Tüm sayfalar sıralıdır ve milyonlarca yıldır burada olanlara görgü şahitliği yapar. | Open Subtitles | كُلِّ الصفحات بالترتيب الصحيح شاهدةً على ماحدثَ هنا على مر ملايين السنين. |
milyonlarca yıldır Kıdemlilerin yaşam kaynağı olan enerjiden yararlanmak için bilimi uygulayalım-- güneşten. | TED | ودعونا نطبق العلم لتسخير الطاقة التي تزود بها الأجداد منذ ملايين السنين... الشمس. |
Yani bugün kediler milyonlarca yıldır doğada hayatta kalmalarına olanak tanıyan içgüdülerin çoğuna sahipler. | TED | إذاً فلا زالت القطط الآن تحافظ على العديد من غرائزها، التي ساعدتها على على التكاثر في البرية على مدى ملايين السنين. |
Bu hareketlilik milyonlarca yıldır devam ediyor ada üstüne ada inşa ediyor. | Open Subtitles | البقعة الساخنة كانت نشطة لملايين السنوات تبني جزيرة بعد الجزيرة |
Dinozorların bulunduğu kara parçası oldukça büyüktü milyonlarca yıldır o şekildeydi. | Open Subtitles | حيث لم تزل أرض الديناصورات كما كانت لملايين السنوات |
Bunu yüz milyonlarca yıldır yapıyorlardı. | TED | لقد كانوا يحققونها لمئات الملايين من السنين. |
Okyanuslar milyonlarca yıldır düzenlerini koruyorlar. | Open Subtitles | تتمثل الحقيقة بأن المحيطات ظلّت مستقرة لملايين السنين |
Foklar ve Büyük Beyazların av-avcı ilişkisine dayalı kaderleri milyonlarca yıldır süre geliyor. | Open Subtitles | العجل والقرش الابيض العظيم قدرهما تطور معا منذ ملايين السنين في شراكة معقّدة بين الصياد والفريسة |
Fakat bir kere bile özür dilemezler adamım... milyonlarca yıldır bizler hayatımız çalışarak kaybederken... kadınlar evlerinde otururlar. | Open Subtitles | لكن ولا مرة هم اعتذروا من ملايين السنين ونحن مستغرقين في أعمالنا بينما النساء يقبعنّ في البيت. |
Aralarında milyonlarca yıldır süren silahlanma yarışı günümüzdeki sıra dışı çeşitliliğin oluşmasına neden olmuştur. | Open Subtitles | سباق التسلح بينهم هذا خلال ملايين السنين هو ما أنتجَ التنوع الهائل في أشكال الحياة .الذي نراه اليوم |
Dinozor çağın öncesinden beri onlar buradalar. milyonlarca yıldır. | Open Subtitles | كانوا هنا قبل الديناصورات منذ ملايين السنين |
İnanılmaz bir biçimde, Güneş ışığı Dünya'ya ulaştığında varoluşta geçirmiş olduğu zaman yüzbinlerce hatta milyonlarca yıldır. | Open Subtitles | وبصورة مذهلة ، في الوقت الذى يصل فيه ضوء الشمس إلى الأرض يكون عمره حينئذ مئات الآلاف إن لم يكن ملايين السنين |
Plato boyunca yayılmış, kızgın termal kaplıcalar muazzam doğal güçlerin milyonlarca yıldır işbaşında olduğunun kanıtıdır. | Open Subtitles | التيار الدافيء لفصل الربيع يمر خلال الهضبة دليل القوه الطبيعية الهائلة الذي كان يعمل على مدار ملايين السنين. |
Ama böyle bir bakteri var olmuş olabilir, ama milyonlarca yıldır değil. | Open Subtitles | ...بكتيريا مثل هذه ربما تكون موجودة لكن ليس لملايين السنوات |
milyonlarca yıldır iki tane uydu Dünya'nın gökyüzüne hükmetti. | Open Subtitles | لملايين السنوات ساد قمران في سماء الأرض |
Fakat bu ormanın kendisi bile on milyonlarca yıldır varlığını sürdürüyor. | Open Subtitles | لكن الغابة نفسها قد تواجدت لعشرات الملايين من السنين. |
7 yıl boyunca da yaşayabiliyorlar. Bu vücut planı çok etkili. Ki... büyük ölçüde yüz milyonlarca yıldır da aynı kaldı. | Open Subtitles | وهذا المخطط الجسدي كفؤٌ جدا ً حيث بقي بصورة كبيرة على حاله لمئات الملايين من السنين |
Binlerce, belki milyonlarca yıldır... el değmemiş. | Open Subtitles | ،لقد ظل يَتَرَسَّبُ هنا صافيا لآلاف إن لم يكن لملايين السنين |
Ve Jüpiter'deki büyük benek ise, belki de milyonlarca yıldır süren çok kuvvetli bir fırtınadır. | Open Subtitles | وأن البقعة الحمراء الموجودة بكوكب المشترى هى عبارة عن عاصفة ضخمة أُثيرت منذ مليون سنة |
milyonlarca yıldır sarmallar çizerek bugünkü konumuna yerleşti. | Open Subtitles | على مدار ملايين السنوات دار حلزونيًا لموضعه الحالي |