nerede olduğunu biliyorsun. Dikkatli düşün, kimde olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أين هو الأهم من ذلك ، أنت تعرف من بحوذته |
nerede olduğunu biliyorsun. Willowbrook. Evet, doktor. | Open Subtitles | أنت تعرف أين هو آسف يا سيّدي ولكنّ طفلك اتّصل بلجنة الحالات الطارئة |
- Ne dersin, daha fazla kağıt mı almalıyım? - Dennis'in çalışması. nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | هل بأمكاني أن أحصل على بعض الورق دنيس يدرس,تعلم أين هو |
Sende olmadığını biliyorum ama nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | ، أنا أدرك بأنها ليست معك . لكنك تعلم أين هي |
Annesi... nerede olduğunu biliyorsun, kadın ayyaş. Adam iyi. | Open Subtitles | الأمّ، أنت تعرف أين هي إنها مدمنة كحول ومسيطر عليها |
Onunla konuşmam gerek ve nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث معه, و أنت تعرف مكانه |
Bu yeterli. Tuvaletin nerede olduğunu biliyorsun mutfak şurada ve eğer başka bir şeye ihtiyacın olursa annem ve ben oradaki yatak odasındayız. | Open Subtitles | حسنُ، تعلمين مكان الحمام، والمطبخ هناك وأن أحتاجتي أي شيء |
Gizli bir zulam var ve sen nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | . مدخراتي للأيام السيئة . أنت تعلم أين هي |
Ver onu. nerede olduğunu biliyorsun, öyle değil mi Büyük Al? | Open Subtitles | أعطني إياه ، أنت تعرف أين هو أليس كذلك "بيق أل" ؟ |
Muhbirinin nerede olduğunu biliyorsun. Bütün zaman boyunca biliyordun. | Open Subtitles | تعرف أين هو المصدر وكنت تعرف طوال الوقت |
nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أين هو لا |
Yani Film 43'ün nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | إذن أنتَ تعلم أين هو الفلم 43. |
Ama sen, nerede olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | ولكنك تعلم أين هو, اليس كذلك ؟ |
Sen de nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلم أين هي تـلك الأموال؟ |
Eski keçi çiftliğinin nerede olduğunu biliyorsun değil mi ana yolun sağındaki hani? | Open Subtitles | أنت تعرف أين مزرعة الماعز القديمة مقابل الطريق الرئيسي؟ |
Onunla konuşmam gerek ve nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث معه, و أنت تعرف مكانه |
O halde ön kapının da nerede olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تعلمين مكان باب المنزل الأمامي، أليس كذلك؟ |
Onlar Amerikalı kadını arıyorlar, ve sen onun nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انهم يبحثون عن امرأة أميركية، وأنت تعرف أين هي. |
Hı? nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أين هو. |
nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف مكانها. |
Skandalın nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف أين هي الفضيحة. |
Hayır gerekmez. nerede olduğunu biliyorsun değil mi? Lütfen. | Open Subtitles | لا, ليس عليكِ ذلك انت تعلمين اين هي, أليس كذلك؟ |
Bence yalan söylüyorsun. Paranın nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أظنك تكذبين أظنك تعرفين أين المال بالضبط |
Sanırım onun nerede olduğunu biliyorsun.. | Open Subtitles | أترين . أعتقد بأنك تعرفين مكان المفتاح |
Karıma da çağrı bırakıyordum. Onun nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت أنادي زوجتي أنتِ تعرفين مكانها |
Çünkü Agnes'in nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | (لإنك تعلم مكان تواجد (آغنيس |