Çabucak biri bana bakıyor mu diye etrafa bir göz attım.. | Open Subtitles | تطلعت حولي لأرى إن كان هناك من ينظر باتجاهي |
Minik bir kuş, bana seninle ilgili bir sır verdi ve ben de doğru mu diye seni görmeye geldim. | Open Subtitles | تَعلَم، أخبَرَتني العُصفورَة الصَغيرَة سِراً عَنك و قَد جِئتُ لأرى إن كانَ صَحيحاً أم لا |
Beni, sakalından bir şey buldunuz mu diye gönderdi. | Open Subtitles | أرسلتني لأرى إذا كنت قد وجدت أي شيء باللحية |
Brooke'u gören olmuş mu diye soracağım. | Open Subtitles | (سأنشر الخبر، وأرى لو أنّ أحدًا رأى (بروك |
Birinin oraya gidip onu (cesedi) dürtmesi lazım. Hareket ediyor mu diye emin olmak için.. | Open Subtitles | يجب أن يهذب أحدهم ليقرصه ليرى إن كان حياً |
Bunu farkettim. Ben sadece bir sürü kız oldu mu diye soruyorum. | Open Subtitles | أدركت هذا، أنا أسال فحسب إن كان هناك الكثير والكثير من الفتيات. |
Nefret suçlarıyla uğraşıyor mu diye sor. | Open Subtitles | لمعرفة إذا كان هناك علاج لجرائم الكراهية |
Gidip izcilik de yapıyor mu diye kontrol edeyim. | Open Subtitles | أنا سوف تحقق لمعرفة ما إذا كان الكشفيه أيضا. |
Eğer şuradaki kameraya bakarsan bir sorun olur mu diye sormak istedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ أتساءل فحسب إن كنت لا تمانعين النظر إلى الكاميرا هناك. |
Yardımıma ihtiyacınız olur mu diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتساءل عمّا إذا كنت تريد الاستعانة بي. |
Orada değildi ama oda buz gibiydi havalandırmadan sıcak hava geliyor mu diye bakacaktım. | Open Subtitles | لم تكن هناك ولكن الغرفه كانت شديدة البروده لذلك ذهبت لفتحة التدفئه لأرى لو كانت تعمل |
Doğru mu diye tüm gün sana ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت الاتصال طوال اليوم لأعرف إن كان ما أفعله صواباَ |
Ve doğru mu diye tereddüt etmeden yanağımdan öptü | Open Subtitles | و قبلني علي خدي بدون اي قدر من الخوف |
Ve bu diş izleriyle uyuşuyor mu diye. | Open Subtitles | لأرى إن كانت هذه تتطابق مع علامات الأسنان |
Evet ve de okundu mu diye kontrol ettim. | Open Subtitles | و لقد تحققتُ لأرى إن كانت تلك الرسائل الألكترونية قد تمت قرائتها |
İlaç dozunda ayarlama gerekiyor mu diye seni düzenli aralıklarla kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بتفقدك بشكل دوريّ لأرى إن كنتَ تحتاج لتعديل جرعتك |
Aslında okyanuslardakiyle benzer bir düzen oluşturuyor mu diye kutup buzlarındaki kurşun miktarını ölçmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً, كنت أفكر بقياس الرصاص في القطب المتجمد لأرى إن كان يظهر نفس نمط المحيطات |
Efendim, sırf acaba uygun olur mu diye bakmak için hikâye uydurmam ve tiraj da umurumda değil. | Open Subtitles | سيدي، أنا لا أختلق القصص لأرى إن كان يمكن البحث فيها كما لا أكترث بالمنشورات |
İfadene karşılık sana bir teklifte bulunuldu mu diye soracak. | Open Subtitles | سوف تسألك عما إذا كنت قد عرضت أي شيء في مقابل شهادتك |