| Hatta eğer istersen, valizini ben hazırlarım. Senin bundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | سوف اجهز لك حقيبتك لو شئت, اعرف كم تكره هذا |
| Evet, ne kadar nefret ettiğini biliyorum bu a- şıkkı, talepkar orospu evladından. | Open Subtitles | نعم، أعرف كم تكره مجموعة الأصدقاء المقربين ، و الحمقى المطلوبين |
| Öyleyse ikimiz de, hayatta olduğum için sevinmeliyiz, çünkü insanların önünde konuşmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، لنكون سعيدين لأنني على قيد الحياة لأنني أعرف كم تكره إلقاء الخطابات |
| Benden ne kadar nefret ettiğini, sana mutlaka anlatmıştır. | Open Subtitles | لا بد أنه أخبرك بمدى كرهه لي! |
| Dünyanın bu kısmında insanların ailenden ne kadar nefret ettiğini anlamıyorsun herhalde. | Open Subtitles | لا أظنك تدرك مدى كراهية الناس لعائلتك بهذا الجزء من العالم |
| Halkı uyarmalı ve hâlâ onun halktan ne kadar nefret ettiğini, içindeki alevin halkı kuru otlar gibi tutuşturup, onu sonsuza kadar karanlığa gömeceğini anlatmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوضح للناس مدى الكراهية بينهم هذا سينهى الأمر إلى الأبد |
| Tek hatırladığım, oradan ne kadar nefret ettiğini söylemesiydi. | Open Subtitles | الشيءُ الوحيدُ الذي أذكره تحدّث عنه هو مدى كراهيته لذاك المكان. |
| Vampir olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم كرهتَ كونك مصّاص دماء. |
| Bu konuyu insanların önünde konuşmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كم تكره الحديث حول الأمر أمام النّاس. |
| Çoraplarını giyip, savaştan ne kadar nefret ettiğini anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن ترتديهم و أن تخبرني كم تكره الحرب |
| Yanılmaktan ne kadar nefret ettiğini bilsem de, arkadaşlarına güven. | Open Subtitles | أعلم كم تكره أن تكون مخطئاً ولكن ثق بصديقتك |
| İğnelerden ne kadar nefret ettiğini biliyorum. Dinle, yeni emirlerim var. | Open Subtitles | أنا أعلم كم تكره الأبر أسمع , أوامر جديدة |
| Mükemmel bir gözlem sevgili kardeşim, ama buna bir son vermek zorundayım, çünkü kızımın övülmekten ne kadar nefret ettiğini bilirim. | Open Subtitles | ملاحظة ممتازة يا أختي العزيزة لكنني سأتوقف الآن لأنني اعرف كم تكره ابنتي الثناء عليها |
| Babasından ne kadar nefret ettiğini yüzümüze söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنا في وجهنا كم تكره أباها |
| Senin hasta insanların arasında olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تكره التواجد جوار المرضى |
| İyilik borçlu olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تكره أن تكون مُدان لأحد بمعروف |
| Ve onları senden uzaklaştıran insandan ne kadar nefret ettiğini anlarsın. | Open Subtitles | و لتعرف كم تكره من خطفه منك |
| Benden ne kadar nefret ettiğini, sana mutlaka anlatmıştır. | Open Subtitles | لا بد أنه أخبرك بمدى كرهه لي! |
| Dünyanın bu kısmında insanların ailenden ne kadar nefret ettiğini anlamıyorsun herhalde. | Open Subtitles | لا أظنك تدرك مدى كراهية الناس لعائلتك بهذا الجزء من العالم |
| Onlardan ne kadar nefret ettiğini halka sezdirmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نوضح للناس مدى الكراهية بينهم |