Erkekler ve kadınlar hâlâ birbirlerinden nefret ediyorlar, yani iyiyim. | Open Subtitles | ،مازال النساء والرجال يكرهون بعضهم البعض فأنا علي ما يرام |
Bu da ABD kapitalizminden herkes kadar nefret ediyorlar demektir. | Open Subtitles | و الذي يعني أنهم يكرهون الرأسمالية الامريكية مثل أيّ شخص |
Doktorlar da bundan nefret ediyorlar, tamam. | TED | والاطباء يكرهون هذا الامر .. اليس هذا صحيح |
Dış gezegenliler kırılgan kemiklerimizden nefret ediyorlar! Pekâlâ, bu kadar yeter. | Open Subtitles | ـ إنهم يكرهوننا بسبب عظامنا الهشة ـ حسناً ، يكفي ذلك |
Babamla dedem birbirlerinden nefret ediyorlar, ve arada kalmış gibiyim. | Open Subtitles | أبي وجدي يكرهان بعضهما وأشعر أنني محاصر في المنتصف |
Diğer melekler bunu yaptılar, çünkü senden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | ملائكة اخرى قامت بهذه الحرب لأنهم يكرهونك |
Bu harika! Parrish olduğum için burada benden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | هذا عظيم، الصبية يكرهونني لأنني من آل باريش |
Hauk'tan nefret ediyorlar. Cronauer'ı istiyorlar. | Open Subtitles | الرجال كلهم يكرهون هوك ويريدون عودة كروناور |
Peşinde olduğumuz adamlar ciddi şekilde silahlı ve polisten nefret ediyorlar. Gözünüzü açık tutun. | Open Subtitles | لديهم الكثير من القوة النارية وهم يكرهون القانون، لذا إحذروا هناك |
Evet, birbirlerinden nefret ediyorlar. Ama bizden daha çok nefret ediyorlar. | Open Subtitles | نعم، يكرهون بعضهم البعض، لكنّهم يكرهوننا أكثر من المحتمل. |
Bir arkadaşlarının biraz para kazandığını görmekten nefret ediyorlar. | Open Subtitles | يكرهون رؤية المرء حين ما يجني بعض المال. |
Ülkemizden nefret ediyorlar, ama sabunlu suyumuzu seviyorlar! | Open Subtitles | إنهم يكرهون بلدنا لكن يحبون الماء و الصابون عندنا |
Filistinlileri sevmiyorlar, ama yahudilerden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يحبون الفلسطينيون و لكنهم يكرهون الاسرائليون اكثر |
Bizden nefret ediyorlar Wynonna. Onlar kötü. Bu şeyi hak ediyorlar! | Open Subtitles | انهم يكرهوننا وينونا انهم أشرار ويستحقون ذلك أشك أن حبيبك سينجو |
Bizden nefret ediyorlar, çünkü biz başarılı bir ayrımcılığın parlak bir örneğiyiz. | Open Subtitles | إنهم يكرهوننا لأننل نمثل النموذج الذكي للفضائل الناجحة |
Sence Almanlar bizden sınır taşlarının yerlerini değiştirecek kadar nefret ediyorlar mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الألمان يكرهوننا كثيرا لدرجة أنهم أخفو خط الجبهه |
Babamla nefret ediyorlar birbirlerinden. | Open Subtitles | ليس لديها أحد، هي وأبي يكرهان بعضهما البعض |
Çevrende başkaları varken pislik yapmayı. Senden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | التصرف بالنذاله عندما يكون الجميع حولك ما عداي انا ،أنهم يكرهونك بما فيه الكفايه |
Anlaşılan içeride olduğu kadar dışarıda da benden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | وماهو واضح انهم يكرهونني هنا خارجاً بقدر ما يفعلون في الداخل |
Birlikte yaşayabilsek... Ama birbirlerinden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | لو يُمْكِنُ أَننا جميعاً نعيش سوية لَكنَّهم يَكْرهونَ بعضهم البعض |
En çok hangimizden nefret ediyorlar karar veremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقرر أيً منا يكرهونه أكثر ؟ |
Senden nefret ediyorlar, yüce Tanrım, hem de çok nefret ediyorlar. | Open Subtitles | يَكْرهونَك، الله العزيز، يَكْرهونَك جيد. |
İnsanlar ya bayılıyorlar ya da nefret ediyorlar. | Open Subtitles | الناس سيحبوه او يكرهوه |
Kusursuz şeylerden, özellikle de ırklardan katiyen nefret ediyorlar. | Open Subtitles | فلقد كانوا يخشون و يبغضون الجنس السابق مع تصاعد العنف |
Hristiyanlardan nefret ediyorlar ve beyaz erkeklerden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | هم يكرهون المسيحيين ويكرهون ذوي البشرة البيضاء |
İşte o yüzden sizden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | ويكرهونك لهذا السبب |
Neden benden bu kadar nefret ediyorlar? | Open Subtitles | لماذا هم يحتقروني ايضا؟ |
Henüz iki haftadır dadılarıyım ama benden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | أنا مربّيتهم منذ أسبوعين فقط ولكنهما يكرهانني |
Ama onlara bu yaptıklarım yüzünden benden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | لكن بعد ما فعلته بهنّ، فإنّهن يكرهنني. |