Yani, gerçek yozlaşma motoru... ...Ekvator Ginesi ya da Nijerya ya da Türkmenistan gibi... ...ülkelerin sahillerinin çok ötesinde bulunmaktadır. | TED | ذلك الواقع، هو أن المحرك للفساد، حسنا، أنه موجود أبعد من شواطئ البلدان مثل غينيا الاستوائية أو نيجيريا أو تركمانستان. |
İç savaş sırasında, o ve ailesi Nijerya'ya kaçmak zorunda kaldılar. | TED | خلال الحرب الأهلية، أجبر هو و عائلته على الهرب إلى نيجيريا. |
Hiç Batı Afrika ülkesi Sierra Leone'deki Kenema'yı veya Nijerya'daki Arua'yı duymamış olabilirsiniz. | TED | يمكن ألا تكونوا قد سمعتم قبل ذلك عن كينيما، سيراليون أو أوروا، نيجيريا. |
Ama onlara bu teşebbüsü Nijerya'da gerçekleştirmeye çalışacağınızı söylediğinizde herkes kaçıyor. | TED | و لكن قل لهم سنحاول التنفيذ في نيجيريا – الكل يتهرب |
Yani Gana, Nijerya, Togo ve bunlar gibi diğer ülkelere küresel fikrine karşı milliyetçiliği nasıl sunabilir ve meşrulaştırabiliriz? | TED | لذا كيف نقدم ونبرر فكرة العالمية مقابل الوطنية للناس في بلدان مثل غانا ونيجيريا والتوغو وبلدان أخرى مثل ذلك؟ |
Pekala, Afrika haritasi uzerinde Nijerya'nin yaklasik nerede olduguna bakalim iste orada herkezin duydugundan emin oldugum Delta bolgesi | TED | حسنا, لقياس جيد، هناك تقع نيجيريا في خارطة افريقيا. وهناك منطقة الدلتا, وانا متأكد بأن جميعنا قد سمع بها. |
Okoloma, 2005 Aralık'ta Nijerya'daki meşhur Sosoliso uçak kazasında öldü. | TED | توفي أوكولوما بتحطم طائرة سوسوليسو المريع في نيجيريا ديسمبر 2005. |
Nijerya bir ülke olmadan önce içlerdeki derelerin balıkçıları Lagos lagununa gelmeye başladı ve kıyı boyunca köyler kurdular. | TED | قبل أن تصبح نيجيريا دولة، بدء الصيادون من الجداول المائية النزول إلى بحيرة لاغوس وأنشأوا القرى على طول الساحل. |
Amerika ve Çin şirketlerinin Güney Nijerya'dan çıkmaktan başka şansları kalmayacak. | Open Subtitles | الشركات الصينية والامريكية ليس لدينا خيار سوى الخروج الى جنوب نيجيريا. |
Nijerya'nın ücra bir köşesinde çalışan gezici sağlık ekibi hakkında bir şeyler okumuştum. | Open Subtitles | قرأت عن هذا الفريق الطبي الجوال الذي يعمل في المناطق النائية في نيجيريا |
Nijerya'da öldürülen erkek ve kadınlar, uzun süredir kapılarını dünyaya kapalı tutan bir ülke adına iyi niyet göstergesi bir programın parçasıydılar. | Open Subtitles | أولئك الرجال والنساء الذين قتلوا في نيجيريا , كانوا جزءاً من مهمة ذات نوايا حسنة من دولة تاهت طويلاً في غياهب الظلام |
Ve kıtanın en büyük ülkelerinden biri olan Nijerya'da bunu yapmaya başladık. | TED | وهذا ما بدأنا القيام به في واحدة من أكبر الدول في القارة ، نيجيريا. |
Aslında, Nijerya'da değilseniz, Afrika'da değilsiniz demektir. | TED | في الواقع ، إذا لم تكن في نيجيريا ، فأنت لست في أفريقيا. |
Sadece 20 yıl önce, Nijerya yarım milyondan az çalışır durumda telefon hattına sahipti. | TED | منذ 20 عاما فقط، كانت نيجيريا تملك أقل من نصف مليون خط اتصال هاتف. |
Nijerya, Afrika'nın en kalabalık ülkesi yüzde 10. | TED | نيجيريا , اكبر دوله من حيث عدد السكان في افريقيا , 10 في المائه. |
Hiç şüphesiz ki Nijerya da önemli bir nokta. | TED | مما لا شك فيه، واضح أن نيجيريا بقعة ساخنة. |
Nijerya, Afrika'da nüfusun en yoğun olduğu yerdir. | TED | أكبر تعداد سكاني في أفريقيا هو في نيجيريا. |
Nijerya'da yolların %70i asfaltlanmamış. | TED | نيجيريا: 70 في المائة من الطرق غير مشيدة، زامبيا: 80 في المائة. |
Nijerya %40 ın. Güney Afrika %20' lerde. Yüksek olanlar. | TED | نيجيريا: أكثر من 40 في المائة. جنوب أفريقيا: في الـ 20 بالمائة. |
Ve Nijerya, petrol sektörüyle, yolsuzlukla dolu ve kendi kamu maliyesini iyi yönetemeyen bir üne sahipti. | TED | ونيجيريا ، مع قطاع النفط ، لديها سُمعة بأنها فاسدة ولا تدير أموالها العامة بصورة جيدة. |
2014 yılının Ekim ayında, otuz yılı aşkın bir süre sonra, Nijerya'nın Lagos kentine geri döndüm ve 64 Nollywood kişiliğinin fotoğrafını çektim. | TED | في أكتوبر من العام 2014، عدت لمدينة لاغوس بنيجيريا بعد أكثر من ثلاث عقود وقمت بتصوير 64 شخصية من نوليوود. |
Fas'tan, Lübnan'dan, Afganistan, Nijerya'dan. Evde yetişme. | Open Subtitles | مغربي، لبناني، أفغاني النايجيري. |