ويكيبيديا

    "muslukları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحنفيات
        
    • الصنابير
        
    • صنابير
        
    • إتزان
        
    • حنفيات
        
    muslukları kapatabilirsek oğullarınızı kan kaybından koruyabiliriz. Open Subtitles الآن إن تمكنا من إغلاق هذه الحنفيات فسوف نستطيع حماية طفليكما من النزيف.
    Geçen yıl muslukları açık bıraktınız, bütün yurdu boşaltmak zorunda kaldık. Open Subtitles لقد تركتم الحنفيات تجري في السنة الماضية و كان علينا أن نخلي السكن بأكمله
    Bütün muslukları mı açıcaz yoksa birini mi? Open Subtitles أيجب أن نفتح كل الصنابير أم صنبور واحد فقط؟
    Evet, bira muslukları ve buzlu bardaklar heryerde var. Open Subtitles - نعم، في أي مكان مع البيرة الصنابير والنظارات الباردة:
    Demek akan muslukları, açık kalmış çeşmeleri veya çağlayan ırmakları düşünmek seni rahatsız etmeyecek demek. Open Subtitles فهمت ، إذا لن أزعجك بجعلك ...تفكر عن صنابير مياه تسرب أو صنابير مياه مفتوحة أو أنهار متدافعة
    Ah, evet, deniz muslukları teknedeki suyu boşaltmak için kullanılan vanalardır ve denizin üzerindeyken mutlaka sıkıca kapalı tutulurlar. Open Subtitles البالوعات حسناً , البالوعات هى الصمامات التى تحافظ على إتزان القارب ودائماً ما تغلق بشدة عندما تكون طافية
    Benim geldiğim yerde yangın söndürme muslukları ve yaz hep el eledir. Open Subtitles حنفيات الإطفاء ووقت الصيف دائماً ما يأتيان معاً حيث نشأت
    Evet. Bütün gün muslukları kapattık. Open Subtitles كنا نقفل كل هذه الحنفيات حول المدينة
    Ben de muslukları kapattım. Open Subtitles اغلقت الحنفيات
    Haydi bütün muslukları açalım. Open Subtitles -هيا لنفتح جميع الصنابير ، هيا
    Lütfen muslukları günde en az iki kez çalıştır çünkü kış havası yüzünden borular patlayabilir. Open Subtitles "أرجوكِ تأكدي..." "أن تديري الصنابير على الأقل مرتين يومياً" "لأن جو الشتاء قد يسبب تشقق المواسير"
    Suyun damlama sesini duyunca yataktan kalkmış ve banyoya gidip bütün muslukları kapatmış, yatağına dönmüş. Open Subtitles ثم بدأت بسماع صوت القطرات ( دريب ، دريب ، دريب ) نهضت من على السرير و توجهّت للحمام و أحكمت كل الصنابير
    Kasabadaki yangın muslukları kırmızı kalacak. Open Subtitles ستبقى كل صنابير الإطفاء في البلدة حمراء
    "Yangın muslukları boyandı." Open Subtitles " تم طلاء صنابير ماء الإطفاء "
    Ah, evet, deniz muslukları teknedeki suyu boşaltmak için kullanılan vanalardır ve denizin üzerindeyken mutlaka sıkıca kapalı tutulurlar. Open Subtitles البالوعات حسناً , البالوعات هى الصمامات التى تحافظ على إتزان القارب ودائماً ما تغلق بشدة عندما تكون طافية
    Benimle birlikteyken yaşadığımız evin duvarları boyasız, muslukları akıtırdı. Open Subtitles المكان الذي إستعملنا أنا و هي للعيش كان فيه طلاء متقشر , حنفيات تقطر لكنه كان رائعاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد