ويكيبيديا

    "nesnel" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • موضوعية
        
    • موضوعي
        
    • بموضوعية
        
    • موضوعياً
        
    Bu nedenle çok daha nesnel bir yöntem arıyoruz ki bu durumu değerlendirebilelim. TED لذا كنا نبحث عن وسيلة أكثر موضوعية لتقييم هذه الظواهر.
    nesnel veriye ulaşmak için yüksek sıklıklı gözetim yapabiliriz. TED يمكننا القيام برصد عالي التردد للحصول على بيانات موضوعية.
    Kendi varlığının durumuna göre öznel olan alanlar hakkında nesnel iddialarda bulunabilirsiniz ve bu tam olarak nörolojistlerin yaptığı şey. TED بإمكانك عمل ادعاءات موضوعية عن مجال ذاتي في طبيعة وجوده و هذا ما يفعله علماء الأعصاب حقاً
    Yani, bilinç öznel ve bilim nesnel olduğu için bilincin nesnel bir bilimi olamayacağına dair itiraz, bir kelime oyunu. TED فالاعتراض القائل أنك أنت لا تستطيع أن يكون لديك علم موضوعي للوعي لأنه ذاتي و العلم موضوعي، هذا تلاعب لفظي
    MiyavMiyavBeenz insan iletişimiyle ilgili öznel ve söylenmemiş ne varsa alıyor ve bunları ortaya nesnel sayılar olarak koyuyor. Open Subtitles البرنامج يأخذ كل ما هو غير موضوعي و غير معلن بخصوص التفاعلات الإنساني ويقللها إلى أرقام صريحة واضحة الهدف
    Sorunun ne olduğunu göremiyorum. Bu nesnel olarak harika. Open Subtitles لا أرى ماالمشكلة ، هذا رائع بموضوعية
    Çok iyi! Haklısın, nesnel olarak. Open Subtitles هذا رائع جداً أنت مُحق موضوعياً.
    Bu soruları test etmede ilk adım olarak kişilerin fiziksel formları hakkında nesnel ölçümleri toparladık. TED كخطوة أولى لاختبار هذه الأسئلة، جمعنا قياسات موضوعية من اللياقة البدنية للأفراد.
    Gene, para nesnel bir gerçek değildir; nesnel değeri yoktur. TED مجدداً، المال ليس حقيقةً موضوعيةً، لا يملك قيمةً موضوعية.
    Benim perili evimde de nesnel bir gerçeklik var, değil mi? TED وكانت توجد حقيقة موضوعية في بيتي المسكون، صحيح؟
    nesnel bir verin olsa da bunu nasıl söylediklerinde, nasıl yorumladıklarında bir öznellik var. TED هناك قدر من الذاتية في ما يقولون وكيف يفسرون أي موضوعية في البيانات التي قد تكون لديك.
    Bu yöntemin işe alımı daha nesnel, daha az ön yargılı yapacağını ve kadın ve azınlıkları ön yargılı insan kaynakları karşısında daha şanslı hâle getireceğini düşünüyorlardı. TED اعتقدوا أن هذا سيجعل التوظيف أكثر موضوعية وأقل تحيز، وإعطاء النساء والأقليات محاولة أفضل ضد تحيز مدراء الموارد البشرية.
    Tartışmaya açık olmayan gerçekler var, nesnel doğrular. TED هناك حقائق غير قابلة للنقاش -- حقائق موضوعية.
    Yani, gerçekten acı çeken hastalarınız var ve bunun nesnel bilimini yapmaya çalışıyorsunuz. TED أعني، لديك مرضى يشكون بحق من الآلام و أنت تحاول إيجاد علم موضوعي لذلك
    Tüm diğer hayvanlar nesnel tek bir gerçeklik içinde yaşıyorlar. TED جميع الحيوانات الأخرى تعيش في عالمٍ موضوعي.
    Bir tabloya yansıtıldığında ise bir tür nesnel bilimsel gerçekmiş gibi gelir ama öyle değil. TED طالما هو موضوع في رسم بياني، تشعرك بأنه علم موضوعي نوعًا ما، لكنه ليس كذلك.
    Gerçek aldatıcı olabilir ama nesnel varlığa sahiptir. Open Subtitles الحقيقة قَد تكون صعبة، لكنَّ لها وجود موضوعي.
    Ben de evrensel bir risk değerlendirme aracı kurmak için veri bilimciler, araştırmacılar ve istatistikçilerden oluşan olağanüstü bir ekip topladım, böylece ABD'deki her bir yargıcın nesnel, bilimsel bir risk ölçütü olacaktı. TED لذا خرجت و بنيت فريق استثنائي مكون من علماء بيانات و باحثين و إحصائيين لبناء أداة تقدير أخطار شاملة، لكي يستطيع كل حاكم في الولايات المتحدة الأمريكية أن يحصل على مقياس موضوعي و علمي للخطورة.
    Biz insanlar da nesnel gerçeklikte yaşarız. TED نحن البشر، كذلك نعيش في عالمٍ موضوعي.
    - Amelia, üzgünüm. - Sadece nesnel davrandın. Open Subtitles ـ (أميليا)، أنا آسف ـ إنّك تتصرف بموضوعية وحسب
    nesnel olarak berbat bir işti, Open Subtitles بموضوعية , كان سئ
    O zaman da nesnel olacağına inanıyorum. Open Subtitles أنا واثقة إنّك ستكون موضوعياً ذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد