ويكيبيديا

    "nefret ettikleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يكرهون
        
    • يكرهونه
        
    • كرههم
        
    insanlar uniden nefret ettikleri kadar ondan da nefret ederler. TED في الحقيقة الناس يكرهون القانون رقم عشرة كما يكرهون "اليوني".
    Ve insanlar sıraya girmekten nefret ettikleri için istihkak sistemini daha olumlu karşıladılar. Open Subtitles ولأنهم يكرهون الأنتظار رحب الناس بنظام الحصص
    Onların birbirlerinden başka nefret ettikleri tek şey vardır. Polisler. Open Subtitles هناك شيء واحد يكرهونه أكثر مما يكرهون بعضهم البعض ، رجال الشرطة
    Çünkü kötü haberlerden daha çok nefret ettikleri bir şey varsa o da sürprizlerdir. Open Subtitles لأنّ الشيء الوحيد الذي يكرهونه أكثر من الأخبار السيئة هو أن تتمّ مُفاجأتهم.
    Sanırım yahudilerden en az onun kadar nefret ettikleri için. Open Subtitles -أعتقد أن السبب هو كراهيتهم الشديدة لليهود،بقدر ما كرههم هو أيضاً
    Elaine ile Grace, aslında tek bir kişiydi, hayatı tek bedende paylaşmak için fazla büyük birbirlerini ne kadar sevip, birbirlerinden ne kadar nefret ettikleri mühim değil. Open Subtitles (إلين) و (جريس) كانتا في الحقيقة شخصاً واحداً الذي كان كبيراً جداً ليعيش في جسد واحد بصرف النظر عن مدي حبهم أو كرههم لبعض
    Amerikalılar'ın nefret ettikleri şeyler listesinin ilk sırasını, iş ikincisi trafik, üçüncüsü de çoraplarını kaybetmektir. Open Subtitles فمعظم الأمريكيين يكرهون عملهم أكثر شئ ثم الزحام، و بعدها فقدن الجوارب أتفهم قصدي؟
    ispanyollarin, kraliyet ailesinden en az Engizisyondan nefret ettikleri kadar nefret ettiklerine süphe yok. Open Subtitles لاعجب أن الشعب الإسباني يكره العائلة المالكة بقدر ما يكرهون محكمة التفتيش
    Ama düşmanlarımızın, bizden nefret ettikleri kadar birbirlerinden de ettiğini biliyorum. Open Subtitles ولكني أعرف أن الأعداء يكرهون بعضهم بقدر كُرههم لنا.
    Düsmanlarimizin da, bizden nefret ettikleri kadar birbirlerinden de ettigini biliyorum. Open Subtitles وأدري أن أعدائنا يكرهون بعضهم البعض بمقدار كراهيتهم لنا
    Düşmanlarımızın da, bizden nefret ettikleri kadar birbirlerinden de ettiğini biliyorum. Open Subtitles وأعرفُ أيضاً أن أعدائنا يكرهون بعضهم البعض كما يكرهوننا
    Çünkü kötü haberlerden daha çok nefret ettikleri bir şey varsa o da sürprizlerdir. Open Subtitles لأنّ الشيء الوحيد الذي يكرهونه أكثر من الأخبار السيئة هو أن تتمّ مُفاجأتهم.
    Ve şimdi nefret ettikleri işleri var ve yaşadıkları hayatı kendileri bile tanıyamıyor. Open Subtitles والآن لديهم عمل يكرهونه ويعشون حياة لا يدركون فيها شيئاً.
    En az nefret ettikleri adam olduğum için seçilmek istemiyorum, Open Subtitles لا اريد أن أُنتخب بسبب انني الرجل الذي يكرهونه علي الاقل
    Kadınlar nefret ettikleri adamları uyandıklarında yanlarında görmeyeceğinden emin olmak için bana para öderler. Open Subtitles ... النّساء تدفع لي ليتأكّدن بأنّهنّ لن يصحون مُطلقاً مُجدّداً وهنّ يرقدن بِجانِب شخصِ يكرهونه أكثر شيءٍ في الحياة
    Onlar da seninle nefret ettikleri bir şeyi mi yaparlar yani? Open Subtitles يفعلون شيئاً معك يكرهونه ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد