ويكيبيديا

    "oğlumun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إبني
        
    • أبني
        
    • ولدي
        
    • ابنى
        
    • لابني
        
    • إبنى
        
    • لإبني
        
    • أبنى
        
    • لأبني
        
    • ابني
        
    • طفلي
        
    • ولدى
        
    • إبنِي
        
    • ابننا
        
    • لولدي
        
    Tek oğlumun kana susamış kalabalık tarafından parçalanmasına izin veremem. Open Subtitles لن أترك إبني الوحيد يُمزق إرباً بواسطة غوغاء متعطشين للدماء
    -Keşke. oğlumun birkaç yıl içinde bir Amerikalıya dönüştüğüne inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّق أني في سنين قليلة، إبني يكبر ليصبح أميركي
    Bütün maaşım son kuruşuna kadar, oğlumun eğitim masraflarına gidiyor. Open Subtitles كُلّ مالي يَذْهبُ إلى تعليم إبني كُلّ شيء دون إستثناء
    Belli ki hiç Hint yemeği yememişsiniz, özellikle oğlumun pişirdiği. Open Subtitles من الواضح أنكِ لم تتناولي الطعام الهِندي خصوصاً طبخ أبني.
    Aptal aptal konuşma. oğlumun ucubesel penisiyle rekabet edecek halim yok. Open Subtitles لاتكوني غبية ،انا لست بحاجة ان اتحدى ولدي او قضيبه الكبير
    Köprüyü neden yapmak istedim biliyorum, ama diyebilirim ki en çok hatırasını istedim... oğlumun dünyaya geldiğini görmek... dünyaları bir araya getirmek. Open Subtitles اعرف لماذا كنت اريد بناء الجسر لكن باستطاعتى ان اقول لك اى ذكرى كنت اتوق اليها رؤية ابنى وهو يدخل هذا العالم
    Notlar yavaşça, oğlumun okumayı öğrendikten sonrası için tasarlanan bir mektuba dönüştü. TED تحولت الملاحظات شيئاً فشيئاً إلى رسالة مخصصة لابني بمجرد أن يتعلم القراءة.
    Geçmişin unutulmaması ve benden sonra oğlumun da onu hatırlaması görevi benimdir. Open Subtitles بعث الله لى أن الماضى لن ينسى و بعدى إبنى سيتذكره أيضا
    Arkama yaslanıp tek oğlumun bir penis yalayıcı olduğunu seyretmeyeceğim! Open Subtitles أنا لن أستريح وأنا أراقب إبني الوحيد يمص عضو شخص
    Lütfen sesimi bağışlayın. oğlumun futbol maçında fazla tezahürat yaptım. Open Subtitles أعذريني علي صوتي ، فإنني أهتف كثيراً في مُباراة إبني
    Çünkü sen kaçan adamın peşinden gideceksin ben ise oğlumun peşinden gidiyorum. Open Subtitles لأنك تريد أن تلحق بالرجل الذي هرب وأنا اريد أن استعيد إبني
    Yarın olmaz, oğlumun doğum günü. - Belki öbür gün? Open Subtitles لايمكنني فعل ذلك غدا عيد ميلاد إبني ربما بعد غد
    oğlumun bir unvanı olacak ve kızının da çok verimli bir tarlası. Open Subtitles ، إبني يكسب لقباً و إبنتك ، بعضاً من أغنى الاراضي الزراعيّة
    oğlumun zaten bir adı var ama yaz şarabınızı denerim. Sadece tadımlık. Open Subtitles إبني تم تَسميته بالفعل، و لكنني سوف أجرب نبيذك الصيفي، مُجرد تذوق.
    oğlumun askerler tarafından öldürüldüğünü sanıyorum. Open Subtitles إن لدي أسباباً قوية تجعلني أؤمن أن أبني قد قتل علي يد قوات الجيش
    oğlumun bu resmin arkasını imzalamasını sağla. Open Subtitles لكني أحتاج دليلاً أحضر توقيع أبني على ظهر هذه الصورة
    oğlumun nasıl öldüğünü değil, intikamını nasıl alacağımı tartışmak için. Open Subtitles ليس لمناقشة كيفية مقتل ولدي بل لمناقشة كيفية الثأر له
    oğlumun canı asla oyunu bırakmak istemez. TED لا يريد ولدي التوقف عن اللعب بلعبته الإلكترونية.
    O'Neill, neden oğlumun zihninin Apophis'in kontrol edebileceğinden daha güçlü olabileceği olasılığını kabullenmiyorsun? Open Subtitles اونيل لماذا لا تصدق هذا الكلام؟ بأن عقلى ابنى قوى واستطاع مقاومه ابوفيس
    oğlumun sarayda ona arkadaşlarından daha yakın bir düşmanı var. Open Subtitles يوجد عدو لابني بهذا البلاط أقرب إليه من أي صديق
    Sonra sayfayı çeviriyorum ve kendi oğlumun bu kargaşaya katkı yatığını görüyorum. Open Subtitles بعد ذلك كان على قلب الصفحه. ورؤية مساهمة إبنى فى هذه الفوضى.
    Ne aptalım! oğlumun yarınki okul gezisi için. Open Subtitles أنا ساذجة، إنها لإبني رحلته المدرسيه غداً
    oğlumun çocukları geçen gece onlara doğum günü pastası verdiğini söylediler. Open Subtitles ابناء أبنى أخبرونى انكى اعطيتيهم بعض كعك عيد ميلاد منذ بضع ليالى
    Fakat oğlumun yatılı misafir için izni yoktu ve O bunu biliyor. Open Subtitles لكن ليس مسموح لأبني بأن ينام مع الفتيات ، وهو يعلم هذا
    Temizlik yapıyorum. Bu oğlumun odasının bir fotoğrafı değil, onunki daha dağınık. TED أُنظّف ، هذه ليست صورةً فعلية لغرفة ابني ؛ غرفته أكثر فوضى.
    Bilirsin, o Bay Temiz, uyuşturucudan uzak durması için oğlumun beynini yıkıyor. Open Subtitles برعميهوذاالجديدأفضل كما تعلمون، هو السيد النظيفة، غسل دماغ طفلي الابتعاد عن المخدرات.
    oğlumun bütün şehri alt üst edip aradığı insan evimde tam karşımda oturuyor. Open Subtitles الشخص الذى يبحث عنه ولدى فى المدينه باكلمها تجلس هنا ببيته ولوحدها تماما
    Evet, o aşık ve farketmiyor oğlumun kaderi onun ellerinde. Open Subtitles نعم، هي عاشقةُ ولا تُدركُ قدرِ إبنِي في أيديها.
    Küçük oğlumun şimdiden ilk randevusuna gittiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق ابننا الصغير سيذهب في أول موعد غرامي
    Birkaç hafta öncesine kadar, oğlumun bir penisi olduğunu bile düşünmemiştim. Open Subtitles قبل اسبوعين لم أكن لأدرك أنه يمكن أن يكون لولدي حياته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد