Yani iki, hatta neredeyse üç kişinin ölmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ما يعني شخصين، تقريباً ثلاثة يجب أن يموتوا |
iki katından bile fazla,neredeyse üç katı... evet biraz abartılı bir hesap olabilir açıkça hiç iyi bir durum değil tarihçinin matematik hesabı... | Open Subtitles | أكثر من الضعف تقريباً ثلاثة أضعاف حسبتها وهي سلبية وموجودة من الواضح انها ليست جيدة |
neredeyse üç misli. | Open Subtitles | تقريباً ثلاثة أضعاف الكمية الموجودة |
Bebek ölüm oranını düşürmek konusunda büyük adımlar atmış olsak da, siyahi bir bebeğin hayatının ilk yılında ölme riski hala beyaz bir bebeğe kıyasla neredeyse üç kat daha fazla. | TED | وبالرغم من أننا خطونا خطوات هائلة في خفض معدل وفيات الرضع، إلا أن الرُضّع ذوي البشرة السوداء يُواجهون تقريبا ثلاثة أضعاف خطر الوفاة في سنتهم الأولى مقارنة بالرضع ذوي البشرة البيضاء. |
neredeyse üç dakikadır teleskop odasında geçireceğim hafta sonu için içim pır pır ediyor. | Open Subtitles | لقد حصلت على عطلة نهاية الأسبوع في غرفة تلسكوب لقد كنت متحمسة لدقائق تقريبا ثلاثة. |
Karısı öldürüldüğü zaman, neredeyse üç buçuk sene evinden ayrılamamış, onunla karşılaşıncaya kadar. | Open Subtitles | عندما قتلت زوجته لم يترك البيت تقريبا ثلاث سنوات الى ان التقى بها |
Altı milyon ceset Paris nüfusunun neredeyse üç katı bu çukurlarda barınıyor. | Open Subtitles | ستة ملايين جثة، تقريباً ثلاثة أضعاف سُكان (باريس)، المستوطنة في هذه المقالع. |
neredeyse üç. | Open Subtitles | تقريباً ثلاثة |
neredeyse üç günlük zaman. | Open Subtitles | تقريبا ثلاثة ايام |
neredeyse üç kez ölüyordum. | Open Subtitles | كنت سألقى حذفي تقريبا ثلاث مرات. |