Grubun bu konuda Ne diyeceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | إنني أتسائل عن ما ستقوله المجموعة حول هذا الأمر |
Konusunu açayım dedim, senin Ne diyeceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن ربما جعله يواكب العصر وانظر ما ستقوله. |
Ne diyeceğini biliyorum ama söyleme çünkü bu içkileri ödemiyorum hepsi hesaba yazılıyor. | Open Subtitles | أنا أعرف ماذا ستقول و لكن لا تقوله لأننى لن أدفع ثمن المشروبات إنها على الحساب |
-Neden gülümsüyorsun? -Özür dilerim. Bir an Ne diyeceğini bildiğimi sandım. | Open Subtitles | انا آسف تخيلت لحظة أنني أعرف ما ستقول |
"Ona Ne diyeceğini bilmiyorum ama bir şeyler bulacağından eminim. | Open Subtitles | لا أعرف ما ستقولينه له، لكنني أعرف أنكِ تفكرين في شئ ما |
Babamla konuşmuyorum çünkü Ne diyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتحدّث لوالدي لأنّي أعلم ماذا سيقول |
Ne diyeceğini biliyorum ama Howard'la uzun süre tartıştık. | Open Subtitles | أعلم ما ستقولين لكنى تجادلت بشده مع هاورد |
Şimdi Ne diyeceğini biliyorum. Bu Mısırlı dekor gerçekten çok pejmürde. | Open Subtitles | ،الآن، أعلم ما الذي ستقوله هذا ديكور مصري مريع وقديم |
Konusunu açayım dedim, senin Ne diyeceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن ربما جعله يواكب العصر وانظر ما ستقوله. |
Ne diyeceğini biliyorum ama gerçekten bunu bir dergide okudum. | Open Subtitles | لقد قرأتُ هذا في مجلّة و أعلم ما ستقوله. لكنّي حقّاً قرأتُ ذلك في مجلّة |
Öyleyse suçlamada bulunun ve jürinin Ne diyeceğini görelim. | Open Subtitles | إذن وجّهي له التهمة، وسنرى ما ستقوله هيئة المحلفين حيال ذلك. |
Ne diyeceğini biliyorum, ama muhtemelen bir anlamı yoktur. | Open Subtitles | أعرف ماذا ستقول, لكن من المحتمل أنها لا تعني شيئاً |
Ne diyeceğini biliyorum. Ama olay şu; | Open Subtitles | آلان , آعرف ماذا ستقول , ولكن بالواقع آنت تجعلنا |
Ne diyeceğini biliyorum. Ama olay şu; | Open Subtitles | آلان, آعرف ماذا ستقول, ولكن بالواقع آنت تجعلنا |
Daha önce hiç yapmamıştım, ama... eve döndüğümde belki anlatırım, Ne diyeceğini görmek için. | Open Subtitles | ...انا لم افعل ذلك من قبل، لكن ربما اخبرها عندما اعود للمنزل لنرى ما ستقول |
"Ne diyeceğini biliyorum ve cevabım "Hayır" " dedim. | Open Subtitles | قلت بل أعرف ما ستقول و الإجابة لا |
Hayır, Ne diyeceğini biliyorum bunu ağırdan almalıyız. | Open Subtitles | كلاّ، أعرف ما ستقولينه علينا التمهل في الأمر |
Ne diyeceğini biliyorum ama seni temin ederim ki o gerçekten harika biri. | Open Subtitles | وأعلم ما ستقولينه ولكنني أعدك أنه رائع حتماً |
Yaşlı delinin Ne diyeceğini duymak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تريدين سماع ماذا سيقول العجوز المجنون |
- Ne diyeceğini biliyorum. - Öyleyse neden söyletiyorsun? | Open Subtitles | ـ أعرف ما ستقولين ـ إذاً، لماذا لم تجعلني أن أعطي رأيي؟ |
Bana gülmeyi kes, Ne diyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | توقف عن الإبتسام في وجهي أعرف ما الذي ستقوله |
Ne diyeceğini biliyorsun da söyleyeceğin kişi ben değilim. | Open Subtitles | انت تعرف ما تقول. لكن لست الشخص الذى تريد ان تقول له. |
Hareket halinde olmam lazım. Gitmek istediğini biliyorum, ama doktorun Ne diyeceğini görmek için bekleyelim. | Open Subtitles | أعلم بأنك تريد الذهاب ،لكن لنـنتظر لنرى ما سيقوله الطبيب |
Ne diyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعرف ما ستقولي |
Ne diyeceğini biliyorum. Öyle yapmamalıydım. | Open Subtitles | أعلم ما ستقوليه كان عليّ عدم فعل ذلك. |
Bizi daha da zorlamak için Ne diyeceğini hep bildi. | Open Subtitles | يعرف دائمًا ما يجب أن يقول ليحمس أكثر، |
47 50 değildir Memphis. Onun Ne diyeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | إن 47 ليست 50 ممفيس تعلم مالذي سيقوله لك |
Ne diyeceğini merak ediyorsan gece programlarına bak... | Open Subtitles | إن اردت أن ترى إلى أيّ طرف يميلُ إليه، شاهد برامج ليلة الأمس عنه. |