ويكيبيديا

    "mutluluk duyarız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سنكون سعداء
        
    • تسعدنا
        
    • كنا نحب أن
        
    • دواعي سرورنا
        
    • سيسعدنا
        
    • يسعدنا أن
        
    • تسرنا
        
    • سعداء أن
        
    • سنكون سعيدين
        
    • سنسعد
        
    Seni aramızda görmekten mutluluk duyarız. Ve burada mutlu olacağını biliriz. Open Subtitles سنكون سعداء وأنت بيننا وأعلم أنه يروق لك ذلك
    Oda arkadaşlarım ve ben katılmaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles أنا و زلائي في الغرفة سنكون سعداء للحضور
    Sizi istediğiniz kadar burada ağırlamaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles تسعدنا استضافتكم هنا بقد ما تشاؤون
    Onu daha iyi tanımaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles كنا نحب أن تعرف عليه بشكل أفضل.
    Bakmaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles سيكونُ من دواعي سرورنا أن نلقيَ نظرةً عليكِـ
    Eğer sana yardımcı olacaksa Kurucu Çift olmaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles سيسعدنا لعب دور الزوجان المؤسسان اذا كان هذا سيساعدك
    Bunu çözmek için fikri olan birileri varsa da onu dinlemekten mutluluk duyarız. TED و إذا كان لديكم أفكار تساعدنا في حل ذلك يسعدنا أن نسمعها.
    Ben ve Thor yardım etmekten mutluluk duyarız bayanın dağa çıkmasına yardım ederiz, Open Subtitles تسرنا أنا وثور مساعدتكما على تسلق الجبل, سيد فان ديغروت
    O yüzden hazırsanız, gerçekten hazırsanız, sizi o "İlk defa" deneyimlerine döndürmekten mutluluk duyarız. Open Subtitles وإن كنت مستعداً، إن كنت بصدق مستعداً حينها سنكونُ سعداء أن نرجعكَ لـ لتجارب "تذكر متى"
    Kirsten ve ben, sana da ceza vermekten mutluluk duyarız. Open Subtitles أنا و(كيرستن) سنكون سعيدين بقدومكِ أيضاً
    Kayıp bir şey bulursanız, sizin için bir rapor hazırlamaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles سنسعد برفع محضرِ لكِ لو وجدتِ شيئًا مفقودًا
    Öncelikle hem seni hem de kocanı birlikte çalışmada katılımcı olarak görmekten mutluluk duyarız ve söylemeye çalıştığın şey olan farklı cinsel pozisyonlardaki deneyimlerinizi gözlemleyebilirim. Open Subtitles حسناً, قبل كل شيء، سنكون سعداء لتشرّفينا أنتِ وزوجِك كمشاركان في الدراسة معاً
    Mecbur kalmaktan mutluluk duyarız sanırım. Open Subtitles أعتقد أننا سنكون سعداء بإلزامه بالقانون.
    Bakın, karım ve ben size bağış yapmaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles أنظر، أنا وزوجتي سنكون سعداء للتبرع بالمال في قضيتكم
    Yani biraz geri planda kalmayı dert etmezseniz sizleri kahraman olarak takdim etmekten mutluluk duyarız. Open Subtitles لذا ،ان لم تمانعوا تراجعوا قليلا سنكون سعداء بجعلكم الابطال كيف يبدو هذا ؟
    Yani elbette, yardımcı olmaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles أعني أجل بالتأكيد تسعدنا مساعدتكم
    Sorun değil. Yardım etmekten mutluluk duyarız. Open Subtitles لا بأس، تسعدنا مساعدتك
    Ama seninle beraber çalışmaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles لكن كنا نحب أن نعمل معكم.
    Nikahımızı kıymanızdan mutluluk duyarız. Open Subtitles سيكون من دواعي سرورنا تقديسك لزفافنا
    Elbette davetli listemiz sınırlı ama Jason'ı ve Yasiel'i de mekânda görmekten mutluluk duyarız. Open Subtitles طبعاً قائمة الضيوف محدودة لكن سيسعدنا أن نستضيف جيسون) و(ياسيل) أيضاً)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد