ويكيبيديا

    "noktaları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نقاط
        
    • النقاط
        
    • نقطة
        
    • النقط
        
    • البقع
        
    • مناطق
        
    • بقع
        
    • بنقاط
        
    • المشترك
        
    • قاسم
        
    • القواسم
        
    • بالنقاط
        
    • لنقاط
        
    • يجمعهم
        
    • مشتركاً
        
    Ve bu da bir farenin gelişimi için. Şu noktalar veri noktaları. TED وهنا من أجل نمو الجرذ وهذه النقاط هي عبارة عن نقاط بيانات
    Beyaz kavşak noktaları, çizgi üzerindeki herhangi bir beyaz noktaya göre dört bir yandan daha fazla beyazlıkla çevrilidir. TED نقاط التقاطع البيضاء محاطة بلون أكثر بياضًا نسبيًا من الجهات الأربعة أكثر من أي نقطة بيضاء على طول الخط.
    Tıpkı ödül gibi, bu da duygusal beyninizdeki opioid etki noktaları. TED الذي يشبه المكافأة، هذه هي النقاط الساخنة الأفيونية في أدمغتكم العاطفية.
    Belki bir durum değerlendirmesi yapıp, şeyi belirlemeliyiz... yol üzerindeki zayıf noktaları. Open Subtitles ربما لابد أن نقوم بتحليل الموقف ونحدد نقاط الضعف في خط السير
    Sokağa çıkma yasağı, ordu kontrol noktaları bütün kasabayı kaplıyor ama... Open Subtitles ..حظر تجوال , نقاط تفتيش عسكرية بجميع انحاء المدينة , لكن
    Kör noktaları var. Ama insanların zaaflarından üstünlük sağlamayı iyi bilir. Open Subtitles لديها بقاع عمياء، ولكنها بارعة في التقصي عن نقاط ضعف الأشخاص
    Kanonik veri modelleriyle bitiş noktaları arasında iletişim kuran daha iyi bir yer. Open Subtitles عالم أفضل , من خلال نماذج البيانات التي تنشيء تواصلاً بين نقاط النهاية
    Üs'te her denizcinin kendi güvenlik kartlarıyla geçtiği kontrol noktaları var. Open Subtitles كل بحار لديه شارة أمنية وهناك نقاط تفتيس في كل القاعدة
    ve heyecan verici bir noktada elimizde bu belli başlı umut ve sıcak noktaları korumaya yetecek kadar bilgi var. TED والمثير في الأمر أنه لدينا المعلومات الكافية للتحرك قدماً لحماية بعض من نقاط الأمل المؤثرة هذه
    Hayır, bir terslik var. Hala yollarının kesiştiği noktaları görüyorum. Open Subtitles كلا هنالك خطبٌ ما, فأنا آرى العديد من النقاط الملتوية
    Kusura bakma da senin için noktaları birleştirmem mi gerekiyor? Open Subtitles أنا آسف, هل تريدني حقاً أن أوصل النقاط لك ؟
    Birisinin sözleri ile hareketleri arasındaki tutarsızlıkları görmek için sıcak noktaları bulmaya başlayabildiniz mi? TED هل يمكنك البدء بالحصول على النقاط الساخنة لترى التناقضات بين كلمات الشخص وأفعاله؟
    Grafikteki noktaları görebilirsiniz. TED ويمكنك أن ترى النقاط هنالك على الرسم البياني.
    Ve böyle yaparak, sahiden bir mamut ve Asya Fili arasındaki farkları ayırt eden küçük noktaları elde edebiliyoruz. peki o zaman bir mamut hakkında neler biliyoruz? TED وبفعل هذا، يمكننا الحصول على جميع النقاط الصغيرة التي تمّيز بين الماموث والفيل الآسيوي، مالذي نعرفه إذاً عن الماموث ؟
