ويكيبيديا

    "muhabirin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المراسل
        
    • مراسل
        
    • الصحفية
        
    • الصحفي
        
    • صحفية
        
    • للمراسل
        
    • المراسلة
        
    • المراسلِ
        
    • الصحافي
        
    • الصحفيّ
        
    muhabirin buraya gelmesine çok zaman kalmadı ama ufak bir fikrim var. Open Subtitles حسناً ، ليس لدينا وقت طويل ليصبح المراسل هنا لكني عندي فكرة
    Ama başka yazılarda, tek kullanılabilir ve güvenilir kaynaklar muhabirin tuttuğu notlardır. Open Subtitles لكن على القطع الأخرى المادّة المصدرية الوحيدة المتوفرة الملاحظات المزودة من قبل المراسل نفسه
    Biz El Cezire olarak yıllarca Tunus'ta yasaklandık ve hükümet hiç bir El Cezireli muhabirin orda olmasına izin vermedi. TED ونحن في الجزيرة مُنعنا في تونس لسنوات ولم تسمح الحكومة التونسية بوجود أي مراسل للجزيرة على أراضيھا،
    13 yaşındayken muhabirin biri iki ders arası beni yakaladı. Open Subtitles عندما كنت في الـ13، مراسل رآني من بين صفوف المدرسة الداخلية
    Connie The Times'daki şu muhabirin bana diş bilediğini düşünüyor. Open Subtitles كوني تظن أن الصحفية من جريدة التايمز تسعى ضدي شخصياً
    muhabirin makalesini editörüne teslim etmesi konusunu tam olarak idrak edememişsin sanki. Open Subtitles تبدو مرتعباً قليلاً حيث سيكون على الصحفي تسليم المقال إلى الناشر
    Amerikalı bir muhabirin öldürülmesi riskini göze almayacaklardır. Open Subtitles إنهم لن يخاطروا بتعريض صحفية أمريكية للقتل
    Ne kampanyasına bağış yapanlara samimiyetsiz sözler verirdi... ne muhabirin sorduğu sorulara kaçamak yanıtlar uydururdu... ne de seçmenlerine yalan vaatlerde bulunurdu... Open Subtitles سواء كان منافقاً في وعده بالقيام بحملة تبرّع أو المراوغة الماكرة عند سؤال المراسل
    Ah, belki de gerçek bir muhabirin neye benzediğini hatırlamanı istediğim için gelmişimdir. Open Subtitles آه، إعتقدَ بأنّك قَدْ تُريدُ ان تذكر كيف المراسل الحقيقي يبدو
    Bu muhabirin de aynı sonuca varması uzun sürmedi. Open Subtitles وكان لم يمض وقت طويل قبل هذا المراسل توصلت إلى الاستنتاج نفسه
    Bunu muhabirin siz, bilgisayarınız ve şirketiniz hakkında yazı yazmasını sağlamak için bilerek yapmış. Open Subtitles فعل هذا عمداً ليجعل المراسل يكتب عنكم, عن حاسوبكم, عن الشركة
    Bu, bir muhabirin önemli bir haber peşinde olduğu zaman mı, yoksa birisi 6/49 için numara seçmeye mi çalışıyor? Open Subtitles هل هذه نظرة مراسل على أثر خبر مثير أو أن شخصا يحاول إيجاد أعداد اليانصيب الفائزة؟
    Bu, bir muhabirin önemli bir haber peşinde olduğu zaman mı, yoksa birisi sayısal loto için numara seçmeye mi çalışıyor? Open Subtitles هل هذه نظرة مراسل على أثر خبر مثير أو أن شخصا يحاول إيجاد أعداد اليانصيب الفائزة؟
    muhabirin biri resimleri ona verirsem onu mahvedeceğini söyledi. Open Subtitles لقد قال لي مراسل أنه إن أعطيته الصور فسيهتم هو بالباقي.
    Bu muhabirin senle uğraşması konusunda ona katıIıyor musun? Open Subtitles هل تتفق معها أن الصحفية تسعى ورائك بشكل شخصي؟
    Seni doğru anladıysam bu sadece bir muhabirin davası olmayabilir bu işin arkasında aslında şirketten birileri olabilir. Open Subtitles إن كنتُ أفهم جيداً قد لا يكون هذا ثأر الصحفية لكن يمكن أن يكون مصدرها فعل أحد ما من داخل الشركة
    O testi burada uygulasaydık muhabirin kaynağı tarafından verilen bilginin halka hiçbir tehdit teşkil etmediğini görür ve bunu ABD hükümetinin yabancı bir seçime yanlış bilgi ile yaptığı ve 3 Amerikalı da dâhil olmak üzere 38 kişinin ölümüne sebep olan politik saldırının haber değeri ile karşılaştırıp ölçebilirdik. Open Subtitles إن كنّا سنطبق ذلك هنا، سنرى أن المعلومات المقدمة من قبل مصدر الصحفي لا تمثل أي خطر عام
    muhabirin senin gazetenden olması yalnızca bir tesadüf yani? Open Subtitles إذن هي مجرد صدفة أن ذلك الصحفي يعمل أيضاً في جريدتك؟
    Bir muhabirin dediği gibi, etrafta dolaşan kaçak mahkumlar yok. Open Subtitles لا يوجد كما قالت مراسلة صحفية العشرات من المُدانيين الهاربين فى هذا المهرجان
    Bu yüzden bir muhabirin böyle düşünüp konuşması gayet doğal. Open Subtitles لذا فمن الطبيعى للمراسل أن يفكر و يتحدث هكذا
    Buna minnettarım. Aslında sizin gibi gayretli bir muhabirin, Open Subtitles أنا أقدر ذلك، في الحقيقة، كنت آمل، كونك المراسلة الدؤوبة التي أنت عليها...
    muhabirin düşüncesine göre... bu birlikteliğin ilelebet mutlu devam etmesinde en ufak bir şüphe yok. Open Subtitles ليس هناك شَكّ في عقلِ هذا المراسلِ التي حالة هذا الإتحادِ سَيَكُونُ بسعادة أبداً بعد.
    Yerel bir çocuk hayata bu hikâye ile bağlanıyor ki bu da bu muhabirin ilgisini kanıtlar durumda. Open Subtitles طفل محلّي يتشبث بالحياة في قصة تثبت كفاءة هذا الصحافي.
    Ama şu muhabirin iyi olduğuna dair anons geçtiler. Open Subtitles لكن أبشِر فموفدنا قال بأن ذلك الصحفيّ حيّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد