Bu hastanede 1400 yatak, 250 görevli, 150 özel oda var. | Open Subtitles | هناك 1400 سرير وعدد الموظفين ُ250 شخصاً وعدد الغرف الفردية 150 |
Evde yeterince oda var. Gidip neye ihtiyacınız varsa halledin. | Open Subtitles | هناك غرف بالبيت ساعدوا انفسكم بالدخول |
Ufak bir oda var ama, yapayalnız olur orada. | Open Subtitles | يوجد غرفة صغيرة بالخلف, ولكنها ستكون بمفردها بها تماما |
Dostlarımın güneşle buluşacağı beyaz bir oda var. | Open Subtitles | هنالك غرفة بيضاء سياقبل اصدقائي الشمس فيها |
Ağabeyim üniversiteye başladı ve evde boş bir oda var. | Open Subtitles | أخي قد ذهب إلى الجامعة و نحن لدينا غرفة إضافية |
Planlara göre, binanın güneybatısında kapalı bir oda var. | Open Subtitles | وفقاً للمخطط، توجد غرفة مُرفقة في الزاوية الجنوبية الغربية للمبنى |
JC: Evimde sihirli bir oda var Kuzey Londra'da, orada biryerlerde | TED | جيكوب: أنا لدي غرفة سحرية في منزلي في شمال لندن، |
- Pardon, anlamadım? Koridorda kaç oda var. Bana sayar mısın? | Open Subtitles | أنا آسف , ماذا كم عدد الغرف في هذا الطابق.لماذا.عدديها لي |
Tamam, Marcie, yukarıda korunması gereken pek çok oda var. | Open Subtitles | حسناً، أتعلمين، مارسي هناك العديد من الغرف تحتاج للحماية في الأعلى |
Yukarıda çok oda var, hayatım. Sessizce, sessizce. | Open Subtitles | العديد من الغرف في الأعلى، عزيزتي بهدوء، بهدوء |
Denizaltında sınırlı sayıda oda var bu yüzden sadece benim seçeceğim en iyi huylu öğrenciler gidecek. | Open Subtitles | هناك غرف محدودة في الغواصة، لذا فقط الطلاب ذوي السلوك الحسن والذين سيحددون من طرفي... سيذهبون في هذه الرحلة. |
Bekleyebileceğimiz bir sürü oda var. | Open Subtitles | هناك غرف أخرى يمكننا أن ننتظر فيها |
Efendim, oda var mı? | Open Subtitles | سيدي هل هناك غرف خاليه ؟ |
Çalışma odası falan olabilecek ikinci bir oda var. | Open Subtitles | يوجد غرفة نوم اضافية او مكتب في المستقبل او اي شيء |
Şey, evet, koridorun sonunda boş bir oda var. | Open Subtitles | ولتعلم، هنالك غرفة إضافية بنهاية الردهة. |
Tavan arasında kalabileceğin boş bir oda var. | Open Subtitles | لدينا غرفة علوية شاغرة تستطيعين المكوث فيها |
Yukarıda bir oda var. Ahım şahım değil ama sanırım veresiye alınabilir. | Open Subtitles | توجد غرفة بالأعلى وليست بالكثير، لكن يمكنك الحصول عليها على الحساب. |
Zamanım olsaydı, belki, ama temizlemem gereken bir oda var. | Open Subtitles | في الواقع, لا إذا كان لدي وقت, ربما, لكن لدي غرفة أنظفها |
Evet. Bu tür şeylerin saklandığı isimsiz bir oda var. | Open Subtitles | نعم، ثمة غرفة لاتحمل أي علامة مُمَيَّزة حيث تُحْفَظُ كل تلك الاشياء. |
- Başka bir oda var mı? | Open Subtitles | ألا يوجد هناك غرفة نوم أخري ؟ |
Ama bu büyük balıkta birden fazla oda var. | Open Subtitles | لكن هناك مساحة لرامورة واحدة أخرى على هذه السمكة الضخمة |
Onu götürebileceğimiz başka havalandırılan oda var mı? | Open Subtitles | هل من غرف أخرى بها فتحات تهوية يمكننا أن نأتي به منها؟ |
Benim kıllarım o şekilde büyüyor. Bu ailede sadece bir diktatöre yetecek kadar oda var. | Open Subtitles | لا يوجد متسع إلا لدكتاتور واحد في أسرتنا |
Arkada gizli bir oda var. Sanırım kapısının nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هناك غرفه مخفيه بالخلف أظن أني اعرف مكان المدخل |
Dolabın arkasında gizli bir oda var. | Open Subtitles | هناك خزانة وراء ذلك الكومودينو |
- İçeride garip bir oda var. | Open Subtitles | - حشيش؟ - لديهم غرفة النزوات اللعينة |