Sen ve o cılız sikin dua etsin de, O günü görmeyin. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تصلى أنت وقضيبك الصغير ألا يأتى ذلك اليوم. |
Memleketine doğru yol alırken senden Paris'teki O günü hatırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | وطوال الرحلة إلى بلدك أريدك أن تتذكر ذلك اليوم في باريس |
Fakat, çizgideki o kadınlardan hiçbiri O günü unutmayacak. ve bizi geride bırakıp giden hiçbir çocuk O günü unutmayacak. | TED | لن تنسى أي امرأة في ذلك الصف ذلك اليوم، كما لن ينسى ذلك الصبي الصغير الذي تجازنا ذلك اليوم. |
O günü görmektense, Horatio. Öte dünyada can düşmanımla karşılaşmayı yeğlerdim. | Open Subtitles | اتساءل عن والدي في السماء لو رأى هذا اليوم يا هوراشيو |
Ama... sanırım O günü ömrümüz boyunca unutmayacağız. | Open Subtitles | أعتقد أننا جميعاً سنحمل ذكرى ذاك اليوم معنا للأبد |
O günü sanki dünmüş gibi hatırlıyorum. | TED | أتذكر ذلك اليوم بوضوح كأنه فقط حدث بالأمس. |
Bana bir şey söylemiştiniz. O günü öyle iyi hatırlıyorum ki. | Open Subtitles | نعم , وأنت قلت لي أنا أذكر ذلك اليوم جيدا , كل شيء فيه |
Aynı bugün ki gibi eve geç geldiğin O günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | في ذلك اليوم أتيت البيت متأخراَ. هل تذكر ؟ مثل اليوم |
Kamyoneti nehirden çıkardıkları O günü anımsıyorum. | Open Subtitles | اتذكر ذلك اليوم عندما سحبوا تلك الشاحنة من النهر. |
Aslında... O günü tekrar yaşıyor. | Open Subtitles | كلا، أعني، هي تظن أنها تعيش ذلك اليوم من جديد |
O günü hiç unutmayacağım. Trafik çok sıkışıktı. | Open Subtitles | لن أنسى أبدا ذلك اليوم كان هناك الكثير من حركة المرور |
Aklıma hangisi gelirse O günü tekrar baştan yaşıyorum. | Open Subtitles | وأعتبرها على أنها تأتي وأعيش ذلك اليوم من جديد |
O günü düşünüyordum, hatırlıyorum... çimlerde piknik yapmak için, ondan bir randevu koparmıştım, vejetaryen olduğunu bilmeden. | Open Subtitles | أتذكر ذلك اليوم الذى أنا متذكر أخذت حبيبة لميعاد |
Deliriyor muyum ? O günü grubumuzun 5. üyesiyle-- marihuanayla tanıştığımız gün olarak hatırlıyoruz! | Open Subtitles | ننظر إلى ذلك اليوم بأنه اليوم الذي قابلنا فيه فرد طاقمنا الخامس الماريجوانا |
14 sene önce, bankadaki O günü asla unutamam. | Open Subtitles | لن أنسى ذلك اليوم أبداً في المصرف قبل 14 عام |
Sana borsacıyım diye yalan attığım O günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكرين ذلك اليوم الذي كذبت عليك فيه و قلت لك أنني سمسار بورصة؟ |
- O günü çok iyi hatırlıyorum... her anı, her duyguyu... eve girişimi, elimdeki bıçağın bende uyandırdığı hissi. | Open Subtitles | أَتذكّرُ ذلك اليوم جيداً كُلّ لحظة, كُلّ إحساس يَدْخلُ البيتَ |
O günü daha da özel hale getirmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل أنت بحاجة إلى شيء لتجعل من هذا اليوم مميزاً؟ |
Önemli soru ise O günü görecek kadar yaşayabilecek misin? | Open Subtitles | السؤال الوحيد هو هل ستعيش لترى هذا اليوم أم لا |
Çocukken suyun dibinde hazine sandığı bulduğumuz O günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين، عندما كنّا صغاراً ذاك اليوم عندما وجدنا ما كنا نظن أنه الجزء العلوي لكنزٍ تحت الماء ؟ |
Ve usturlapla sildiğin O günü geri alana kadar onları kullanacağım. | Open Subtitles | و سأقوم باستخدامهم الا اذا استعدت اليوم الذي محيته بواسطة الاسطرلاب |
Ne zaman aramız bozulsa, O günü ve o kızı düşünürüm. | Open Subtitles | وكلما حصلت صعوبات في الحياة لنا,افكر بذلك اليوم... افكر بتلك الفتاه |
Ve ne zaman bu yabancılardan biri olsam -- yeni bir yerde, garip görünümlü kişilerden biri -- O günü düşünmeden edemiyorum: yıllar önce annemle, Aşağı Manhattan'da korktuğum günü, o yeşil kadını gördüğüm günü... | TED | وكل مرة أصبح واحدًا من هؤلاء الغرباء، واحدًا من هؤلاء الشباب غريبي المظهر في أرض جديدة، لا أقدر إلا أن أعود بتفكيري لذلك اليوم حينما كنت في أقصى جنوب مانهاتن مع أمي قبل كل تلك العقود، عندما كنت خائفًا، وعندما رأيت للتو السيدة الخضراء. |
- O günü görmek için sabırsızlanıyorum. - O gün sandığından da yakın. | Open Subtitles | أتوق لرؤية ذلك اليوم ذلك اليوم أقرب مما تعتقد |
O günü hatırlamadığımı söylediğimde yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | عندما اقول اني لا اتذكر ذالك اليوم فإني لا اكذب |