Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. | Open Subtitles | في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً |
Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. | Open Subtitles | في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً |
-Sessizlik Ve sabah çocuğumu emzirmek için uyandığımda o ölmüştü. | Open Subtitles | و حين استيقظت فى الصباح لكى ارضع طفلى ، كان ميتاً |
Asansör durduğunda o ölmüştü. | Open Subtitles | عندما تَوقّفَ، هي كَانتْ ميتةَ. |
Arabamı almak için kulübe geri döndüğümde, o ölmüştü. | Open Subtitles | عندما عُدتُ إلى cb إلى إلتقطْ سيارتَي، هي كَانتْ ميتةَ. |
Dün, o ölmüştü. | Open Subtitles | هي كَانتْ ميتةَ أمس. |
Peki, o ölmüştü. L en azından biraz için, anlamına gelir. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كان ميتاً أعني ، على الأقل لفترة |
Bilmiyorum. Bilmiyorum. Uyandığımda o ölmüştü. | Open Subtitles | لا أعلم، لاأعلم، عندما إستيقظت، كان ميتاً |
O, ölmüştü ve bunu biliyordu, | Open Subtitles | لقد كان ميتاً , و قد عرفت ذلك |
- Bu saçmalık. Ölüm belgesini imzaladım, çünkü o ölmüştü. | Open Subtitles | -هذا سخيف، وقعتُ شهادة وفاته لأنّه كان ميتاً . |
Çünkü o ölmüştü. | Open Subtitles | لإنه كان ميتاً |
o ölmüştü. | Open Subtitles | كان ميتاً |
o ölmüştü. | Open Subtitles | كان ميتاً |