O köpeği buraya getirten adamı tutuklayın. | Open Subtitles | تعتقل ذلك الإبن السرّي للكلبة الذي شحن ذلك الكلب هنا. |
Ve size bir şey söyleyeyim, eğer O köpeği yakalamazsanız havaalanına siz gideceksiniz. | Open Subtitles | ودعني أخبرك شيئاً إن لم تقبض على ذلك الكلب |
O köpeği öldürürsen, yemin ederim maaşından keserim. | Open Subtitles | إنْ قتلت ذلك الكلب أقسم أننى سأخصمه من شيك العمل الخاص بك. |
Daha da önemlisi, O köpeği gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | و بالتأكيد لا تدع هذا الكلب يغيب عن ناظرك |
Daha kişisel olamazdı! O köpeği ölü istiyorum! | Open Subtitles | لا يمكن أن يصبح شخصياً أكثر من هذا أريد قتل هذا الكلب |
O köpeği, tavukla mı besliyorsun? | Open Subtitles | نعم أتطعمين تلك الكلبة دجاجاً؟ |
Paden O köpeği sevmezdi bile. | Open Subtitles | لم يحب بايدن ذاك الكلب قط |
O köpeği kurtarmak öylesine inanılmaz bir duyguydu ki. | Open Subtitles | لقد كان شعوراً لا يصدّق، إنقاذ ذلك الكلب |
Sanırım bana, O köpeği istediğini söylüyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت تريد أن تخبرني أنها تريد ذلك الكلب |
Şükran günü için O köpeği pişirmelisin. | Open Subtitles | يتوجّب عليكِ أن تطبخي ذلك الكلب من أجل الاحتفال |
O köpeği içeride tutacak bir düzen yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة تبقي السلطات ذلك الكلب في قفص |
Amcam, O köpeği çok severdi ama haddinin bildirilmesi gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | عمي أحب ذلك الكلب لكنه علم بأنه ينبغي عليه قتله |
O köpeği severdim. Bir de para vardı tabii. | Open Subtitles | أنا أحب ذلك الكلب بالإضافة إلى المال بالطبع |
Mağrur ve duygusal bir adam olan babanız, maddi gücü olmadığını bilmesine rağmen, size O köpeği almayı gerçekten istiyor. | Open Subtitles | بما أن الوالد رجل معتز بنفسه وشخص غير عملي يود حقاً أن يشتري لك ذلك الكلب رغم معرفته أنه لا يستطيع شراءه |
O köpeği çok şımartıyorsun. Her neyse, ben bu gece bir motelde kalacağım. | Open Subtitles | أفسدتي هذا الكلب على أية حال ، سأبقى في فندق اليلة |
Manami O köpeği çok sevmişti o yüzden beslenmesinden onu sorumlu tuttu. | Open Subtitles | مانامي كانت تحب هذا الكلب حتى انها مسؤولة عن غذائه |
Ben televizyon izlerken O köpeği buradan çıkar. | Open Subtitles | بأن تخرج هذا الكلب من هنا عندما أشاهد التلفاز |
O köpeği hiç görmemiş olmayı dileyecek. | Open Subtitles | سيتمنى انه لم يرى هذا الكلب ابدا |
O köpeği sevmiştim. | Open Subtitles | أحببت تلك الكلبة |
- Larry. - O köpeği seviyorum. | Open Subtitles | أحبّ ذاك الكلب اللعين. |
Ne de olsa senin durumunda bütün gün burada yalnızken ve O köpeği dolaştırırken... | Open Subtitles | مع ذلك... في شرطِكَ، لوحده هنا طِوال النهار، يَمشّي ذلك الكلبِ. |
Birdenbire O köpeği düşünmemin nedeni kuduzun ondan sonra yayılmasıydı. | Open Subtitles | السبب الذي جعلني أفكر بذلك الكلب فجأة هو لأنه بعد ذلك إنتشر مرض الكلب |
O köpeği sevdiğinin yarısı kadar beni sevseydi şimdi 60 kilo olurdum. | Open Subtitles | ياللهول لو احبتني نصف محبتها لهذا الكلب سيكون وزني 130 رطلا |