| Bak, ne yaptığını bilmiyorum ama beni çözsen iyi edersin kahrolası | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما تفعله لكن من الأفضل لك أن تفك وثاقى |
| Yoksa sadece yeğenimle mi yattın? ne yaptığını bilmiyorum ama sakın yaptığın şeyi buraya taşıma. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا تفعل ولكن أياً كان, لاتجلبه مجدداً إلى هنا |
| Platformuma ne yaptığını bilmiyorum... ama her ne yaptıysan durdurmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا فعلت بالمنصة ولكن مهما كان ، أنا أريد منك ان توقف ذلك |
| Onu bilgisayarına bakarken görüyorum ama ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | رأيته ينظر على الكومبيوتر الخاص به لكن لا أعرف ماذا يفعل |
| ne yaptığını bilmiyorum, ama başımıza büyük bela açacaksın. | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا تخطط اليه في هذا الوقت يا جونز ولكنك ستتولى هذا الامر |
| O benim hayatımı kurtardı. Daha önce ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد انقذ حياتي أنا لا اعلم ماذا فعل من قبل |
| Pekala, ne yaptığını bilmiyorum zannetme. | Open Subtitles | حسناً، لا تعتقدين بأنني لا أعرف ماذا تفعلين. |
| ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | ـ ماذا فعل؟ ـ لا أعلم ماذا فعل |
| Ama Arthur'un bununla ne yaptığını bilmiyorum . | Open Subtitles | عدا.. أنني لا أعرف مالذي فعله (آرثر) بهذا المال. |
| Polislerin ne yaptığını bilmiyorum ama ona böyle sorular sorarak iyi yapıyorlar: | Open Subtitles | لا أعرف ما تفعله الشرطة لكن من الأفضل أن يجعلوه يجيب على سؤال كهذا |
| Dostum akşam ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | هل أنا نائم هناك في مكان ما؟ رجل، أنا لا أعرف ما تفعله في الليل |
| Kim'in ne yaptığını bilmiyorum. Onun işlerini bu kadar yakından takip etmiyorum. | Open Subtitles | (لا أعرف ما تفعله (كيم لا أتبع جدول أعمالها عن قرب هكذا |
| ne yaptığını bilmiyorum ama düşünsen iyi edersin, Toretto. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا تفعل ولكن عليك ان تفكر بشكل أفضل حول هذا, توريتو |
| ne yaptığını bilmiyorum zannetme. | Open Subtitles | لا تعتقد بأنني لا أعرف ماذا تفعل. |
| Dün gece ne yaptığını bilmiyorum, ama kocanın keyfi yerinde değildi. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا فعلت له الليلة الماضية لكنَ زوجك كان في إحدى مزاجيَاته ثانيةً |
| Orada ne yaptığını bilmiyorum, ama dramatik gibi geliyor. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يفعل هناك و لكن أحس بأنه شيء درامي |
| ne yaptığını bilmiyorum, ama başımıza büyük bela açacaksın. | Open Subtitles | - انها تلفت الانظار الينا انا لا اعرف ماذا تخطط اليه في هذا الوقت يا جونز ولكنك ستتولى هذا الامر |
| Bak, John'un ne yaptığını bilmiyorum, ama senin yaptığın şeyden hoşlanmadığım kesin. | Open Subtitles | انظر، انا لا اعلم ماذا فعل جون لكني لا أحب ما تفعله الان |
| Kız kardeşimin otelinde ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا تفعلين في فندق أختي |
| Silahı ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا فعل بالمسدس |
| Ancak Arthur'un o parayla ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | عدا.. أنني لا أعرف مالذي فعله (آرثر) بهذا المال. |
| Burada ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف مالذي تفعله هنا |
| ne yaptığını bilmiyorum ama ama her neyse, tıpkı lisede olduğun gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | اعني, أنا لا أعلم ما الذي تفعلينه لكن اياً كان هذا تبدين كما كنتي في المدرسه الثانويه |
| Yukarda odasında geceleri ne yaptığını bilmiyorum, fakat gerçekten gürültülü. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي يفعله فوق في غرفته بالمساء ولكنه مزعج حقاً |
| Nu kıza ne yaptığını bilmiyorum, açıkçası bilmek de istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الذي فعلته لهذه الفتاة وبصراحة، لا أريد أن أعرف. |