    İlk başta bir çeşit gülme refleksini tetiklediklerini düşündüler. Fakat hayır, kısa sürede neokorteksinde mizah saptayan noktaları bulduklarını fark ettiler. Bu noktaları ne zaman uyarsalar, kız her şeyi eğlendirici buluyordu. TED فى الأول ظنوا أنهم يثيرون نوعا ما من الضحك المنعكس، ولكن لا، بسرعة أدركوا أنهم وجدوا النقاط فى قشرتها المخية الحديثة التى تكتشف الفكاهة، ووجدت كل شيء مضحكا كلما حفزوا هذه النقاط.
    Ve ne zaman, burada kırmızıyla işaretli olan neokorteksindeki belli, çok küçük noktaları uyarsalar, kız gülmeye başlıyordu. TED وحين نشطوا، نقطة صغيرة جدًا معينة على قشرتها المخية الجديدة، متضحة هنا بالأحمر، كانت تضحك.
    İyi bir nokta daha. Bu iyi noktaları bir araya getir. Günün sonunda ortaya şüpheliler listesi çıkacaktır. Open Subtitles نقطة أخرى جيدة أجمعوا هذه النقط الجيدة معا وأخبروني من المشتبه بهم
    Görsel korteks: ışığı, görsellere çevirirken kör noktaları, çevredeki diğer bilgilerle dolduruyor. TED عندما تعالج الباحة البصرية الضوء إلى صور مفهومة، تقوم بملء هذه البقع العمياء بالمعلومات من المناطق المحيطة.
    Bunu ya sömürmeye ya da değiştirmeye mecbur hissediyorlar, bu yüzden hızlı değişen dünyamızda zayıf noktaları buluyorlar. TED إنهم يشعرون بأنهم مجبرين إما على استغلاله أو محاولة إصلاحه، وهكذا يكتشفون مناطق الضعف في عالمنا المتغير بسرعة.
    Ama uluslar arası alanda balıkçılık ve aşırı balık avlanma iyice çılgınlaştı. Bu yerlerde umut noktaları oluşturmalıyız. TED ولكن في المملكة الدولية حيث يصبح الصيد و المبالغة فيه حقاً عنيفاً هذه هي المواقع التي يجب أن تضع فيها بقع الأمل
    Bağlantı noktaları donmuş bir yapı, güçlü rüzgarların baskısına karşı koyamaz. Open Subtitles بِناء‏ بنقاط إتّصال متصلبه لا تستطيع بإمتصاص إجهاد الرياح الشديدة،
    Şuradaki 10 filme bakın. Ortak noktaları ne? TED انظروا الى ال10 الافلام هذه .. ما المشترك فيها
    Tamamen farklı üç kadın ama tek bir ortak noktaları var: Open Subtitles ثلاث نساء مختلفات تماماً . لكن يجمعهم قاسم مشترك
    Son zamanlarda üzerinde çalıştığımız ana konulardan birisi tıbbi aletler ve apaçık bir ortak nokta görülemese de tıbbi aletler ile Irak’ın elektrik şebekesi arasında bazı ortak noktaları var. TED أحد االمشاريع المهمة التي نعمل عليها حديثا هو أجهزة طبية, وقد لا يكون واضحا أن تلك الأجهزة الطبية لديها شيء مشترك مع شبكة الكهرباء في العراق هنالك بعض القواسم المشتركة
    Yeryüzü ile yeraltı dünyası arasındaki gizli geçiş noktaları oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Open Subtitles كانوا بالتأكيد على درايه بالنقاط المحتمله للإنتقال بين العالم الخارجي و العالم السفلي
    Müdürün angaryalarıyla uğraşırken, zayıf noktaları gözden kaçırmamaya çalışıyordum. Open Subtitles فيما كنتُ أقوم بمهام آمر السجن تنبّهتُ لنقاط الضعف
    Ve çat pat söylenen İngilizce kelimeler tek ortak noktaları hayata tekrar başlamak olan insanların arasında değiş tokuş ediliyordu. TED وقصاصات الانجليزية الركيكة التي كانت تتبادل بين الناس والذين كان يجمعهم شيء مُشترك أنهم يبدأون مرة أخرى
    Şüpheliyle Spicer'ın ortak bir noktaları var. - Santa Monica. Open Subtitles المجرم وسبايسر يملكان مكان مشتركاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد