| Beni dinle. Bir masumu, hele ki milyonları öldürmek, seni cennete sokmaz. | Open Subtitles | استمع الي ، ان قبل شخص وليست الملايين ، لن يدخلك الجنة |
| Hayır işi adı altında milyonları toplayıp hepsini cebine indirdin. | Open Subtitles | أنت إختلست الملايين من الدولارات قد قصدت للصدقة إلى جيوبك. |
| Güvenlik sistemini ele geçirerek insanlardan çalınan milyonları sahiplerine iade etti. | Open Subtitles | إنه سيخترق النام الأمني ويعيد الملايين إلى الناس التي سرقوها منهم. |
| Ancak bu uydurma ölüm metodları "Nihai Çözüm" planı çerçevesinde milyonları yok etmeyi düşleyen efendilerinin isteklerine cevap olmaktan bir hayli uzaktı. | Open Subtitles | لكن طرقهم المرتجلة فى القتل لا تواكب الأستمرار مع طلبات سادتهم الساعين عن حل نهائى نازي وحلم هائل بالتخلص من عدة ملايين |
| Yani programda onu eğiterek yıllarını, milyonları harcadılar onu neden öldürmeye çalışsınlar? | Open Subtitles | ظلوا سنوات يدربوه وصرفوا ملايين على هذا المشروع لماذا يحاولون قتله ؟ |
| milyonları sokağa dökme yeteneği de değildir. | TED | كما وليست القدرة على جر الملايين للطرقات |
| Ve son olarak, Suriye'deki krizle ilgili bir hikâye, yüz binlerce insanın hayatına mal olan ve milyonları evinden eden bir çatışma. | TED | وفي النهاية، إليكم قصة مرتبطة بالكارثة في سوريا الصراع الذي أنهى حياة مئات الآلاف وشرد الملايين. |
| Başka bir deyişle daha önce hiç gerçekleşmemiş bir şey gerçekleşene dek milyonları kaybedeceğiz? | Open Subtitles | بكلمات أخرى نفقد الملايين لأشياء لم تحدث من قبل قبل أن يحدث |
| milyonları kurtarmak için birkaç kişinin ölmesi gerekebilir. | Open Subtitles | ربما يجب ان يموت قليل من الناس لنحمى الملايين |
| Ama eğer bu adamın söylediklerini yapmazsam, söz konusu olay milyonları bulacak. | Open Subtitles | اذا لم أفعل ما يقوله هذا الرجل سيموت الملايين |
| Şeytanın temsilcisi olduğunu, milyonları katletmiş bir barbar olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | و بأنه كان تجسيدا للشر بربري ، و وحشي يذبح الملايين |
| milyonları kalp hastalıklarından kurtaracak yepyeni bir buluş bu. | Open Subtitles | دواء طبي متطور سيحمي الملايين من مرض القلب |
| Binleri öldürdü, ama milyonları kurtardı. | Open Subtitles | لكي ينهي الحرب العالمية الثانية قتل الألاف لانقاذ الملايين |
| milyonları katletmiş bir Zaman Lordu'nun hiddeti. | Open Subtitles | الحماس، غضب التايم لورد الذي ذبح الملايين |
| Kalkanımız patlamanın yükünü çekebildi ama bu, diğer gezegenlerde de oluyorsa milyonları öldürebilir. | Open Subtitles | دروعنا تحملت العبء الأكبر من الانفجار و لكن إذا حدث هذا على عوالم أخرى يمكن أن يقتل الملايين |
| milyonları öldürecek gücün var. Bunun olmasına izin veremezdim. | Open Subtitles | لديك القدرة على قتل الملايين لا يمكنني السماح بحدوث هذا |
| Senle milyonları paylaşmak isteyen birinin daha ne yapması gerekiyor? | Open Subtitles | ما الذي يتطلب لإيجاد شخص أن يقسم ملايين الدولارات معك؟ |
| İşin sonunda milyonları kazanabiliriz. Bu yüzden burada toplandık. | Open Subtitles | وربما ينتهي بنا الأمر ومعنا ملايين , لهذا اللقاء الأول هنا |
| O profesyonel bir oyuncu. milyonları eğlendiriyor. | Open Subtitles | إنه لاعب كرة محترف يجلب السعادة للملايين |
| Söylesenize, tıp teknolojilerindeki ilerlemelerimiz sayesinde kurtardığımız milyonları da yazacak mısınız? | Open Subtitles | أخبرْني، تُخطّطُ للذِكْر على الملايينِ وفّرنَا مِن قِبل التقنية الطبية المتقدّمة؟ |
| Çünkü içinde milyonları öldürebilecek,.. | Open Subtitles | لأنه كان مُقدّر له أن يتحمّل جَهد |
| Bir adadaki banka hesabında milyonları olan birini biliyorum. | Open Subtitles | .. أعرف رجُلاً يمتلك ملاييناً في حساب مصرفي بعيداً عن الشاطئ |
| Kocaları onun için milyonları bıraktılar. | Open Subtitles | أزواجها الراحلون الذين تركوا لها الملاين |