ويكيبيديا

    "nedeni var" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لسبب
        
    • هنالك سبب
        
    • يوجد سبب
        
    • هُناك سبب
        
    • من سبب
        
    • هُناك سببٌ
        
    • لسببٍ ما
        
    • لدينا سبب
        
    • لديه دافع
        
    • لديه سبب
        
    • هناك سبب
        
    • هناك أسباب
        
    • هناك سببا
        
    • من أجل سبب
        
    • هناك سبباً
        
    Yol haritasına ihtiyacımız var ve bu slaytı seçmemin bir nedeni var. TED نحتاج إلى وضع خريطة طريق، وأخذت هذه الشريحة لسبب وجيه.
    Bence bunun bir nedeni var veya en azından öyle olduğunu umuyorum. TED وأعتقد أن ذلك راجع لسبب ما، أو على الأقل، آمل ذلك.
    Kariyerlerimizle, günümüzdeki dünyadaki statümüzle ilgili olarak daha önce olmadığı kadar endişeli olmamızın bir başka nedeni var. TED هنالك سبب آخر لشعورنا بالقلق احيانا , ازاء مهننا و موقعنا في العالم اليوم، اكثر من السابق.
    Nazikçe söylemeye çalışıyorum ama çocuklarının beş para etmez tipler olmasının bir nedeni var. Open Subtitles أتعلم لقد كنت أحاول أن أقول هذا بطريقة حسنة و لكن حسناً يوجد سبب لكون أولادك فاشلين
    Adamın bir fotoğrafının bile elinizde olmamasının bir nedeni var. Open Subtitles لكن هُناك سبب لعدم حصولكم حتى على توقيع من الرجل
    Askeri Polis'e katılmak istemenin herhangi bir nedeni var mı? Open Subtitles أليس هناك من سبب لرغبتِكِ في الإنضمام إلى الشرطة العسكرية؟
    Televizyon tarihinin en genç başkanı olmamın bir nedeni var. Open Subtitles أنا رئيس الأصغر في تاريخ التلفزيون، و لسبب ما.
    Başlangıçta iki cinsin olmasının tek nedeni var: Open Subtitles وجود جنسين أصبح نظام خاطئ وذلك لسبب واحد
    - Film işini düşünüyorum. - Burada gelişimizin bir nedeni var. Open Subtitles افكر بعمل سينمائي . أنا أعرف أننا أتينا لسبب ما
    Onu buraya getirmenin bir nedeni var. ClA'nin adamı olabilir. Open Subtitles لقد احضرته معك لسبب ما اعتقد انها الوكاله
    Yani, kurallar... Kuralların bir nedeni var. Open Subtitles لا أنا أعني القوانين , القوانين موجودة لسبب ما
    Terimleri basitleştirmelerinin bir nedeni var, millet. Open Subtitles تعرفين, لقد بسطوا هذه الكلمات لسبب وجيه يا جماعة
    Seni o yemeğe götürmesinin bir tek nedeni var..., ve o neden minik Mu Tu'nun sıtma ilacına kavuşabilmesi değil. Open Subtitles هنالك سبب واحد فقط لان يأخذها لعشاء كهذا و هو ليس لكي يأخذ موتو الصغير حبوب علاج الملاريا
    Bugün önümde oturmanızın tek nedeni var; şans. Open Subtitles هنالك سبب واحد لجلوسك هنا أمامي اليوم و هو الحظ لأن عمليتك كان سيئة للغاية
    Birden fazla kortikosteroid vermememizin bir nedeni var. Open Subtitles يوجد سبب لعدم إعطاء جرعات متعددة من الكورتيكوستيرويد
    Hepsinin de şişman olmasının bir nedeni var mı? Open Subtitles هل هُناك سبب لأنـّهم جميعاً من الوزن الثقيل؟
    Oradan gitmemizi istemenin bir nedeni var mı? Open Subtitles هل من سبب معين يجعلك تريدنا الخروج من هذا الباب
    İnsanların onlar hakkında bir şey yazmamasının bir nedeni var. Yazmaya değecek bir şey yapmıyorlar. Open Subtitles هُناك سببٌ أنكم أيها الناس لم تكتبوا عنهم إنهم لم يفعلوا شيئاً يستحق الكتابةً بشأنه
    Yani belli ki benim burada olmamı istemenin bir nedeni var değil mi? Open Subtitles أعني إنّكَ تريدني هنا لسببٍ ما
    Gabriel, o odayı izlememizin... bir nedeni var. Open Subtitles لدينا سبب وجيه لوضع كاميرا مراقبة في تلك الغرفة
    Fazla kurnaz değil ve daha çok nedeni var. Open Subtitles إنه غير دقيق جدًا كما أن لديه دافع كبير
    Asıl soru şu, korkmak için bir nedeni var mı? Open Subtitles ‏‏السؤال الوحيد هو، ‏هل لديه سبب وجيه ليكون كذلك؟ ‏
    Gizliliğin evrensel ve içgüdüsel olarak çok istenmesinin bir nedeni var. TED الآن، هناك سبب لماذا الخصوصية مشتهاة جداً على الصعيد العالمي وبالفطرة.
    Ekim 1881 'de iki damperli ve bir yükleyici kiralamanızın özel bir nedeni var mıydı, yoksa bu dericilik işleminin bir parçası mıydı? Open Subtitles هل هناك أسباب شخصية جعلتك تقوم بتأجير شاحنتين و رافعة فى أكتوبر عام 1981 ؟ أم أنه كان من ضمن عملك فى المصنع ؟
    Ve bunların her birine verilecek cevabın elbette evet olmasının bir nedeni var. TED و هناك سببا ليجعلك تفكر أن الإجابة على هذين السؤالين هي : نعم.
    Aslında, burada olmamın başka bir nedeni var. Open Subtitles حسناً, فى الحقيقة لقد كنت هنا من أجل سبب آخر
    Aslında bence bu miyopluğun Silikon Vadisi'nin olduğu yere yerleştirilmesinin bir nedeni var. TED وأعتقد بالفعل أن هناك سبباً لقصر النظر هذا في موقع وادي السيليكون نفسه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد