Dışarı çıktığımızda, Ne düşündüğünü sen daha söylemeden biliyorum. | Open Subtitles | يا الهي أنا و أنت نذهب معا و أنا أستطيع أن أعرف بماذا تفكر قبل أن تقوله .. |
- Ne düşündüğünü biliyorum. Giyecek kıyafetin yok değil mi? | Open Subtitles | أنا أعرف بما تفكر ما الذي لدينا لنخشاه صحيح ؟ |
Annemin Ne düşündüğünü bilmiyorum. Ama benim istediğim bu değil. | Open Subtitles | ولا ادري ما تفكر به امي لكن هذا هو قراري |
Şimdi, olay artık yargıçlarda. Gerçekten tam olarak Ne düşündüğünü, söyle bana. | Open Subtitles | إذاً، الأن الأمر متروك للقُضاة .أخبرني بماذا تفكرين بحق |
Ve bu barda ki herkes senin Ne düşündüğünü biliyor. | Open Subtitles | وكل شخص عازب في هذه الحانة يعرف بالضبط فيما تفكر |
Bak Ne düşündüğünü biliyorum ama... Elena, Elena, dinle, dinle. | Open Subtitles | أنا أعلم بما تفكرين إلينا ، إلينا ، إستمعي ، إستمعي |
Ne düşündüğünü biliyorum, ama açıklığa kavuşturdum. | Open Subtitles | أعلم ما تفكرين به لكنني وضحت الأمر للغاية |
Kadınların Ne düşündüğünü duyabiliyorsunuz. | Open Subtitles | نعم بأنك قادر على سماع ما تفكر فيه النساء |
- Ne? Kendini ele veriyorsun. Ne düşündüğünü anlıyorum. | Open Subtitles | الإسلوب هو إشارة صغيرة مجانية منك يخبرني بماذا تفكر. |
Bir adın ve kendi aklın var. Şu an Ne düşündüğünü söyle bana. | Open Subtitles | لديك إسم, عقل ملكك أخبرني بماذا تفكر الآن |
Seni doktor olarak işe alamam, ama hâlâ bana Ne düşündüğünü söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني تعيينك كطبيب لكن ما يزال بإمكانك إخباري بما تفكر به |
Ne düşündüğünü biliyorum. Burada bir sürü diş ipi var. | Open Subtitles | أنا أعرف بما تفكر ، الكثير من خيط تنظيف الأسنان |
Ne düşündüğünü varsayacak kadar saygısızlık etmek istemem sana, ama doğru olanı yapacağından eminim. | Open Subtitles | سأخبرك أنني لن أكون فظاً لأفترظ ما تفكر به ولكنني أعلم أنك ستفعل الصواب |
Bak, Ne düşündüğünü biliyorum. Ama başka şansım yoktu. | Open Subtitles | إسمع, أعرف ما تفكر به, لكن لم يكن لديّ خيار |
Geniş kısmım aşk içindir, Sharona. Ne düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | الكثير مني للحب، شارونا أعلم بماذا تفكرين. |
Ne düşündüğünü biliyorum, ama ben bu resmi zihnimde gördüm. - Bu gazeteden çok önce. | Open Subtitles | أعلم بماذا تفكرين , لكنى أُقسم أنى رأيت تلك الصور فى عقلى قبل أن ارى هذه الورقه بكثير |
Ne düşündüğünü bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم فيما تفكر و لا أبالي بما تفكر فيه |
Ne düşündüğünü biliyorum: Homer onunla ilgilenmezken, bir maymun tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | أعلم بما تفكرين: ً عندما لم يكن هومر الغبي ينتبه |
Bak, Ne düşündüğünü bilmiyorum, ama hiç yardımcı olmuyorsun. | Open Subtitles | إنظري,أنا لا أعرف ما تفكرين به ولكن ذلك لا يساعد في شئ. |
Ne düşündüğünü, sandalyeye oturuş şeklinden bile söyleyebilir. | Open Subtitles | يستطيع معرفة ما تفكر فيه من الطريقة التي تجلس فيها على الكرسي |
Ne düşündüğünü bilemeyeceğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكرين أني غير قادرة حقاً على معرفة فيما تفكرين. |
Evet, Ne düşündüğünü biliyorum: | Open Subtitles | أجل، أعرف فيم تفكر |
Bir kamyonetin olduğunu bilmek harika; ama herkesin Ne düşündüğünü bilmemiz gerek, işte o zaman oldukça karışık bir problem hâline geliyor. | TED | معرفة أن هذه شاحنة نقل، رائع، لكن ما يجب حقا أن نعرفه هو ما يفكر به كل شخص، لذا أصبحت مشكلة معقدة. |
Herneyse işte, ben esas şu an Ne düşündüğünü merak ediyorum. | Open Subtitles | حسناً ، على أي حال ، أتسائل بماذا يفكر الآن |
Konuşmamızı bitirdiğimizde vasiyetnameyi kendin okuyabilirsin, ve umarım Ne düşündüğünü bana söylersin. | Open Subtitles | عندما ننهي حديثنا تستطيع قراءة الوصية بنفسك و أرجو أن تخبرني برأيك بها |
Bir suçlunun ebeveynlik becerilerin hakkında Ne düşündüğünü mü umursuyorsun? | Open Subtitles | هل تهتمي بما يظنه مجرم بمهاراتك التربوية ؟ |
Ne düşündüğünü biliyorum ama akrabadan birine bir şey yapacak değilim. | Open Subtitles | أعرف ما تفكّر به لكني لن أتحرّك ضدّ قريبي |