| Zihninin O kısmını kapat ve sadece hisset. Kutlama yapıyoruz. | Open Subtitles | أوقف هذا الجزء من عقلك و اشعر فقط نحن نحتفل |
| Şu anda da bu mıknatıslar beyninin O kısmını uçuruyor. | Open Subtitles | وحاليًا تقوم هذه المغناطيسات بتضخيم قدرات هذا الجزء من الدماغ |
| Aynı anda bir ilahi de söylerlermiş ama ben O kısmını uyduruyorum. | Open Subtitles | انهم يهتفون لشيء،ايضا ولكن انا جعل هذا الجزء حتى لو. |
| Hayır. Aslında O kısmını genelde söylemiyorlar. | Open Subtitles | لا, فى الحقيقة, ذلك الجزء عادةً لا أتحدث فيه, لا أفهم لماذا |
| Hikayenin O kısmını anlatmaması iyi olmuş. | Open Subtitles | انا سعيد انه اعفاهما من ذلك الجزء من القصة |
| Birlikte banyo yapardık. O kısmını çok iyi hatırlamıyorum ama resimler var. | Open Subtitles | هذا الجزء لا أتذكره جيداً لكن معي صور لهذا |
| Aslında tahtanın O kısmını görmezden gelmeye çalışıyoruz. Siyah kalemle yazdım. | Open Subtitles | في الحقيقة كنّا نحاول أن نتجنّب هذا الجزء من اللوح الأبيض لكنّني كتبته بالأسود |
| Hayatının O kısmını unutmak istediğini söylerdin. | Open Subtitles | قلتَ أنّكَ تريد نسيان هذا الجزء من حياتك |
| Frank, Frank, hikayenin O kısmını duymasak da olur. | Open Subtitles | فرانك فرانك، نحن لسنا بحاجة لسماع هذا الجزء من القصة، حسناً؟ |
| Sanırım aile tarihlerinin O kısmını hatırlamak istemiyorlar. | Open Subtitles | لابيدو انهم يتذكرون هذا الجزء من تاريخهم. |
| Sanırım artık hayatının O kısmını keşfettiğin yaşa geliyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أنك وصلت للسن لتكتشف هذا الجزء من حياتك |
| O kısmını ya da şimdiye kadar neden hiç ortaya çıkmadığını açıklayamıyorum. | Open Subtitles | هذا الجزء لا يُمكنني تفسيره، وكذلك جزء عدم ظهورها بأي مكان حتى الآن |
| Evet? Belki de ona hatırlatmalısın, çünkü O kısmını hatırlamıyor. | Open Subtitles | ربما عليك ان تذكريه لانه لا يتذكر هذا الجزء |
| Profilin O kısmını yanlış düşünmüşüz. | Open Subtitles | لقد حللنا هذا الجزء بشكل خاطىء |
| Hayatımın O kısmını hatırlamıyorum bile. | Open Subtitles | لا أحتاج لتذكر هذا الجزء من حياتي |
| Ty, senin için hayatının O kısmını halledemem. | Open Subtitles | تاي، لا أستطيع التفكير في ذلك الجزء من حياتك ،بدل عنك |
| Alınma ama hayatım boyunca vücudunun O kısmını hiç düşünmedim. | Open Subtitles | أقصد,بلا إهانه لا تأخذها بطريقه خاطئه لكن لم أصرف اي وقت في حياتي أفكر في ذلك الجزء من جسمي |
| Hayatımın O kısmını geri kalanı gibi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتذكر وحسب ذلك الجزء من حياتي بنفس الطريقة التي أتذكر بها بقية حياتي تماماً |
| Her zaman hikayenin O kısmını uydurduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما أعتقدت أنك أخترعت ذلك الجزء من القصة |
| Keşke denklemin O kısmını şeyi çağırmadan önce bilseydik-- | Open Subtitles | أتمنى لو أننا عرفنا بشأن ذلك الجزء قبل اتصالنا بـ... |
| Ustabaşı, sütunun O kısmını kesmenin birkaç saat süreceğini söyledi. | Open Subtitles | (فورمان) قال أنّه سيستغرق ساعتين لقطع ذلك الجزء من العمود. |