ويكيبيديا

    "nehre" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النهر
        
    • للنهر
        
    • نهر
        
    • بالنهر
        
    • النهرِ
        
    • النّهر
        
    • للبحيرة
        
    • في الجدول
        
    • جدول الماء
        
    Dallı budaklı kanallar inşa etmişlerdi ve suyu araziden çekip nehre akıtıyorlardı. TED ببناء شبكة من قنوات التصريف لتصريف المياه خارجاً من الأرض إلى النهر
    O atlar kaçmayı bıraktıysa, su aramaya başlar ve nehre doğru giderler. Open Subtitles إذا وقفت تلك الخيول أنها ستبدأ التفكير في الماء ستتجه لذلك النهر
    Sen ve para kemeri nehre ulaştığınızda, sen 10.000 dolar daha zengin olacaksın. Open Subtitles انت و حزام النقود لو وصلت إلى النهر ستمتلك الـ 10 ألاف دولار
    Pekâlâ, anne ve babam nehre düşen bu mankeni ben sanacaklar. Open Subtitles حين يرى والدي هذه الدمية تسقط في النهر ، سيظنونها أنا
    İlaç etkisini göstersin, arabayla nehre uçuracağız. Kaza süsü verin. Open Subtitles أحقنه بمخدّر، وسنوصله للنهر ليبدو الأمر كما لو كانّ حادثاً
    Sana bir isim veririm, sonra beni öldürüp Cesedimi nehre atarlar. Open Subtitles أعطيك اسما، يرجع ذلك، نحن في وجه باري في منطقة النهر
    Evet. Neden nehre gitmeyi denemiyor musunuz? Sen orayı hep severdin. Open Subtitles اجل, لما لاتذهبون الى النهر مجددا لطالما احببتم الذهاب الى هناك.
    Her zamanki rotalarını izlerlerse, gece yarısı nehre varmış olurlar. Open Subtitles إذا سلّكوا طريق الدوريّة المعتاد، سيصلوا إلى النهر بمنتصف الليل.
    Şimdi bana yakut terlikleri verirsin yada köpeğin nehre uçar. Open Subtitles الآن, أعطيني هذا الخف الياقوتي, وإلا سألقي بالكلب في النهر.
    En iyi ihtimalle nehre kadar gidip bir balıkçı köyüne ulaşmak. Open Subtitles أفضل آمالي أن أبلغ النهر وأجد قرية تعمل في صيد الأسماك.
    Basit, temel görünene kadar nehre taşlar dökerek suyu engelleriz. Open Subtitles ببساطةٍ، نلقي بالحصى في النهر حتّى يظهر الركام فوق الماء
    Aynı yıI ben de ölmek için arabamı nehre sürdüm. Open Subtitles و في نفس السنة.. قدتُ سيارتي الى النهر لكي أموت
    Her şey bittikten sonra, nehre gidip elimdeki kanları temizlemeye çalıştım. Open Subtitles إلى انتهى الأمر ذهبت إلى النهر لأغسل الدم من على يدي
    Farzedin ki bir nehre gelen bu üç arkadaştan birisiniz. TED تخيل أنك تكون أحد أولئك الأصدقاء الثلاثة الذين أتوا إلى النهر
    Böylece Cosmedin'deki Santa Maria Kilisesini ve Hercules Tapınağını geçerek, Coliseum etrafından nehre doğru dönüyoruz. TED لذلك قمنا بدورة حول مدرج كلوزيوم، مرورا بكنيسة سانتا ماريا في بكوزميدين ومعبد هرقل، باتجاه النهر.
    Yeşim İmparator nehre baktı ve koyun, maymun ve horozun bir sal üzerinde, otların arasından geçmesi için salı ittiklerini gördü. TED نظر الإمبراطور جايد صوب النهر ورصد الخروف والقرد والديك على متن طوافة، يعملون معا لدفعها عبر الطحالب.
    Bunu genişletmek için, bir nehre ihtiyacınız var, ya da bir otobana, telefon hattına ihtiyacınız var. TED ولكن من أجل توسيع ذلك النّطاق , فإنك تحتاج إلى النهر , أو تحتاج الى الطريق السريع , أو تحتاج خطوط الهاتف.
    Böylece onu nehir kenarına götürüp, bir kanoya bindirmişler ve nehre doğru itmişler. Open Subtitles فأخذوه إلى النهر ووضعوه فى كانو و قاموا بدفعه بعيداً عن الشاطئ
    nehre kadar yolun rahat ama karşı tarafa geçerken dikkatli ol. Open Subtitles الطريق سالكًا امامك حتى النهر، ولكن كُن حذرًا اثناء عبورك للنهر.
    Parmak izleri genelde yakılır ceset de bir nehre atılır veya kokuyu yok etmek için kimyasallarla birlikte gömülür. Open Subtitles بصمات الأصابع في كثير من الأحيان تحرق والجسد يلقى في نهر أو يدفن مع المواد الكيميائية للقضاء على الرائحة
    1981'de yaşanmış. Constance Welch, 24 yaşında, Sylvania Köprüsü'nden nehre atlamış. Open Subtitles لقد كان هذا عام 1981 كونستانس ويلش , بعمر الرابع والعشرين قفزت من على جسر سولفانيا وغرقت بالنهر
    En azından nehre ineceğiz galiba. Open Subtitles على الأقل يَبْدو اننا سنَنْزلُ في النهرِ.
    Belki de nehre düşmüş ya da yemek eksikliğinden ölmüştür. Open Subtitles ربما دخل النّهر .أو مات من جراء نقص الطعام المناسب
    nehre gidip ayakkabılarımı yıkadım. Open Subtitles للبحيرة لأغسل حذائي.
    Sonra araba yoldan çıktı nehre düştü ve ben de... Open Subtitles ... السيارة أنحرفت عن الطريق و سقطت في الجدول
    Onu ve kızını nehre atarak cezalandırdılar. Open Subtitles هي وإبنتها تم رميهم في جدول الماء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد