Maddenin yoğunluğu o kadar artırıldı ki milyonlarca molekül tek bir moleküle dönüştü. Bu yüzden bu madde hiçbir enerjiyi emmiyor. | Open Subtitles | كثافة المواد تزداد كثيراً وتصبح ملايين الجزيئات جزيء واحد وعندها هذه المواد لا تمتص أي طاقة |
Genetik bilgileriniz baştan sona, üç milyarın üzerinde harften oluşan uzun ve burgulu bir moleküle DNA çift helezonuna dizilidir. | TED | المعلومات الوراثية الخاصة بك تصطف في جزيء طويلٍ وملتوٍ، ألا وهو الحمض النووي الحلزوني المزدوج، الذي يحتوي على أكثر من ثلاثة مليارات حرف، من البداية للنهاية. |
Bu veriler bir makine öğrenimi modeli eğitmek için kullanılacak, bu model, bir milyar üzeri moleküle sahip bir kütüphanede bilgisayarla uygulanacak ve potansiyel yeni tip antiviral bileşenler aranacak. | TED | ستستخدم هذه البيانات لبرمجة نموذج التعلم الآلي الذي سيُطبّق على مكتبة تستخدم الحواسيب والتي تتضمن أكثر من مليار جزيء للبحث عن مركبات جديدة قد تملك خاصية مضادة للفيروسات. |
Ve bu bakteriler, o karnitinleri trimetilamin denilen moleküle çevirir. | Open Subtitles | وتلك البكتيريا ستحوّل ذلك الكارنيتين إلى جزيء يُدعى "تريميثيلامين". |
Cehennemden gelen bir moleküle. | Open Subtitles | ذلك جزيء مِن الجحيم. |