ويكيبيديا

    "odaklanır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يركز على
        
    • تركز
        
    • ركزت
        
    • تُركز
        
    • ركّزت
        
    • ويركز
        
    Bunları bir kenara iter, işine... ve yapması gerekenlere odaklanır. Open Subtitles يضعها جانباً . . و يركز على ماذا ما هو عمله و يقوم بإنجازه أنا أضع إيماني في الله
    Dile mahsus evrensel özelliklere odaklanır. Open Subtitles إنه يركز على الخصائص العالمية المشتركة بلغة معينة
    Yoksa günlük yaşamınıza odaklanır ve depremlerin her 8 günde bir devam etmesine izin mi verirsiniz? TED أو تركز على حياتك اليومية وتدع الزلزال الذي يتكرر كل ثمانية أيام يستمر في الحدوث؟
    General Pang ordusunu lağvederse buradaki görevlerine daha iyi odaklanır. Open Subtitles لو جيش اللورد بانج قريبا اذا يجب ان تركز علي اعمالك الاداريه
    Açık Kaynak hareketi pratik yararlar üzerine odaklanır. Open Subtitles ركزت حركة المصادر المفتوحة على الايجابيات العملية
    odaklanır mısın lütfen? Open Subtitles هلّا فقط ركزت ؟
    Enerjine odaklanır ve yeni büyüler öğrenmende yardımcı olur. Open Subtitles تُركز طاقتكَ، وتساعدكَ في اكتساب سحر جديد.
    Ve belirli bir dikkat kontrolü altında bir beceriden bir diğer beceriye, bir yetenekten bir diğerine odaklanır. TED ويركز على مهارة بعد الأخرى، أو قدرة بعد الأخرى، تحت رقابة انتباه محددة.
    Özgürlük Partisi, Danimarka'nın güzelliklerine odaklanır. Open Subtitles حزب الحرية يركز على الجميل في الدنمارك
    - Peter elinden geleni yapıyor ancak son günlerde erotik Noel takvimi pazarlamasına odaklanır oldu. Open Subtitles حسناً (بيتر) يفعل ما بوسعه لكن مؤخراً كان على ما يبدو أنه يركز على تسويق رزنامته الجنسية عن قدوم المسيح
    Neyin başarıldığına odaklanır. Open Subtitles بل يركز على ما قد تم انجازه
    Lenny, iyi ve yakın bir açıdan çekip gözlere odaklanır mısın lütfen? Open Subtitles ليني، هل يمكننا أن تحصل على لقطة جيدة ومحكمة له، وتأكد من أن تركز على العينين.
    Yani, endüstri genelde pozitif yanlara odaklanır, yani tüm bu yeni teknolojilerin daha tehlikeli olasılıklarının altını çizmek tarih bilimcilerin, filozofların, sosyologların işidir. TED أعني، الصناعة تركز بشكل رئيسي على الجوانب الأيجابية، لذا إنها الوظيفة للمؤرخ والفيلسوف وعالم الأجتماع لتوضيح الأحتمالية الأخطر لكل تلك التكنولوجيا الحديثة،
    Söylediklerin komik olsa da... insanlar daha çok kendi utanç ve aşağılanmalarına odaklanır. Open Subtitles بعض الأشياء الحقيرة والمؤذية التي تفعليها وتقوليها لهــم على الرغم من ما قد تقوليه ربما يبدو مضحكا و ظريفا فهؤلاء الناس تركز أكثر على إهاناتهم على الملأ
    Önemli olan şeye odaklanır mısın? Open Subtitles هلا ركزت على الأمر الهام
    - Oyuna odaklanır mısın? Open Subtitles - هلا ركزت باللعبه ؟
    - İşine odaklanır mısın, Shawn? Open Subtitles -لمَ تكره الفن؟ -هلا ركزت يا (شون)؟
    Enerjine odaklanır ve yeni büyüler öğrenmende yardımcı olur. Open Subtitles تُركز طاقتكَ، وتساعدكَ في اكتساب سحر جديد.
    İşe odaklanır mısın? Open Subtitles أيُمكنك أن تُركز معي؟
    Belirli frekansları bulup odaklanır. Open Subtitles إنه يبحث ويركز على تردد معين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد