ويكيبيديا

    "nadirdir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نادر
        
    • نادرة
        
    • النادر
        
    • نادرون
        
    • نادرين
        
    • ندرة
        
    • نادرا ما
        
    • نادرُ
        
    Market sokağının güneyinde bu ne kadar nadirdir, farkında değil misin? Open Subtitles أتدركين كم هو أمر نادر أن تجدي شخص بهذه المواصفات هنا
    Market sokağının güneyinde bu ne kadar nadirdir, farkında değil misin? Open Subtitles أتدركين كم هو أمر نادر أن تجدي شخص بهذه المواصفات هنا
    Hayvanlar aleminde misyoner pozisyonu (yüz yüze, erkek dişinin üstünde) çok nadirdir. TED هذه الوضعيّة الجنسيّة نادرة جدّا في مملكة الحيوان.
    İnsanları hayvanlarla ve diğer insanlarla etkileşim halinde gözlemlediğinizde, çok az bir geri besleme vardır, çok nadirdir. TED عندما تشاهدون الناس تتفاعل مع الحيوانات أو الناس الآخرين ، هناك القليل جدا من ردود الفعل ، انها نادرة جدا.
    Obur Yiyici avı için otuzuncu seviyenin altında savaşçıları seçmeleri çok nadirdir. Open Subtitles من النادر أن يتم أختيار محارب في مستوى الثلاثينيات لصيد الآكلة الشرهين
    Mersin balığı derisi çok nadirdir ve son derece pahalıdır. Open Subtitles اه ، جلد سمك الحفش نادر جدا و مكلف للغاية
    Büyük ölçekli işbirliği bu gezegende çok nadirdir. TED التعاون ذو النطاق الواسع شيء نادر على هذا الكوكب.
    Bu nadirdir. Burası bilgisayarın bozulduğunu farkettikleri yer. TED جميل ستيف جورفيتسون: هذا نادر. هنا إكتشفوا أن الحاسب تعطل
    Evrenin sıradan gibi görünen şeyleri aslında oldukça nadirdir. TED الذي يبدو بأنه مكونات الكون الاعتيادية هو في الواقع، نادر نوعاً ما.
    Bu, çok hızlı hareket eden bir bitki ki çok nadirdir ve etobur, bu da gayet enderdir. TED هذه نبتة تتحرك بسرعة، وهو شي نادر، وهي آكلة لحوم، وهو نادر أيضاً.
    ve çoğu yoksul ülkelerde birçok oldukça temel şeyler nadirdir. TED وفي غالبية الدول الفقيرة، فإن الوصول إلى الاحتياجات الأساسية هو أمر نادر.
    Neyse ki, hem biyolojik kontrolde, hem de doğal kontrolde direnç çok çok nadirdir. TED لحسن الحظ، إما في المكافحة البيولوجية، أو حتى السيطرة الطبيعية ، المقاومة هي نادرة للغاية.
    Neyse ki gelgit oyukları çok nadirdir ama Ay, yılın her günü dünyadaki okyanuslarda güçlü gelgitler yaratır. Open Subtitles من الجيد أن هذه الظاهرة نادرة الحدوث، لكن بشكل عام، يتسبب القمر في حدوث ظواهر المد القوي في محيطات العالم
    Tarihin büyük adamlari arasinda bazi istisnalar vardir, fakat bunlar çok nadirdir, ve ben onlardan biri degilim. Open Subtitles ثمة استثناءات بين رجال التاريخ العظماء لكنها نادرة ولست واحداً منهما
    Hiç kimse bacağını kırmadı mı? Öyle şeyler nadirdir, ama insanlarım çabuk iyileşirler. Open Subtitles أشياء كهذه نادرة لدينا لكن قومى يشفون بسرعة هائلة
    Yağmur ormanlarında büyük hayvanlar nadirse, gruplar halinde yaşayan büyük hayvanlar daha da nadirdir. Open Subtitles إذا كانت الحيواناتِ الكبيرةِ نادرة في الغاباتِ فان العيش في مجموعات كبيرةِ في الحقيقة أندر
    Bunu tavsiye ederim, pembe renkte olanlar nadirdir. Open Subtitles أنصحكِ بهذه إذا كنتِ تحبي هذا اللون الزهري النادر.
    "Sırtını gerçeklere dayamayan bir şeyin devamlılığı nadirdir." Open Subtitles ومن النادر أن تكسب كُل شيئ بشكلٍ دائم بإخفائك للحقيقة هل تُريد بعض الحقائق؟
    Zamanını ve yerini bilmek insanlarımız arasında son derece nadirdir. Open Subtitles حيث من النادر أن يدرك المرء بين قومى توقيت و كيفية موته
    İşin aslı, böyle konuşan insan sayısı oldukça nadirdir. Open Subtitles في الحقيقة, من يتكلم هكذا أشخاص نادرون جداً
    Yüzbaşı... böyle iyileştiriciler nadirdir. - Rabbe övgüler olsun. Open Subtitles المعالجين مثلك نادرين
    Hele hastalığa sahip olup bir de bilgisayar bilimi diploması olanlar hepten nadirdir. Open Subtitles أما مصابوها الحاصلون على شهادة في علوم الحاسب، فهم أشدّ ندرة.
    Bundan hoşlanmıyorum ama işe gelmediği zamanlar nadirdir. Open Subtitles أنا لم أرد ذلك, لكنها نادرا ما تخطئ اليوم
    Büyü nadirdir, özeldir. Open Subtitles .السحر - نادرُ .انه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد