Bu Çin'in 20 milyonun üzerinde nüfusu olan bir çok şehrinin olacağı bir dönemde ortaya çıkan soruna yönelik çözüm. | TED | وهذا هو الحل لهذه المشكلة حيث ستطبق في الصين في العديد والعديد من المدن التي يتجاوز سكانها 20 مليون نسمة |
Bu her yıl iki milyonun üzerinde ölüme nasıl yol açıyor? | TED | كيف يمكن لذلك بأن يسبب 2 مليون حالة وفاة كل سنة؟ |
Her yıl afetlerde bir milyonun üzerinde insan hayatını kaybeder. | TED | في كل سنة، يقتل أكثر من مليون شخص بسبب الكوارث. |
Benimki $4 milyonun üzerinde para ediyor. Seninki dört etmez. | Open Subtitles | هذا يساوي 4 ملايين دولار محلك لا يساوي الا أربعه |
11 milyon dolar sana nakit olarak verdiğim bir milyonun yanında. | Open Subtitles | 11مليون دولار لتكملة الإتفاق مع المليون دولار الذي أعطيتك إياه نقداً |
Amerika Birleşik Devletlerinde 2.3 milyonun üzerinde hapsi boylayan kadın ve erkekler vardır. | TED | في الولايات المتحدة يقبع أكثر من 2.3 مليون امرأة و رجل في السجون. |
Bu dört milyon kadınlı koca şehirde... kaçırdığın yatağında bıraktığın tek kadın... diğer dört milyonun dinleyeceği tek kadındır. | Open Subtitles | أربعة مليون إمرأة في المدينةِ العارية ولم يحلوا لها الا واحد وهو أنت لانك الواحد الذي اظهر الجانب السيئ |
Sadece 2 veya 3 hafta içerisinde yarım milyonun üzerinde doğum burada gerçekleşti. | Open Subtitles | في غضون أسبوعين أو ثلاثة فحسب يولد أكثر من نصف مليون ثيتل هنا |
Araştırma Çin'deki tüm illeri ve 880 milyonun üzerinde insanı kapsıyordu. | Open Subtitles | تضمّنت الدراسة كل مقاطعات الصين و أكثر من 800 مليون شخص. |
Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum ama 2 milyonun, şu an elimizdeki "0" ile kıyaslandığında bayağı iyi bir meblağ olduğu kanısındayım. | Open Subtitles | لست أظن بأن ذلك صحيحاً لكنني واثقٌ بأن 2 مليون دولار أكثر بكثير من ما هو حاليا موضوعٌ على الطاولة ، صفر |
Rusya'da 64 milyonun üstünde erişkin kadın var ve sen onunla yatıyorsun. | Open Subtitles | من بين ما يزيد عن 64 مليون امرأة روسيّة بالغة، تطارحها الغرام؟ |
Muhtemelen bu dökümü için 20 milyonun üzerinde bir dolar almazsınız. | Open Subtitles | ربما لن تحصل دولار واحد فوق الـ 20 مليون لهذا الهراء. |
Bu 3 milyon planlanmayan gebelik ABD'de her yıl gerçekleşen 1 milyonun üzerinde kürtajdan sorumlu. | TED | وتلك الحالات من الحمل غير المخطط له هي سبب أكثر من مليون حالة إجهاض سنويًّا في الولايات المتحدة. |
Bu olayda 100 milyonun üzerinde insan soyuldu. | TED | في تلك الحادثة، تمت سرقة أكثر من 100 مليون شخص. |
Birleşik Devletler'de yılda 100 milyonun üzerinde depresyon ilacı yazılıyor. | TED | أكثر من 100 مليون وصفة طبية للإكتئاب تُصرف سنوياً في الولايات المتحدة. |
Tıpkı ABD gibi, onun da nüfusu yaklaşık 311 milyon, ve bu 311 milyonun, 144 bin kadarının adı Lester. | TED | كالولايات المتحدة, تعدادها السكاني يبلغ 311 مليون نسمة تقريباً ومن أصل 311 مليون شخص يوجد 144,000 شخص يدعون لستر. |
Üç milyonun üzerinde insan sınırları geçti ve komşu ülkelere sığınmacı olarak yerleşti ve gördüğünüz üzere sadece küçük bir kısmı Avrupa'ya yerleşti. | TED | أكثر من ثلاثة ملايين شخص قد عبروا الحدود ووجدوا ملجئاً في بلدان الجوار، ونسبة صغيرة كما ترون انتقلت لتعيش في أوروبا. |
Böylece, üç milyonun üzerinde insan onu internetten indirdi, elli binin üzerinde insan kopyalarını satın aldı. | TED | و قد تم تحميله من أكثر من ثلاثة ملايين شخص، و بعت منه أكثر من 50 ألف نسخة ورقية. |
Amerika'da üç milyonun üzerinde Müslüman yaşıyor. | TED | قد يوجد ما يفوق الثلاثة ملايين مسلم أمريكي في أميريكا |
Bir milyonun tamamı. Ve bir de ücretsiz yardımcı. | Open Subtitles | المليون دولار بكاملها وزوج من الأيدي المجانية |
50 milyonun karşısına saygıdeğer biri olarak çıkacaksın. | Open Subtitles | ستبدو محترماً أمام 50 مليوناً من اخوانك الأمريكيين غداً ؟ |
Bu ülkede 2 milyonun üstünde işsiz olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف أن هنالك مليوني عاطل عن العمل في هذه البلاد؟ |
Şu anda, kendi ülkesinde yaşamayan 244 milyonun üstünde insan var. | TED | الآن هناك أكثر من 244 مليون شخص لا يعيشون في بلدهم الأصلي. |