Her ne kadar nefret etsem de, seninleyken sıkılmak mümkün olmuyor. | Open Subtitles | بقدر ما أكره وسائلك لا يكون العمل معكِ مملاً أبداً |
Blair senle barış halinde olmaktan ne kadar nefret etsem de bunu ben yapmadım. | Open Subtitles | بلير, بقدر ما أكره ان اكون بسلام معك, لم افعل هذا. |
Daha önce bodrumlardan ne kadar nefret ettiğimi size söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل قلت من أي وقت مضى أي شخص كم أكره القبو؟ |
Bu iyi, Çünkü ikinizde sürprizlerden ne kadar nefret ettiğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | جيد, لأنكم تعرفون جيداً كم أكره المفاجآت |
Hatta eğer istersen, valizini ben hazırlarım. Senin bundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | سوف اجهز لك حقيبتك لو شئت, اعرف كم تكره هذا |
Seni görmek güzel derdim ama sahtekarlıktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكنّي أعلم كم تكرهين النفاق يبدو أن أبنكَ سيأخذ حفيدتي |
Senden ne kadar nefret ettiğimi tahmin edemezsin. | Open Subtitles | ليس بمقدورك أن تبدأ بمعرفة مدى كراهيتي لك |
Benim hakkımda böbürlenmesinden ne kadar nefret ettiğimi bilir. | Open Subtitles | اجل، لأنه يعلم كم أنا أكره ذلك عندما يتفاخر بي. |
Kesinlikle dışarı sigara içmeye gitmemiştir çünkü bundan ne kadar nefret ettiğimi biliyor. | Open Subtitles | حسناً ، هي بالتاكيد ليست بالخارج لتدخن سيجارة لانها تعرف كم اكره ذلك |
O piç heriften ne kadar nefret etsem de onu öldürmenize izin veremem. | Open Subtitles | بقدر ما أكره هذا اللعين فلا يمكنني ترككِ تقتلينه |
Ehem. Bir başka komedyeni takip etmekten ne kadar nefret etsem de, | Open Subtitles | بقدر ما أكره متابعة كوميديان آخر، |
Amcanın "tedavi" dediği şeyden ne kadar nefret etsem de açıkçası bu herif hak etti. | Open Subtitles | بقدر ما أكره أن يتعرض أي منا لـ "عقار" عمك -بصراحة، هذا الرجل يستحقها |
Herkes personel toplantılarından ne kadar nefret ettiğimi bilir bu yüzden benim de sinir olup kötü bir şey söyleme ihtimalim yok. | Open Subtitles | الخبر السار، الجميع يعرف كم أكره الاجتماعات، لذا لحسن الحظ، سيوفر عليّ غضبي والتفوه بأشياء ذنيئة |
Şu ninja şeyini yapmasından ne kadar nefret ettiğimi unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت كم أكره عندما يفعل أفعال النينجا هذه |
Tamam, dedikodudan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsunuz bu yüzden sadece.... ...bir kez söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، تعرفين كم أكره القيل والقال لذا سأقول فقط هذه المرة |
Evli birisi olarak, kadınların bu sorudan ne kadar nefret ettiklerini bilmen gerekir. | Open Subtitles | كونك متزوجاً ، لابد أنك تعرف كم تكره النساء هذا السؤال |
Evet, ne kadar nefret ettiğini biliyorum bu a- şıkkı, talepkar orospu evladından. | Open Subtitles | نعم، أعرف كم تكره مجموعة الأصدقاء المقربين ، و الحمقى المطلوبين |
Öyleyse ikimiz de, hayatta olduğum için sevinmeliyiz, çünkü insanların önünde konuşmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، لنكون سعيدين لأنني على قيد الحياة لأنني أعرف كم تكره إلقاء الخطابات |
Ayrıca, dışarda olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | وبالإضافة, أعلم كم تكرهين التواجد في الخارج |
Evet, hadi gidip babandan ne kadar nefret ettiğini konuşalım. | Open Subtitles | نعم ، لنذهب للتحدث عن كم تكرهين والدك |
Grant'tan ne kadar nefret ettiğini tekrar anlatacak mısın bana? | Open Subtitles | ستخبرينني مرة اخرى كم تكرهين جرانت؟ |
Jerry, bu adamdan ne kadar nefret ettiğimi hayal edemezsin. | Open Subtitles | (جيري)، لا يمكنك تخيّل مدى كراهيتي لذلك الرجل |
Kirli işlerini yapmaktan ne kadar nefret ettiğimi tahmin edemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعرف كم أنا أكره القيام بالعمل القذر الخاص بك. |
İçtiğin şu haplardan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | . انتِ تعرفين كم اكره عندما تأخذين ذلك الدواء |