Yemek molasında kaçmıştı. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | غادر البلده في استراحة الغداء هل تصدقين ذلك ؟ |
Maçın her molasında, dakikasında ve saniyesinde. | Open Subtitles | إنها في استراحة اللعب كل دقيقة وكل ثانية |
Maçın her molasında, dakikasında ve saniyesinde. | Open Subtitles | إنها في استراحة اللعب كل دقيقة وكل ثانية |
Ama bir gün, yemek molasında onu takip ettim. | Open Subtitles | ولكن ذات يوم، تتبّعتها بفترة إستراحة الغداء. |
Yemek molasında ve saat 05:00'ten sonra yapabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أفعل في إستراحة غدائي و يمكنني أن أفعل بعد 5 دقائق؟ |
Burada kal. Gidip adamlarımın çörek yeme molasında olmadıklarından emin olmalıyım. | Open Subtitles | إبقي هنا، أريد أن أتأكد من رجالي بأنهم ليسوا على إستراحة الكعك المحلى. |
Bizim Froster sigara molasında. | Open Subtitles | حسناً، الكاتب المختص فى استراحة للتدخين. |
Bilmelisin ki, hayatını öğle yemeği molasında kurtardım! | Open Subtitles | يجب أن تعلم أنني أنقذت حياتك في استراحة الغداء |
Öğle molasında gelmiştim dönmem lazım. | Open Subtitles | جئت هنا خلال استراحة الغداء، و يجب أن أعود الآن. |
- Domuz kokan kıçınızı alıp gidin. - Siz şerefsizler kahve molasında mısınız? | Open Subtitles | سأصنع من مؤخرتكم لحم مقدد- أنتم في استراحة لتناول القهوة يا أولاد اللعينة- |
Öğle yemeği molasında bankaya götürecektim. | Open Subtitles | كنت سآخذه إلى البنك أثناء استراحة الغداء |
Öğle yemeği molasında yeterli zaman vardı ve bunu yapmak için Dennise'den yardım aldım. | Open Subtitles | كان لي ما يكفي من الوقت في استراحة الغداء الخاص بي لتشغيلها هنا من وفيني. |
Her öğlen molasında buraya gelir. | Open Subtitles | يأتي إلى هنا في استراحة الغداء يوميّاً |
Öğle yemeği molasında mısın? | Open Subtitles | -أشكرك -هل لديك الآن استراحة غداء؟ |
Yemek molasında, Wall Street İşgalcilerine destek vermek için gitmiştim. | Open Subtitles | خلال استراحة الغذاء ذهبت لتقديم الدعم المعنوي "(لحملة " أحتلوا (وول ستريت |
Yemek molasında, kişisel olarak biraz duygusallaşıyorum. | Open Subtitles | هنا في إستراحة الغداء تلك شخصيتي ... ... اناحساسجدا |
Bayan Harding'i sigara molasında bitirmişlerdi. | Open Subtitles | ولقد أمسكوا بالسيدة (هاردين) في إستراحة التدخين الخاصة بها |
Sanırım Teddy'yi öğle yemeği molasında yakaladık. | Open Subtitles | أعتقد بأننا أمسكنا (تيدي) في إستراحة غدائه. |
Sigara molasında. | Open Subtitles | في إستراحة لشرب السجائر |
Marren, sigara molasında olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | (مارين) تقول أنها كانت في إستراحة للتدخين إذاً نحتاج فقط |
Talia anlaşmayı yaparken ve Pax gözcülük yaparken Jim, Marren'ı sigara molasında oyalamış olmasın. | Open Subtitles | ماذا لو (جيمي) صرف إنتباه (مارين) أثناء إستراحة التدخين بينما (تاليا) قامت بالصفقة و(باكس) كان يُراقب |