Çok kadınlar sik evlat. Sana yalan söylemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | عاشر الكثير من النساء، لا سبب لدي لأكذب عليك |
Bayım, buraya gelerek hayatımı tehlikeye attığımın farkındayım; ancak yalan söylemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | أعرف أني أخاطر بحياتي بالمجيء هنا لكن لا سبب يدعوني للكذب |
Ama çocukları ondan koparmak için yeterince iyi bir nedenim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ سبب وجيه لأخذ الأولاد بعيداً عنه |
Bunu saklamak için de bir nedenim yok. Yanlış bir şey yapmadım sonuçta. | Open Subtitles | وليس لديّ سبب لإخفاء ذلك لم أفعل أي شيء خاطئ |
Yaşlı olabilirim ama, burada mezara girmek gibi bir nedenim yok. | Open Subtitles | ،ربما إنني عجوز لكن لا أرى أي سبب اسمح له كي يؤدي بي لقبري |
Dinleyin, kimseye gerçeğin dışında bir şey söylemek için nedenim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لأخبر أحداً غير الحقيقة |
Eski halime dönsem bile, artık yaşamak için bir nedenim yok. | Open Subtitles | حتى لو عدت لحالتي الطبيعية , ليس لدي سبب لأعيش |
Oraya gitmek için herhangi bir nedenim yok. | Open Subtitles | .و لم أكن أملك سبباً يدعوني للذهاب إلى ذلك المكان |
Bu evrağın sahte olduğuna inanmam için kesinlikle hiç bir nedenim yok. | Open Subtitles | لا سبب حقيقي يدعوني للظن أن هذه الوثيقة مزيفة |
Dinleyin, anlattığınız hikayeye inanmak için hiç bir nedenim yok ayrıca polisleri de sevmem. | Open Subtitles | إسمع .. لا سبب يجعلني أصدق قصتك ولا أحب الشرطة ولا حتى عملائي |
Adam Hint ama ırkını saymazsak güvenmemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | أنه أحمق لكن غير ذلك لا سبب لأشكك في الرجل |
Bak, yalan söylemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | اسمعي، لا سبب لديّ للكذب |
ama seni de öldürmek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | لكن لا سبب لدي لقتلك |
Artık sizi öldürmemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | لم يعد لديّ سبب للإبقاء على حياتكم |
Buna devam etmek için hiçbir nedenim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ سبب للإستمرار في هذا. |
Yaşamak için nedenim yok! | Open Subtitles | ليس لديّ سبب للحياة. بانغ! |
Sana güvenmek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | الآن ليس لدي أي سبب كي أثق بكِ |
Seni öldürmek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سبب لقتلك. |
Tamam, tamam. Dinle, Bianca'yı korumak için bir nedenim yok. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، ليس لدي (أي سبب لأحمي (بيانكا |
Sinirli olmak için bir nedenim yok. Sınırlandırılmış değilim, yazgımdan dolayı hayal kırıklığı duymak için de çok gencim! | Open Subtitles | ليس لدي سبب لأقلق ,أنا لست مقيدة و أنا يافعة لأكون محبطة من نصيبي |
Ve uykusuzluk için nedenim yok. | Open Subtitles | لذا ليس لدي سبب للنَوْم بشكل سيئ |
Yüce İsa, onu öldürmedim. Onu öldürmek için nedenim yok, gerekçem yok. | Open Subtitles | يا للهول، لم أقتلها، لا أملك سبباً لقتلها، ولا دافعاً. |
- Ah tatlım, seni kandırmak için bir nedenim yok. | Open Subtitles | -عزيزي، لا أملك سبباً لخداعك -مرّةً أخرى |