Bayan, sadece O uçakta ne oldu bunu çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نحاول أن نكتشف ماذ حصل على تلك الطائرة |
İlginç gerçekler. Ölçüp biçersen, O uçakta bir müttefikimiz olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | هذه حقائق مهمة, فكر بذلك الأمر . و سترى أنه لدينا حليف على تلك الطائرة |
Kim bilir, belki de O uçakta bir tane vardır. | Open Subtitles | من يعرف؟ ربّما هناك حتّى واحدة على متن تلك الطائرة |
Havacılık dairesinden Chuck O uçakta iki yolcu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تشاك أخبرني انه كان هناك شخصان على متن تلك الطائرة. |
- Yeter. İkinizi de O uçakta istiyorum. | Open Subtitles | يكفي، اريدكما انتما الاثنان في تلك الطائرة. |
Ben o uçağı uçağı lanetledim. Kız kardeşim O uçakta. | Open Subtitles | لقد وضعت لعنة على هذه الطائرة أختي على متن هذه الطائرة |
O uçakta olmanı isterdim! | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تكون على تلك الطائرة عليك اللعنة |
- Çoğu seyahatlerde, ikimizden biri ya da ikimizde O uçakta olurduk. | Open Subtitles | في أغلب الرحلات, أحدنا أو كلينا كان عليه أن يكون على تلك الطائرة انظري |
Bilirsin, Tanrıya şükür O uçakta değildik. | Open Subtitles | أتعلم، حمداً لله بأنّنا لم نكن على تلك الطائرة |
O uçakta her kim varsa nereye gittiğini saklamak için çok uğraşıyor. | Open Subtitles | كل من كان على تلك الطائرة كان يعمل من الصعب جدا لإخفاء حيث أنه كان على وشك. |
O uçakta biz olsaydık,.. ...hayatımızı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapardık. Jüri de öyle der. | Open Subtitles | اسمع، إن كنا على متن تلك الطائرة فسنفعل ما بوسعنا لإنقاذ حياتنا |
O uçakta ol. | Open Subtitles | عليك أن تكونى على متن تلك الطائرة سأرسل لكِ المال |
Baban benim O uçakta olmamı istiyor. | Open Subtitles | والدك أراد مني ان اكون على متن تلك الطائرة وانت اعطيت والدي |
Alec, O uçakta ben de neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | , آليك , لقد كدت أن أموت في تلك الطائرة كذلك |
Evleneceğim adam O uçakta. | Open Subtitles | الرجل الذي كان من المفترض أن أتزوجه على متن هذه الطائرة |
O uçakta tek bir koltuk kalmışsa uğruna savaşırım. Çok pis ısırırım. | Open Subtitles | إن بقي مقعد واحد في هذه الطائرة فسأقاتلك من أجله، و أنا أعضّ |
Savaşta üç yıl boyunca O uçakta birbirimize nasıl katlanabildik? | Open Subtitles | كيف أستطعنا أن نتحمل بعضنا البعض فى تلك الطائرة ؟ لمدة ثلاث سنوات خلال الحرب ؟ |
Gerçek şu ki, sizi O uçakta görmedikçe içim rahat etmeyecek. | Open Subtitles | لكن في الواقع لن أرتاح بسلام حتى أراك على الطائرة |
Yüklendiğinde biz de O uçakta olacağız. | Open Subtitles | عندما يحملون التابوت سنكون على متن الطائرة |
"man in black", Jacob'ın yerine geçecek kişileri biliyordu, ve Oceanic 815 düştüğü zaman Jacob'ın kıymetli adaylarının, O uçakta olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لذاالرجلفي اللباسالأسوديعرف منهم بدلاء جيكوب ، ويعرف متى تسقط الاوشيانك 815 والتي تحمل على متنها |
O uçakta suçla ilgili bir şey olduysa niye kimse konuşmuyor? | Open Subtitles | إن لم يحدث شيء إجرامي على تلك الرحلة... فلم لا يتحدث إلينا أي شخص؟ |
Tek amacın O uçakta ikimizin yalnız kalması ve böylece aklımı çelme fırsatı yakalaman. | Open Subtitles | وكلّ شيء لفعله معك هو وضعي وحيدة بتلك الطائرة حتى تتمكن من محاولة تغيير رأيي |