Benden iyi olduğunu biliyor gibiydi. O halde ona ne yapabileceğini gösterelim. | Open Subtitles | و كأنه كان متأكد أنه أفضل مني لنره إذن ما يمكنك فعله |
Akıl küpü, onlara ne yapabileceğini göster. | Open Subtitles | عظيم جداً اظهري لهم ما يمكنك فعله حسناً؟ |
En ön safhada. Bu adamların ne yapabileceğini iyi biliyor. | Open Subtitles | إنه على حق يعرف ما يمكن أن يفعله هؤلاء الرجال |
Arkadaşının senin için ne yapacağını sorma, kendine ne yapabileceğini sor. | Open Subtitles | لا تسأل ماذا يمكن أن يفعل أعز أصدقاء الإنسان ولكن ماذا يمكنك أن تفعل له |
Ve geçmişte ne yapmış olduğun ne yapabileceğini kısıtlar, ileride nerelerden sıyrılabileceğini. | TED | وما فعلته في الماضي يحد مما يمكنك فعله، ما تستطيع الإفلات منه في الأساس، مستقبلياً. |
Özel bir jetteyken ne yapabileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما يمكنك فعله على طائرة خاصة؟ |
ne yapabileceğini görelim, babalık. | Open Subtitles | ارنى ما يمكنك فعله جدى |
ne yapabileceğini göster. | Open Subtitles | أرني ما يمكنك فعله |
ne yapabileceğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | انا حتى لا اعلم ما يمكنك فعله |
Benim için ne yapabileceğini bilmek istiyor musun Barry? | Open Subtitles | أتريد أن تعلم ما يمكنك فعله من أجلي يا (باري)؟ |
- İnsanlar ne yapabileceğini gördü. | Open Subtitles | الناس شاهدت ما يمكنك فعله |
En ön safhada. Bu adamların ne yapabileceğini iyi biliyor. | Open Subtitles | إنه على حق يعرف ما يمكن أن يفعله هؤلاء الرجال |
Makine Şehri'ne ulaşacak mı bilmiyorum ve ulaşırsa bizi kurtarmak için ne yapabileceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعلم إن كان سيصل إلى مدينة الآلات وحتى إن وصل، لا أعلم ما يمكن أن يفعله لكى ينقذنا |
BURS KONUŞMASI: GÖZ TEMASI KUR, SEVİMLİ OL, JFK! JFK: "Ülkenizin sizin için ne yapabileceğini değil, sizin ne..." | Open Subtitles | جون إف كندي، قال مرّة ذات مرة لا تسأل ماذا يمكن أن تقدم لك بلادك |
Bana bu bebeğin ne yapabileceğini göster. Hazır mısın değil misin? | Open Subtitles | أرنى ما تستطيع أن تفعله، أأنت جاهز أم لا؟ |
Holden'ın ne yapabileceğini düşünüyorsan, ya da Frost ondan ne istiyorsa bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا تتوقعين بمقدور هولدن أن يفعله أو ما يريده فروست معه |
Bu adamın ne yapabileceğini kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف ما يستطيع أن يفعله هذا الشخص |
200 küsür gram yüksek patlayıcının bu binaya veya içindekilere ne yapabileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما يُمكن لنصف رطل من السيمتكس أن يفعله لمبنى كهذا أو الناس الذين بداخله؟ |
İnsanların ne yapabileceğini hiç bilmiyorsun. | Open Subtitles | ليست لديكِ فكرة عما قد يفعله البشر |
Ordunun suç tahkikat tümeni araştırmış ama bir şey bulamamuşlar. ne yapabileceğini söyleyeyim ama. | Open Subtitles | سأخبرُكَ، بما تستطيع فعله |
Bu parayla ne yapabileceğini hiç düşündün mü, Frank? | Open Subtitles | هل فكرت يوماً بما يمكنك فعله بكل هذا المال, (فرانك)؟ |