ويكيبيديا

    "nedeni bu değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هذا ليس سبب
        
    • هذا ليس السبب
        
    • ليس هذا سبب
        
    • ليس لهذا السبب
        
    • هذا ليس بسبب
        
    • ليس هذا هو السبب
        
    • أليس هذا سبب
        
    • تلك ليست غاية
        
    Evet, iyi işlerimizle gurur duyuyoruz. Ama burada olmanın nedeni bu değil. Open Subtitles نعم نحن و بكل فخر لكن هذا ليس سبب قدومك الى هنا؟
    Böyle olanaklara sahip olmaları tabii ki güzel olur fakat şehre gelmelerinin nedeni bu değil, önem verdikleri şey de bu değil. TED أعني، سيكون من الجميل أن تحصل على تلك الأشياء، ولكن هذا ليس سبب وجودهم في المدينة، وهذا ليس ما يهمهم.
    Bildiğim kadarıyla zır delisin. Ama burada olmanın nedeni bu değil. Open Subtitles وكل ما اعرفه ، انك تبدو مثل المجنون الريفي ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا
    Ayrıca, uyuyamamamın nedeni bu değil. Open Subtitles الى جانب ذلك، هذا ليس السبب لا أستطيع النوم.
    Serpantin kayışı aşınmış ama arabanın çalışmama nedeni bu değil. Open Subtitles الحزام مهترئ، لكن ليس هذا سبب عدم عمل السيارة
    Hayır, aramamın nedeni bu değil. Tüm... Open Subtitles لا ، ليس لهذا السبب قمت بالإتصال بك حقاً
    Ama burada olmanın nedeni bu değil. Open Subtitles وكل ما اعرفه ، انك تبدو مثل المجنون الريفي ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا
    Haklısın, senden uzak duruyordum, ama ayrılışımın nedeni bu değil. Open Subtitles أنتي علي حق , لقد كنت أتجنبكِ لكن هذا ليس سبب مغادرتي
    Her neyse ayrılmamızın nedeni bu değil. - Birbirimiz için doğru değildir. Open Subtitles هذا ليس سبب انفصالنا، فنحن لم نكن الشخصين المناسبين لبعضنا البعض.
    Ama nedeni bu değil. Bu yüzden gelmediniz. Open Subtitles ولكن هذا ليس بسبب، هذا ليس سبب وجودكم
    Pekala. Burada olmamızın nedeni bu değil. Open Subtitles حسناً , هذا ليس سبب وجودنا هنا
    Seni çağırmamızın nedeni bu değil. Open Subtitles إنَّ هذا ليس سبب استدعاؤنا لك.
    Ama nedeni bu değil. Bu yüzden gelmediniz. Open Subtitles ولكن هذا ليس بسبب، هذا ليس سبب وجودكم
    Eğer seni biraz tanıyorsam, buraya gelmenin tek nedeni bu değil derim. Open Subtitles بما أني أعرفك جيداً، هذا ليس السبب الوحيد لمجيئك.
    Hayır, hayır, nedeni bu değil. Aslında nedeni bu değil. Open Subtitles كلا، كلا، هذا ليس السبب، هذا ليس السبب الفعلي.
    Bir reklamcım var, doğru ama Manhattan'ın en iyi 25 doktoru arasına seçilmemin nedeni bu değil. Open Subtitles هل لدي وكيل اعلانات، نعم لدي. لكن ليس هذا سبب اختياري ضمن قائمة افضل 25 طبيب في منهاتن
    Bir reklamcım var, doğru, ama Manhattan'ın en iyi 25 doktoru arasına seçilmemin nedeni bu değil. Open Subtitles نعم، لدي اعلان لكن ليس هذا سبب اختياري في لائحة افضل 25 طبيب في منهاتن
    Yani, seni paylaşmak istemiyorum elbette ama Callie'nin bebeğinin vaftiz annesi olmanı istemememin nedeni bu değil. Open Subtitles أعني, لا أريد لأحد أن يشاركني إياكِ فعلاً ولكن ليس لهذا السبب لا أريدكِ أن تكوني عرابةطفل"كالي"
    Ama aradığımız ölüm nedeni bu değil. Çünkü siz dediniz ki... Open Subtitles . لكن هذا ليس بسبب دخان البندقية كما كنا نتمنى
    Ama eğer dürüst olmam gerekirse tek nedeni bu değil. Open Subtitles لكن لأصدقكِ القول ليس هذا هو السبب الوحيد
    Yani, zaten ilk başta onlara peri masalı okumamızın nedeni bu değil mi? Open Subtitles أعني, أليس هذا سبب قراءة حكايات خيالية لهم في بادئ الأمر؟
    Aramana sevindim. Lyla, aramamın nedeni bu değil. Open Subtitles سعدت بمكالمتك ليلى) , تلك ليست غاية مكالمتي)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد