جدا، لقد قرأت الشيء بأكمله باللغة الفرنسية.
    Okula gittiklerinde durduruluyorlar ve bu mide bulandırıcı. TED يتم ايقافهن عندما يذهبن الى المدرسة، وهذا الامر مقزز.
    Burası muhtemelen hikayedeki en rahatsız edici, en mide bulandırıcı kısım. Open Subtitles هذه على الأرجح أكثر لوحة مقززة ومزعجة في القصة بأكملها
    Başka şeyler de yaptım. Berbat, mide bulandırıcı şeyler. Open Subtitles أفعل أشياء أخرى رهيبة وأشياء مثيرة للاشمئزاز
    Hayır, bence bunu evinin mahremiyetinde yapıyorsan sorun yok, ama herkesin içinde emzirme kesinlikle mide bulandırıcı. Open Subtitles أن فعلت هذا في حرمة بيتك فليكن لكن الرضاعة في العلن مقرفة
    Bir çiçek gibi soluyorum. Çok terlemiş, zorla nefes alan, oldukça mide bulandırıcı bir adamdı. Open Subtitles إنّي أذبل كفراشة، متعرّق جدًّا، يتنفّس بثقل، مُقرف بعض الشّيء..
    Bundan daha az mide bulandırıcı cinayet mahalli gördüm ben. Open Subtitles رأيت مسارح جرائم أقل إثارة للإشمئزاز من هذا
    Sonra kendi kendime, beynin için girebilsek ve o mide bulandırıcı hissi o kişinin anısını da bozmadan çıkarabilsek nasıl olurdu diye soruverdim. TED و هكذا فكرت، ماذا لو استطعنا أن ندخل الدماغ و نتخلص من ذلك الشعور المثير للغثيان بينما نترك ذكرى ذلك الشخص دون مساس؟
    Bak, bu çocuğun yaptığı şey mide bulandırıcı. Open Subtitles أنظر . أنا أعرف أن مافعله ذلك الصبي مقرف
    Kasık kıllarına da aynısını söylerdi, ama biliyoruz ki mide bulandırıcı. Open Subtitles ستقول ذلك عن رجل بشعر عانة كامل لكن كلنا نعلم بأنه امر مقرف.
    Şuraya bir baksana! Bu mide bulandırıcı bir şey! Open Subtitles أنظر إلى هذا المكان إنه مقرف للغاية
    mide bulandırıcı. Duymak istemiyorum. Open Subtitles هذا مقرف ، لا أريد أن أسمع هذا
    Bu gördüğüm en mide bulandırıcı şeydi. Open Subtitles ذلك كان أكثر شيء مقرف رأيته في حياتي
    mide bulandırıcı. İğrenç birisin. Open Subtitles هذا مثير للاشمئزاز , هذا مقرف.
    Dünya senin yaşadığın yer asıl mide bulandırıcı yer. Open Subtitles العالم والمكان الذي تعيشي به هو مكان مقزز
    Dünya senin yaşadığın yer asıl mide bulandırıcı yer. Open Subtitles العالم والمكان الذي تعيشي به هو مكان مقزز
    Hepsi aynı. Onları izlemek mide bulandırıcı. Open Subtitles كيف كان الجميع يشاهده لقد كانت رؤيتهم مقززة
    Bir polis memurunun o silahı nasıl kullanacağını bilmesi mide bulandırıcı. Open Subtitles أنه لأمر مثير للاشمئزاز أن الضابط ينبغي أن يعرف كيفيه استخدام هذا السلاح
    Ayrıca şifren ayırt edici, mide bulandırıcı ve işte bu zaman hayal ettiğimden daha çok sorunumuz olduğunu anladım. Open Subtitles و كلمة سرّك مميزة و مقرفة وعندها أدركت حقاً انه لدينا مشكل أكبر بكثير مما تخيلت على الاطلاق
    Yani, mide bulandırıcı, terlemiş adam sizden kendi katilini bulmanızı mı istedi? Open Subtitles إذًا رجل مُقرف نتعرّق يسألكَ لتجد قاتله؟
    Katılıyorum, kesinlikle mide bulandırıcı. Ama bazı insanlar hassas olabiliyorlar. Open Subtitles أتفق معكِ، هذا تماماَ مثير للإشمئزاز ولكن بعض الناس يكونون عاطفيين للغاية
    Yüzyıllar boyunca katlandığımız onca mide bulandırıcı yemek oyunlarından sonra bu performanslar, açık ara en kötüsü. Open Subtitles برغم كلّ العروض المسرحية المثيرة للغثيان التي شاهدناها كرهًا خلال قرون
    Sizin o şehvet dolu olması gereken şeyi tanımlama şekliniz sadece tıpkı bir babanın çocuğunuza olduğu gibi, onun müstakbel yeteneklerinin mide bulandırıcı bir analizi. Open Subtitles الطريقة التي تصفين بها والتي ينبغي أن تكون مليئة بالشهوة كانت مجرد تحليل غثيان لقدراته المستقبلية بمثابة أب لطفلك
    Mesela, babanla çıkmaya başladığımız zaman beni, polislerin kulaklarının koptuğu mide bulandırıcı bir filme götürmüştü. Open Subtitles مثل عندما بدأت أواعد والدك لقد أخذني لذلك الفيلم المقرف عندما يقطع رجل إذن شرطي
    Evet seni kandırdım. Sahtekar, mide bulandırıcı hatta aşağılık bir hareketti. Open Subtitles ذلك صحيح خدعتك لقد كان أمر مخادع ومقرف وخسيس.
    Hayır. mide bulandırıcı oldukları için, ve onlardan nefret ediyorum. Open Subtitles لا, لا, بل لأنها مُقرفة وأنا أكرها!
    350 gramlık mide bulandırıcı, kül olmuş kızıl saçlı ölü bir adam. Open Subtitles ـ 12 أونصة من الزّنجبيل المُقرف لـرجل ميّت.
    - Bu, bu mide bulandırıcı. Open Subtitles أوه، ذلك ذلك مُقْرِفُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد