Noel ruhunu öldüren kişi olmak istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا ترغب فى أن تكون المسؤل عن قتل روح عيد الميلاد |
Lois biz içinden Noel ruhunu aldığımız için orada. | Open Subtitles | لويس صعدت هناك لأننا أفسدنا روح عيد الميلاد عليها. |
Çocuklar Noel ruhunu kalplerinde taşır. | Open Subtitles | أترى الأطفال يتشبثون بروح عيد الميلاد فى قلوبهم |
Sizi bilmem ama gelecekte kızdırdığımız bir hız tanrısı tarafından beynimle oynanması Noel ruhunu öldürmek için yeterli. | Open Subtitles | لا أعلم بشأنكم يا رفاق ولكوننا نطارد من قِبل إله للسرعة الذي أغضبناه في المستقبل إنه كافي لقتل روح العيد |
Jüri gelmeden önce hep birlikte etrafımıza bakıp gerçek Noel ruhunu hissedelim. | Open Subtitles | قبل ان ياتوا, دعونا ناخذ دقيقة وننظر حولنا وندع روح الكريسماس |
Şu işe bakın. Işıklar herkesin içindeki Noel ruhunu ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | انظروا لهذا , الانوار جلبت روح الميلاد للجميع |
- Böylece bizi affeder ve Noel ruhunu geri alırız. | Open Subtitles | - ثمّ هو سَيَغْفرُ لنا، ونحن نَستعيدُ روح عيد الميلادَ. |
Dünyada Noel ruhunu çocuklara yayan, neyin önemli olduğunu hatırlayan birçok elçiden biriyim. | Open Subtitles | واحد من العديد ممن ينشرون روح عيد الميلاد للأطفال حول العالم تذكيرهم بما هو مهم |
Noel ruhunu geri kazanmana yardım edecek bir şey yapmak istediler. | Open Subtitles | أرادوا أن يعملوا شيئاً لمساعدتك في إستعادة روح عيد الميلاد |
Ee, yaşlı adama Noel ruhunu yeniden yakalaması için yardım edecek misin? | Open Subtitles | أنت جيد في الأمور الأخرى. إذا ستساعد الرجل الكبير. ليجد روح عيد الميلاد مجددا. |
Herkes Noel ruhunu yakalamanın en iyi yolunun yoğun köpüklü bir yumurtalı likör içmekten geçtiğini bilir. | Open Subtitles | الأن الجميع يعلم الطريقة الأقضل ليجلب روح عيد الميلاد. هي أن تشرب بيض مزبد كثيف. اّذا هيا. |
Bu arada benim işim Noel ruhunu canlı tutmak. | Open Subtitles | في غضون ذلك، فمن واجبي أن حفاظ على روح عيد الميلاد على قيد الحياة |
Noel ruhunu pek yansıtmıyor ama! | Open Subtitles | . ليست بالتحديد روح عيد الميلاد |
Mahkûmların Noel'i aileleriyle geçirememeleri, hediye almamaları, ya da büyük Noel ziyafetlerine katılamamaları, Noel ruhunu kaybetmeleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | عجزُ السجناء عن الاجتماع بعائلاتهم في الأعياد أو الحصول على هدايا أو تناول عشاء عيد الميلاد لا يعني ألا يشعروا بروح عيد الميلاد |
Noel ruhunu yok etmeye vakit kaybetmeden başlamışlar. | Open Subtitles | روح العيد تتناثر في كل مكان هنا |
Noel ruhunu unutmuşlardı vericiliğin yüceliğini. | Open Subtitles | كانوا قد نسوا روح الكريسماس "تضحية العطاء" |
Noel ruhunu kaybettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكم فقدتم روح الكريسماس |
Evet. Herkesin içindeki Noel ruhunu ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | نعم لقد جلبت روح الميلاد للجميع |
- Sana Noel ruhunu vermeye çalışıyoruz sikkafalı! | Open Subtitles | - نحن نُحاولُ إعْطائك روح عيد الميلادَ , dick فتحة! |