Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
Bana hastanedeki işi ayarladığın için çok teşekkürler, ama sözleşme müdürü olmanın beni mutlu edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أقدر بحق إحضارك العمل لي في المستشفى و كل هذا لكني لست متأكدا أن عملي في إدارة العقود سيجعلني سعيدا |
Babamın seni mutlu edeceğini düşündün mü? | Open Subtitles | هل أعتقدتِ أ، والدي سيجعلكي سعيدة |
Bir polis şefi oldum, çünkü bunun onu mutlu edeceğini düşünüyordum ama etmedi. | Open Subtitles | أصبحت رئيسة للشرطة , لأنني أعتقدت بأنه سيجعلها سعيدة لكنه لم يجعلها |
Ama artık yaşama zamanın geldi. İstediği bu. - Onu neyin mutlu edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | هذا ما تريده هي هذا ما سيجعلها سعيدة |
Bunu düşünmüştüm. Bunun beni mutlu edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | فكرت بذلك سيجعلني سعيدا |
Gerçekten onu mutlu edeceğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن هذا سيجعلها سعيدة |