Kurbanlarını spor salonunda takip ettiğini biliyorduk, ama hayatlarına nasıl girdiğini bilmiyorduk. | Open Subtitles | نحن نعلم أنه طارد صحيته الى قاعة الرياضة لكن لا نعلم كيف كيف دخل الى حياتهم |
Biri sistemimize nasıl girdiğini söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أيستطيع أحدٌ أنْ يخبرني كيف دخل إلى نظامنا؟ |
Benim gözetimim altında olduğunu ve kasaya nasıl girdiğini göstereceğini söylerim. | Open Subtitles | ساخبرهم أنك تحت عهدتي وأنك هنا لتريني كيف دخلت الى القبو |
Manzano'yla Whitworth soracaktı uyuşturucunun o kumaş çantaya nasıl girdiğini. | Open Subtitles | مانزانو وويتروث يريدون ان يعرفوا كيف وصلت المخدرات الى تلك الاكياس |
Olayın başladığı yere dönüp, adamın buraya nasıl girdiğini çözmeye çalışacağım. | Open Subtitles | أتعرف ماذا؟ سأرجع وأرى إذا يمكننا أن نفهم كيف وصل هنا |
Ayrıca hala Sara'nın pulunun yatağına nasıl girdiğini açıklamadın. | Open Subtitles | وكان لا يزال لا تقول لي كيف حصلت الترتر سارة في سريرك. |
Orijinal soygunun tüm detayları duruşma esnasında konuşuldu, ve hiç kimse dörtlünün Leviathan kasasına nasıl girdiğini öğrenemedi. | Open Subtitles | كل تفاصيل الجريمة الأصلية عرضت في المحكمة, و لم يعلم احد تماما كيف دخل الاربعة الى اللوياثان |
Şu anda, ülkeye nasıl girdiğini hangi ismi kullanabileceğini kiminle iletişime geçtiğini çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | الآن نحاول معرفة كيف دخل إلى البلاد ما هو الاسم المستعار الذي قد استخدمه |
Ben hâlâ ateş edenin fark edilmeden içeriye nasıl girdiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | كيف دخل مُطلق النار الى هنا دون أن يكتشفه احد |
Hala Alpe'nin Dan'in odasına nasıl girdiğini bilmiyoruz, zira yeri bir kale gibi. | Open Subtitles | ما زلنا لم نعرف كيف دخل الألبي إلى غرفة دان لأن مكانه كأنه قلعة محصنة |
O şeyin arabama nasıl girdiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعلم، كيف دخل ذلك في سيارتي؟ |
- Hiçbirimiz bu kızı tanımıyor ki. - İçeri nasıl girdiğini bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نعم، لكن لا أحد مننا يعرف هذه الفتاة وإننا لانعلم كيف دخلت هنا |
- nasıl girdiğini biliyorsun. - Odamda bir şey buldun mu? | Open Subtitles | أنت تعلم كيف دخلت هل وجدت شيىء فى غرفتى ؟ |
Ben ne olduğunu tahmin edebiliyorum, ...ama oraya nasıl girdiğini bilemem. | Open Subtitles | أنا أعلم ماتبدو عليه. لكن لا أستطيع أخبارك كيف دخلت, القي نظره. |
Manzano ve Whitworth uyuşturucunun spor çantaya nasıl girdiğini soracaklar. | Open Subtitles | مانزانو وويتروث يريدون ان يعرفوا كيف وصلت المخدرات الى تلك الاكياس |
Bu durumda, kayıp olan ilk İslam kaynaklarını temel alan oldukça eski ya da Zamakşari gibi İslam kaynaklarına nasıl girdiğini açıklamakta zorlanmaktadırlar. | Open Subtitles | بعد ذلك يُصبح من الصعب جداً عليهم تَوضيحها على أية حال كيف وصلت الى المصادر الإسلامية الموثقة فى وقت مبكر نسبياً مثل الزمخشري |
Nereden geldiğini biliyoruz. Buraya nasıl girdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | .إذن نعرف من أين جاءت .ونعرف كيف وصلت إلى هنا |
Bu sahte masraf bildiriminin dosyama nasıl girdiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل كيف وصل ذلك التقرير الخاطئ إلى ملفاتي |
Yine de bu... deri parçalarınızın onun tırnaklarının altına nasıl girdiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | مازال هذا لايشرح كيف وصل جزء من بشرتك إلي تحت إظافرك؟ |
Peki. Peki. Hala bu işe nasıl girdiğini bilmiyorum ama. | Open Subtitles | صحيح.صحيح. انا لا اعرف كيف حصلت على هذا العمل. |
Oraya nasıl girdiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف حتى كيف وٌجدت بمنزلى |
Çalınan şeyleri ve hırsızın daireye nasıl girdiğini biliyordu. | Open Subtitles | انه يعلم المسروقات جيدا, ويعلم كيفية دخول الشقة |
Çünkü hackerin, sistemimize nasıl girdiğini buldun. | Open Subtitles | لأنكِ اكتشفتي كيف تمكن ذلك الهاكر من دخول خادمنا |