| İhtiyacımız olan tek şey biraz sabır. Ne yapılacağını o bilir. | Open Subtitles | كل ما نحتاجه هو القليل من التريث إنه يعرف ما العمل |
| Bize yardım edebilirler. -Melman haklı insanlar Ne yapılacağını bilirler. | Open Subtitles | الناس قادمون، ويمكنهم أن يساعدونا ميلمان على حق، الناس سيعرفون ما العمل |
| Orkide konusunda Ne yapılacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرف تماماً ما يفعل بالسحلبيات |
| Ona durumu açıklayınca Ne yapılacağını anlar. | Open Subtitles | وأخبرها ان تكلم ادريان سيعرف مايجب فعله بعدما أخبره حسناً |
| Yani en azından bir gözüm. Buydu galiba. Ne yapılacağını hiç bilemem ki. | Open Subtitles | على الأقل أراقبهم بإحدى عيناي والعين الأخرى لم أكن أعرف ما أفعل بها |
| Bak ne diyeceğim bana geldiğine gerçekten çok sevindim, çünkü tam olarak Ne yapılacağını biliyorum. | Open Subtitles | ... اوتعلمي؟ انا حقا سعيدة انك اتيت لي لأني اعلم تماما ما يجب فعله |
| Ne yapılacağını biliyorum. Fakat bir iki konuda yardımın lazım. | Open Subtitles | أعرف ما يجب القيام به، لكنّي أحتاج إلى شيئين منك. |
| Ne yapılacağını tam olarak anladım, teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا أعرف تماماً ما العمل, شكراً لك. |
| Ne yapılacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما العمل قد حوّلتها إلى زرقاء... |
| Annem hep "Ne yapılacağını bilmiyorsan her zaman Tanrı'ya sorabilirsin." der. | Open Subtitles | تقول أمى دائماً, "ان كنت لا تعرف ما العمل, يمكنك دائماان تسأل الرب." |
| O zaman Ne yapılacağını hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | جيد. ثم يجب أن نعرف ما العمل |
| Ne yapılacağını biliyorsun, Diana. | Open Subtitles | تعرفين ما العمل, ديانا. |
| Ne yapılacağını biliyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما العمل |
| Kalbi çok hızlı atıyor, çok ateşi var. Hershel'ın gelmesi lazım. O Ne yapılacağını bilir. | Open Subtitles | ضربات قلبها متسارعه وحرارتها مرتفعه علينا إيجاد (هيرشيل) فهو يعلم ما يفعل |
| Kalbi çok hızlı atıyor, çok ateşi var. Hershel'ın gelmesi lazım. O Ne yapılacağını bilir. | Open Subtitles | ضربات قلبها متسارعه وحرارتها مرتفعه علينا إيجاد (هيرشيل) فهو يعلم ما يفعل |
| Dick burada olsaydı Ne yapılacağını bilirdi. | Open Subtitles | إذا (ديك) كان هنا سيعلم مايجب فعله |
| Koca Jim Ne yapılacağını bilir. | Open Subtitles | بيغ جيم" سيعرف مايجب فعله" |
| - Zaten çok geç olmuş olabilir. - Ne yapılacağını bilmiyorum... | Open Subtitles | ــ وربّما تأخّرنا .. ــ لكنني لا أعرف ما أفعل |
| - Ne yapılacağını biliyorum ben. | Open Subtitles | أين الطبيب ؟ أنا أعلم ما أفعل |
| - Brian Ne yapılacağını bilirdi. - Olmaz. | Open Subtitles | برايان كان سيعرف ما يجب فعله لا |
| Çünkü biz Ne yapılacağını tam olarak biliyoruz. | Open Subtitles | لأننا نعرف بدقة ... . . ما يجب فعله |
| Amcam bana gerektiğinde Ne yapılacağını söyledi... Keşke o da olsaydı. | Open Subtitles | عمي قال لي ما يجب القيام به إذا ما قبض عليه فى أي وقت |
| Ekonomik kriz ya da enflasyon ya da Ruslar ya da sokaklardaki şiddet hakkında Ne yapılacağını da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ ما يجب عمله بالكسادِ والتضّخمِ والروس والجريمةِ في الشارعِ |
| O Ne yapılacağını bilir. | Open Subtitles | إنّها تعرف مالحل |
| Bunu Portland polisi gönderdi. Ne yapılacağını bilememişler. | Open Subtitles | ، شرطة بورتلاند أرسلوا هذا ليسوا متأكدين ماذا يفعلون به |