Bunların 450 milyonu Afrika'da, ve 5 milyonu da Güney Afrika'da. | TED | 450 مليونا منهم من إفريقيا، و5 ملايين منهم من جنوب إفريقيا. |
Başbakanla anlaşma yaparken, 1 milyonu ilk kabul eden kişi sendin. | Open Subtitles | كنتَ أول مَن يوافق على عرض رئيس الوزراء لمبلغ العشرة ملايين. |
Odamdan buraya gelene kadar izleyen sayısı herhâlde altı milyonu geçmiştir. | Open Subtitles | أثناء مجيئي من مكتبي، الأرجح أن المشاهدات ارتفعت إلى 6 ملايين. |
O, mutlu bir ailesi ve bankada 40 milyonu olan başarıIı bir idareci. | Open Subtitles | بل كان موظفاً ناجحاً و له عائلة محبة و 40 مليون دولار بالبنك |
Bir buçuk milyonu aşkın çocuk, anneleriyle birlikte büyük şehirlerden kırsala gönderildi. | Open Subtitles | الأطفال و أمهاتهم الذين تم أجلائهم عن المدن قدر عددهم بمليون و نصف المليون نسمه |
Bunun 8 milyonu doğal arazi idi. | TED | ثمانية ملايين منهم كانو للسكان الاصليين. |
Şu ana kadar, site üzerinden dünya genelinde bir milyonu aşkın insan tarafından beş milyonun üzerinde karar topladık. | TED | ولحد الآن فقد جمعنا 5 ملايين قرار من ما يفوق مليون شخص حول العالم من الموقع. |
2050'de bu sayı küresel ölçekte yıl başına 10 milyonu bulacak. | TED | وبحلول عام 2050، سيصبح هذا الرقم 10 ملايين سنويًا على مستوى العالم. |
1960'da 110 milyon çocuk doğdu, ve bu çocuklardan 20 milyonu 5 yaşına gelmeden öldü. | TED | فإلى عهد قريب وفي عام 1960, ولد 110 ملايين طفلاً ومات منهم 20 مليوناً قبل سن الخامسة |
Bir sonraki büyük aşama bu 10 milyonu yarılamaktır. | TED | التطور القادم هو خفض تلك العشرة ملايين إلى النصف مرة أخرى |
Kalan beş milyonu ne zaman ödeyeceksin? | Open Subtitles | لو وافقت، متى سأحصل على الـ 5 ملايين المتبقية؟ |
Bu gazete götümden düşer düşmez kulübümü boşaltıp bir milyonu kaldıracağım. | Open Subtitles | حالما تنتهي الصحافة من التحدّث عنّي سأبيع الملهى وأربح مليون دولار |
30 milyonu altı bölsek bile yine de çok büyük para. | Open Subtitles | ثلاثون مليون دولار تقسم إلى ستة و يتبقى الكثير من المال |
Ama kalbimi kıran şey beş milyonu alıp kaçman oldu. | Open Subtitles | لكن ما حطم قلبي أنك سرقت مني خمسة مليون دولار |
Bir buçuk milyonu Rus esir kamplarında yaşamını yitirdi. | Open Subtitles | مليون ونصف المليون ماتوا فى معسكرات الأسـرى الـروسيـة |
Eğer bir milyonu almazsam ve hepsi için çabalarken kaybedersem ne olur? | Open Subtitles | مالذي سيحدث إذا رفضت المليون وجربت التحدي وفشِلت في إنجازه |
Bunların birkaç milyonu bir anda dışardadır. | TED | وأنت تسمح لبعض الملايين منهم بالخروج في وقت واحد. |
Yılın bu zamanında Paris'te iki milyonu aşkın yabancı olur. | Open Subtitles | أكثر من مليونين أجنبي يتواجدون في باريس في هذا الوقت من السنة. |
Ta ki soygunu yapıp 40 milyonu görene kadar. Neden? | Open Subtitles | حتى سرقنا المصرف و وجدنا 40 مليونًا لمَ كل هذا المال؟ |
Satışa sunulan iki milyon adedin bir milyonu sahte hesaplarımda duruyordu. | Open Subtitles | من بين المليونين سهم المعروضين للبيع نصها كانت بتنتمي ليا بوضعها في حسابات مزيفة |
Bunların 180 milyonu fakir ülkelerden ve düzenli olarak ülkelerine para gönderiyorlar. | TED | حوالي 180 مليون منهم من بلدان فقيرة يرسلون المال لبلدانهم بشكل دائم |
Benim yerime iki milyonu almasına izin veremezdim. Onu vurdum. | Open Subtitles | لم أسمح لها بأخذ المليوني دولار بدلاً مني فقمت بقتلها |
Yaklaşık yarım milyonu bu yıla kadar Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçmiş bulunmakta, ve kabaca 4.000'i Calais'de kalmaktalar. | TED | هذه السنة، حوالي نصف مليون شخص قد عبر البحر الأبيض المتوسط إلى أوروبا حتى الآن، وتقريبا 4000 منهم مقيمون بكاليه. |
Arşivimizde iki milyonu aşkın mektup, günlük ve el yapımı eşyalar titizlikle dosyalanmış hâlde bulunuyor. | Open Subtitles | هناك أكثر من مليوني رسالة ومذكرة، ومخطوطة في محفوظات أرشيفنا، رتبت بعناية |
-Parayı azaltmaya karar verdi. -Yarım milyonu getirtmekten vazgeçti. | Open Subtitles | ــ إذن جعلناه يخاف ــ سوف يبقي النصف مليون حيث هو |