Buraya astığım şeyleri gerçekten okuduklarını konusunda kendimi kandırmayı seviyorum. | Open Subtitles | أنهم فعلا يقرأون شيئا مما أضعه هنا حسنا, آمل ذلك |
Kadınlar paylaşmak isterler ama erkekler okuduklarını kendine saklarlar, tabii eğer kitap okurlarsa. | Open Subtitles | النساء لديهم الرغبة في المشاركة لكن الرجال, هم يدخرون ما يقرأون اذا في الاساس فتحوا كتاباً |
Bütün öğrencilerin ve profesörlerin sanat, spor, politika bölümlerini okuduklarını ama asla iş sayfalarını okumadıklarını fark ettim. | Open Subtitles | ولاحظتُ أن كل الطلاب والدكاترة يقرأون صفحات الفن، الرياضة، والسياسة لكن لا يقرأون صفحة الأعمال |
Eğer takım arkadaşlarımın El Feneri okuduklarını düşündüysen, yanıldın. | Open Subtitles | إذا ظننت أن أعضاء فريقي يقرأون الـ"تورتش" فأنت توفينهم أكثر من حقهم |
İnsanların e-postalarını okuduklarını bilmezdim. | Open Subtitles | لم أعلم أنهم يقرأون الرسائل |