Şu an geçtiğin yollardan ben de geçtim. Neler yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | لكن ثقي بي، كنتُ أجلس حيث تجلسين الآن بالضبط، أعلم ما تمرين به |
Ama şu an Neler yaşadığını benden daha iyi anlayan birisi daha yok etrafında. | Open Subtitles | لكن لا احد غيري يفهم ما تمرين به الآن احسن مني |
Neler yaşadığını tam olarak biliyorum, ama cesur olmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | أعرف ما تمر به بالضبط لكن يجب أن تكون شجاعاً، حسناً؟ |
Bak, ben... Neler yaşadığını az çok hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أتعلم , أعرف قليلاً حول ما تمر به الأن بطريقة ما |
Yani buradaki hiç kimse Neler yaşadığını bilemez. | Open Subtitles | كما ترين , لا أحد يمكنه تفهم ما مررت به حقاً |
Ben zenginim. Herhalde çocuğun Neler yaşadığını anlayamam. | Open Subtitles | أنا غني، لا يمكنني أن أفهم ما يمر به الفتى |
Neler yaşadığını tahmin bile edemem ama kısa bir süre sonra geri dönmüş olacaksın. | Open Subtitles | لا يسعنّي تخيل ما تمرين به ولكن ستعودين للعمل قبل أن تدركي ذلك |
Ben, Neler yaşadığını hayal edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل ما تمرين به |
Neler yaşadığını hiç bilmiyorum açıkçası. | Open Subtitles | كما تعلمين، لا يمكنني تصور ما تمرين به |
Bu ailenin Neler yaşadığını hayal bile edemezsin. | Open Subtitles | و ليس لديك أي فكرة عن ما تمر به هذه العائلة الآن |
John, Neler yaşadığını biliyorum, ben de o yollardan geçtim. | Open Subtitles | "جون" أنا أعرف ما تمر به أنا كنت مكانك يوماً |
Neler yaşadığını anladığımı söylemeyeceğim ama benimle konuşursan denerim. | Open Subtitles | لن أقول إنني أفهم ما تمر به لكن إن أردت التكلم معي سأحاول |
Sanırım balayında Neler yaşadığını şimdi daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أظن الآن أني أعرف ما مررت به في شهر عسلكَ. |
Hele bir senin Neler yaşadığını öğrensinler. | Open Subtitles | أعني، انتظر حتى ترى ردة فعلهم حين يعرفون ما مررت به |
Gördüklerini gördüm. Neler yaşadığını biliyorum, sana inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أرى ما رأيتي وأعرف ما مررت به أنا أصدقك |
Orada durarak Neler yaşadığını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل ما يمر به وهو واقف هناك |
Theresa'nın Neler yaşadığını bildiğim kadar değil. | Open Subtitles | ليس أكثر من معرفتى بما تمر به هذة الفتاة. |
Onun Neler yaşadığını anlayacak birisi. | Open Subtitles | شخص يحس بما يمر به |
Neler yaşadığını, ihanete uğramanın nasıl bir duygu olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتفهّم ما تمرّ به الآن ما هو شعورك أن يخونك أحد |
- Neler yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | أَنا في جانبك، تيمبي أَعْرفُ ما الذي تمرين به حسنا. |
Bu adamın Neler yaşadığını tahmin edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع تخيل مالذي يمر به هذا الرجل؟ |
Neler yaşadığını hayal bile edemem ama günlerdir benimle çok az konuşuyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتصور ما تعانيه ولكنك بالكاد تقول لي كلمة واحدة في أيام |
Cady ile arayabiliriz, Neler yaşadığını dikkate alırsak... | Open Subtitles | بأمكاننا الأتصال من هاتف كايدي, و لكن بالنظر الى ما مرت به |
Hani demek istediğim Neler yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | تعلمين، أعني أعلم كل ما مر به و كل شيء |
Neler yaşadığını anlamaya bile başlayamadım. | Open Subtitles | لا أستطيع ان اعرف حتى ما مررتي به |
Neler yaşadığını biliyorum ama... | Open Subtitles | أعرف . بأنه ليس في استطاعتي معرفة ما مررتِ به |
Yani en yakının olması gereken kişi Neler yaşadığını bilmiyor. | Open Subtitles | إذا الشخص الذي يفترض أن يكون الأقرب إليك لا يعرف ماتمر به. |