| Bize hizmet etmek istiyorsan beni Kikui'nin evinde görmeye gel. | Open Subtitles | إن كنت ترغب بخدمة عشيرة. تعال وقابلني في بيت المراقب |
| Glory'nin evinde Ben'in odasını buldum. Pek bir şey öğrenemedim. | Open Subtitles | لقد وجدت غرفة بين في بيت جلوري ألم تتعلم الكثير؟ |
| Biz bütün bunları lqbal Ansari nin evinde bulduk.. | Open Subtitles | جميع الأسلحه تم إكتشافها في بيت إقبال أنصاري |
| "Annesi Bayan Gillian Darmody'nin evinde yıkanırken talihsizlik yaşadı." | Open Subtitles | لقد حدث ذلك, بينما كان يستحم في بيت والدته |
| Charlie ve Marcy'nin evinde asla güzel bir sey olmamasi çok ilginç degil mi? | Open Subtitles | أليس جنوناً أن لا شيء جيد أبداً يحصل في بيت تشارلي ومارسي؟ |
| Anne, bizimle gelip birkaç gün Charlie'nin evinde kalmaya ne dersin? | Open Subtitles | أمي ما رأيك أن تأتي للأقامه في بيت ((تشارلي)) لعدة أيام |
| Oyundan sonra Cadı Karla Santini'nin evinde parti var. | Open Subtitles | سيكون هناك حفلة لفريق الممثلين "في بيت "كارلا سانتيني السيئة بعد العرض |
| Sammy'nin evinde, 3 kat aşağıda. | Open Subtitles | وهو في بيت سامي، وثلاثة طوابق إلى أسفل. |
| Önce Art ve Nancy'nin evinde buluşacaktık. | Open Subtitles | سنتقابل أوّلاً في بيت آرت ونانسي. |
| Fakat öyleyse Amrapali'nin evinde 500 keşişi ile birlike ne işi var?" Hepsi aynı fikirdeydi ve sonuç olarak onu boykot ettiler. | TED | ماذا يفعل في بيت امرابالي مع الرهبان ال500 خاصته كلهم" وهلم جرا. كانوا جميعا يتذمرون ولذا قاطعوه . |
| Çocuklar, bu akşam arkadaşınız Kenny'nin evinde pijama partisine ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رأيكم في الذهاب للنوم في بيت صديقكم (كيني) الليلة؟ |
| Bebişim, bu akşam yine Kenny'nin evinde kalmak ister misin? | Open Subtitles | بوبي)، ما رأيك في أن تنام ليلة) أخرى في بيت صديقك (كيني)؟ |
| Bir tanesini Ray Reddy'nin evinde gördüm. | Open Subtitles | رأيت أحدهم في بيت راي ريدي |
| Kevin mı Kevin burada değil. Natali'nin evinde o. | Open Subtitles | كيفن ليس معي هو في بيت ناتالي |
| Ama sadece bir tane çünkü sonra kuzenim Neicey'nin evinde büyük bir Şükran Günü yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | ولكن واحدة فقط, لان بعدها سنحظى بعشاء عيد شكر على الطريقة القديمة ( في بيت قريبتي (نايسي |
| Mikey'nin evinde bilardo masası var ama babası bu konuda biraz katı. | Open Subtitles | أو في بيت (مايكي) طاولة (بلياردو)، إلّا أن أباه متعنّت حيالها نوعًا ما. |
| Hmm, Hardy'nin evinde nasıl geçti? | Open Subtitles | كيف كان الامر في بيت (هاردى)؟ ـ |
| Hey millet, bu gün Sahni'nin evinde parti var bizi eşiyle tanıştıracak. | Open Subtitles | هييييه اسمعوا جميعا ً هناك حفلة في بيت (سوريندر)اليوم ... وسوف يعرفنا على زوجته |
| Hayır, bu yıl Molly'nin evinde yiyeceğiz. | Open Subtitles | لا, سنقيمه في بيت (مولي) هذا العام |
| Ryusei'nin evinde buna yara bandı diyorlar. | Open Subtitles | (في بيت (ريوسي يسمونه لاصق جروح |